Yaşadıkları Lonquen köyü Talagente tepeleri eteklerindeydi. Köyde bir kilise, bir okul ve tozlu bir yol etrafına dizilmiş evler vardı. Hiç dükkan yoktu. Tüm köy Şili origarşisi'ne ait Ruiz-Tangle ailesine aitti. Burada ırgatlık yapan bir ailenin dördüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Manuel Jara, çocukların gelişimine önem vermiyordu. Onun için çocuklar aileye ek iş gücü demekti. Irgatlık yapan her ailenin patronlarına, oturduğu kerpiç evler ve maaş olarak ödenen para yerine aldıkları un, yağ ve senede birkaç elbise yapmaya yetecek kumaş karşılığında iki iş gücü vermesi gerekiyordu. Arazinin en verimsiz, en tenha kısımları ise ekip biçmeleri için ırgatlara bırakılırdı. Zor bir hayatları vardı. Ancak umutları da vardı. Her Şili'li ailede olduğu gibi, anne evin direğiydi ve ne mutlu ki Victor'un annesi Amanda'nın hayata ve çocuklarına bakışı daha farklıydı.
Amanda, çocuklarının iyi bir eğitim almasını ve bu eğitimi bırakmamalarını sağlamıştır. O dönem için nadir bir durum olarak görülmesine rağmen, okuma-yazma biliyordu, gitar çalıyordu ve şarkı söylüyordu. Lonquen köyünde aranan bir şarkıcıydı. Gerek ölüm, gerekse mutluluk anlarında Amanda müzik yapması için davet edilirdi bu durumda küçük Victor'u da sıklıkla yanında götürürdü. Victor'un ilk müzik eğitimini buradan aldığını söyleyebiliriz. Aile her pazar kiliseye gitmemelerine rağmen, çok ihtiyaçları olan paranın bir kısmını batıl inançları gereği kilise'ye bağışlıyordu. Annesi aileye ek gelir olması için bir kiracı da almıştı evlerine. Bu kiracı okulun öğretmeniydi. Gitar çalıyordu, ilk gitar akorlarını ondan öğrenmişti Victor.
Hatıralarından biri büyük arazide ırgatlık yapan köylülerin ''Inquilinos''ların su kabağından içtikleri bitki çayı eşliğinde öyküler anlattıkları ve geleneksel şarkıları gitar ile söyledikleri hasat zamanı kutlamamalarıydı diyerek anlatıyor eşi Joan Jara, Victor'un babası ile ilişkisi ise gerilimli idi. Babası kendisini içkiye vurduktan sonra aile durumları gittikçe bozuldu. Sonunda Amanda 4 kardeşi alarak Santiago'nun sebze hali civarında bir yiyecek dükkanı işletmeye başladı, ancak 1950 yılında geçirdiği kalp krizi sonucu öldü. Victor hayatta yanlızdı artık. Öncelikle okulundaki öğretmenin tavsiyesi ile dini eğitim almaya başladı, kilise okuluna gitti. Bu eğitim onu tatmin etmekten uzaktı. Ardından askeri eğitim almaya başladı, bu da onu tatmin etmedi. Mart 1956'da girdiği Şili Üniversitesi Tiyatro Okulu'nda ise aradığı eğitimi buldu.
Burada tüm tiyatro okullarında olduğu gibi, kuramsal ve uygulamalı çalışmalar, hareket dersleri, ses çalışmaları, oyunculuk egzersizleri, tiyatro tarihi ve Stanilavski yöntemi birlikte gidiyordu. 1950'li yıllarda yükselen sol hareket ve kökeni onun 1958-59 yıllarında öğrenci hareketlerine daha fazla katılmasına sebep olmuştu. O dönem sağcı başkan adayı Allessandri çokuluslu şirketlerden aldığı büyük destek ile FRAP (Halkçı Eylem Cephesi)'ne karşı Dr. Salvatore Allende ile yarışacaktı. Maddi ve medya desteği olmadan girilen seçimlerde Allende birkaç puan gerisinde kaldı. Şili'deki geleneğe göre, siyasal mitinglerin kesinlikle sanatsal bir bağı olması gerekiyordu. Kurulan sahnelerde, tiyatro oyunları, folk müzikçilerin konserlerinin yer alması bir gereklilikti. Eşi Joan Jara, onun için ''Fakir mahallesinden hiç ayrılmasa da veya sanatsal geçmişe sahip bir orta sınıf aileden gelse de muhtemelen genç komunistlere katılacağını'' belirtmiştir.
Üniversite'deki dostlarından biri de, Şili'li ünlü oyuncu Nelson Villagra idi. Güneydeki Chilian kenti yakınlarında yaşayan ailesinin yanına yaz tatillerinde Victor ile birlikte giden Nelson ailesinin yanında hasata yardım ederken Victor yeni dostlar ediniyor ve orada sadece dostluk yaptığı ırgatların müzik kültürlerini araştırıyor ve yeni şarkılar derliyordu.
