Her gün kadınlara dair canımızı sıkan, içimizi daraltan, öfkemizi kabartan gelişmeler oluyor bu ülkede. Kadına yönelik şiddetten tutun da kadınlara yönelik gerici ve ayrımcı uygulamaların keyfi veya doğrudan devlet eliyle hayata geçirilmesine kadar pek çok olaya şahit oluyoruz. Bütün bunların yanında Cumhurbaşkanından, başbakana; milletvekillerinden, gazetecilere; gericilik, kadın düşmanlığı yarışında ipi göğüslemeye hevesli tüm kalemşörlere, ideologlara, bezirganlara kadar iktidarın neredeyse tekmili, kadınları toplumsal olarak değersizleştirmek için sıraya girmiş fetva veriyorlar.
Bütün bu seferberliğe inat, güzel şeyler de oluyor ülkemizde. Şimdi size onlardan birinden bahsedeceğim.
Üç güzel kadın ve onların güzel mi güzel, heyecanlı mı heyecanlı bir çalışmasından. Buse Katılmış, Devrim Kaya ve Mercan Erzincan, kendileri de sesleri de güzel bu üç güzel kadın Oyalı Yazma isminde bir müzik grubu kurdular ve ilk albümlerini çıkarttılar: “Harran’dan Harput’a Meşk”. Ağırlıklı olarak Harput, Diyarbakır, Kerkük ve Urfa türkülerinin yer aldığı albüm; Elazığ-Harput Kürsübaşı Sohbetleri, Urfa Sıra Geceleri ve Diyarbakır Velime gecelerinde hep bilindiği haliyle erkeklerçe toplu halde dillendirilen türküleri, üç kadın olarak dillendirmeye cesaret etmişler, “bu türküleri kadınlar da söyler” diyerek çıkmışlar yola. Çok da iyi yapmışlar...
“Oyalı Yazma grubu olarak, yaşamın her noktasında üretken kimliği ile varolan ama bazı koşullar sebebiyle müzik geleneğine dahil olamayan Anadolu kadınının sesi olmak istedik.” diyerek bu çalışmanın en heyecan verici yanını çok güzel özetlemişler.
Çok güzel özetlemişler çünkü parmak bastıkları yara, sadece müzik alanı için değil hayatın her alanı için geçerli. Gerçekten de yaşamın her alanında üretken kimliği ile varolan kadınlar, bu kimliklerinin yok sayılması, geri plana atılması, toplumsal bir değer taşımaması ile malul olagelmişlerdir. Bu talihi kırmak için bir yerlerden başlamak gerekiyor. Oyalı Yazma’nın üç kadın müzisyeni, kendi alanlarından bu talihi kırmak için çok önemli bir adım atmışlar ve çok önemli bir mesaj veriyorlar.
Siz isteseniz de istemeseniz de kadınlar, güzel şeyler yapmaya devam edecek bu ülkede. Siz isteseniz de istemeseniz de kadınlar, kendilerine yasaklanan bütün toplumsal alanlar da dahil her yerde var olacaklar.
Geçtiğimiz hafta ilk konserini veren ve albümdeki parçalarını seslendiren Oyalı yazma, şu soğuk kış günlerinde ve yukarıda tasvir etmeye çalıştığım karanlık tabloda, içimizi ısıtan, önümüzü aydınlatan bir ateş oldu. Ben konserde tam olarak böyle hissettim...
Bu yüzden elinize, dilinize, aklınıza, yüreğinize sağlık diyorum, Buse’ye, Devrim’e, Mercan’a ve tüm Oyalı Yazma ekibine...