Sevgili Maria
Adresin yok elimde, ne kadar uzağımda, ne kadar yakınımdasın bilmiyorum ama yine de yazıyorum bu mektubu sana.
94 yıllık bir uzaklık mı var acaba aramızda? Karadeniz’in derinliklerinde 14 canımızı bırakalı olmuş 94 yıl.
Sahi seni ne zaman kopardılar bizden? Senin canına ne zaman nerede kıydılar?
Mustafa Suphi’n ve diğer yoldaşların senden kopartılıp Karadeniz’e açıldıklarında mı öldün?
Bir kadın olduğun için onlarla beraber öldürülmediğinde mi yoksa?
Bir savaş ganimeti gibi bedenine el koyduklarında mı?
Kadınlığımızdan, insanlığımızdan utandıran insanlık dışı muameleye defalarca maruz kaldığında her seferinde yeniden mi öldün yoksa?
Ya da bunca zaman isminin bile hatırlanmaması, Karadeniz’de ölen yoldaşlarının korkunç hikayesi dilden dile dolaşırken senin daha da korkunç hikayen hiç bilinmediği için mi öldün yoksa?
Bize uzaklığında acı veriyor, yakınlığın da.
Sana yapılanları normalleştirmez, normalleştirmemeli ama; bugün senin o acıları çektiğin topraklarda kadınlar hala çok büyük acılar çekiyor.
Sessiz kadın yığınları, hala defalarca öldürülmeye devam ediyor. Çocuk yaşta dedeleri yaşında adamlarla evlendirilerek; şiddete, tacize, tecavüze maruz kalarak, namus belasına kurban verilerek...
Kanayan yaralarımızın en derinlerindesin Maria. Bugün kadınlığımızla ne derdi varsa bu kahpe düzenin, seninle de aynı derdi vardı işte!
Çalışan, hamile iken eve kapanmayı reddeden, başı açık, kahkaha atan kadınla ne derdi varsa o işte...
Annesinin dizinin üstünden, kızkardeşinden cinsel obje olarak bahsedebilen bu sapkın zihniyet, bugün hala ne yazık ki elini kolunu sallaya sallaya geziyor bu ülkede. “Vatan” için on dört yoldaşını Karadeniz’de boğan, seni ise insanlığın en ağır işkencelerine maruz bırakanlarla kan bağı var bugün din kisvesi altında fetva verenlerle. İşte bu yüzden çok ama çok yakınımızdasın Maria.
Sevgili Maria, sana çok ama çok büyük bir borcumuz var. Kaç yıl geçti ölümünün üzerinden bilmiyoruz, bilemiyoruz ama yaşadığın acıların hala bugün gibi canlı olduğunu çok iyi biliyoruz.
Bu acılarını dindirmez biliyorum ama yine de verecek haberlerimiz var sana. Bu kahpe düzenden hesap sormak için kadınlar yer alıyor ön saflarda.
Bugünün Kahya Yahya’larından, onların ağa babalarından ve tüm insanlık düşmanlarından hesap sormak için kolları sıvıyor kadınlar bir kez daha!