Tiyatro okulunun ikinci sınıfında iken gitmeye başladığı Cafe Sao Paulo, sanatçı ve entellektüellerin buluşma yeriydi. Burada ünlü folk şarkıcısı Violeta Parra ile tanıştı. Violeta o dönemde çok az kişi tarafından tanınıyordu. Görünüşe hiç önem vermeyen Violeta, değişik bir kadındı, bir öncüydü. İki çocuğu İsabel ve Angel ile birlikte tüm ülkeyi olaşıyor, halk şarkılarını derliyordu. Köylülerle yaşıyor, onlar gibi şarkı söylüyordu. Sanatçının eşi, Joan Jara'nın Versus Kitap tarafından yayınlanan biyografisinde ''Yarım Kalan Şarkı Victor Jara''da Violeta için: ''gitarı ve sesi insana topraktan çıkan bir çiçek gibi geliyordu.'' demektedir. Gerçekten de Violeta bir öncü olmuş ve Şili ulusal müziğini gittikçe yaygınlaşan radyo ve televizyon ile birlikte yerel kültürleri öldürmeye başlayan Amerikan müziğine karşı ''canto nueva''yı (yeni şarkı) kurmuştur. Violeta'nın Victor'u şarkı söylemesi için desteklemesi her zaman hatırlanacaktır. Hatta 1957 yılında Cuncumen gurubu ile tanıştıracak ve ilk albümlerinde bir parçayı da grupta olmamasına rağmen Victor söyleyecektir. Victor burada Nuble'de derlediği güzel bir aşk şarkısını ''Se me ha escapado un suspiro'' yu söylemiştir. Bu kayıt onun için bir ilk olmuştur. Violeta bununla kalmayarak 1958 yılında söylemesi için iki noel şarkısı da vermiştir Victor'a. Bunlar da ''Villancios Chilenos'' başlıklı Cuncumen albümünde yayınlanmıştır. Bu şarkıların da ismi, ''Dona Maria te ruego'' (Sana yalvarıyorum Dona Maria) ve ''Decimas por el nacimiento''dur. Şili ulusal dansı olan ''Cueca''lardan birçoklarını da bu dönemde öğrenmiş Victor...
Tiyatro okulunda çalışkanlığı, yaratıcılığı, güvenilir ve esprili kişiliği ile ünlenen Victor burada, Gorki'nin eserleri ile de tanışmışıtr. Her daim gözdesi ''Ana''yı da bu dönem de okumuştur. Neruda'nın ''Canto General''inin gizli olarak basılan binlerce kopyasının elden ele dolaşması ve görkemli şöhretinden ve etkisinden de bahsetmeliyiz.
Victor şarkılarında halkı ile ilgilenirdi. Toplumsal konular onun eserlerinin çoğunu oluşturmuştur. 60'lı yılların sonunda ortaya çıkan toplumsal eşitlik ve özgürlük mücadelesi, sendika ve öğrenciler ile kurulan bağlar, Victor, Quilapayun ve diğer birçok şarkıcının ''canto nueva'' akımını büyütmesine sebep oldu. Şarkıları geniş kitlelerle buluşabiliyordu artık. Yabancı medya'ya rağmen gerçekleşmişti bu büyük buluşma... Bütün Şili'yi dolaşarak şarkı derlemeye ve, şarkılarını insanlara ulaştırmaya devam ediyordu Victor. Sırf bu yüzden iyi bir rejisör ve oyuncu olmasına rağmen, tiyatro'yu değil de şarkıcılığı tercih etmişti... Onun için hergün ulaşacağı 200-300 izleyici yerine müzikle ulaşacağı milyonlar daha önemliydi. Fabrikalarda, köy meydanlarında, petrol madenlerinde, kömür ocaklarında ulaşabileği her ortamda dinleyicilerine ulaştı. Büyük çimento fabrikası ''El Melon'' işçileri her yıl ilk 10'a giren müzikçileri kutlamalarına davet ediyorlardı, 1969 yılında Victor katıldı. Amerikan'laşmamış bir tınıya sahip bir müziğin başarı kazanamayacağını düşünen tüm insanları şaşırtmayı başardı.
Halk Cephesinin seçimleri kazanarak, Salvador Allende'nin başkan seçilmesi ile sorumlulukları daha da arttı... Haftanın her günü günde 12 saat çalıştığını belirtir eşi Joan Jara. Kanlı darbe gününün geldiği 11 Eylül 1973'e kadar da böyle devam etmiştir... Kuşkusuz Victor Jara için yazılabilecek çok şeyler var. Joan Jara'nın 1983'te Londra'da yazdığı sanatçının biyografisi en iddialı ve ilginç olanlarındandır...
Joan Jara'dan ''Bir gün evde, ev işleriyle meşgulken bahçemizdeki atölyede şarkıyı söylediğini duydum. Derken geldi, şarkıyı dinlememi istedi. Şarkı çok güzeldi ama dinlerken yüreğim sıkıştı: Victor, vasiyetini yazmıştı.''
''Manifiesto''
Sadece şarkı söylemek için ya da,
iyi bir sesim olduğu için söylemiyorum.
Şarkı söylüyorum çünkü gitarımın
Hem aklı var hem duygusu.
Topraktan bir yüreği ve
Küçük bir güvercinin kanatları var.
Kutsal su gibi
Kederi ve hüznü göğüslüyor.
Şarkım bir amaç buldu kendine
Violeta'nın diyeceği gibi.
Çalışkan gitar,
Bahar kokulu.
Bir gitar zenginliğe veya
Onun gibi şeylere ait değildir.
Şarkım, yıldızlara erişmek için
kurduğumuz merdivenden gelir.
Şarkılarını gerçekten söyleyeceği,
Söyleyebilmek için ölebilecek
Bir adamın damarlarında atan
Bir şarkının anlamı vardır.
Şarkım ne alkışlar için,
Ne de şöhret için,
Şarkı söylemek toprağın kendisinden gelir.
Her şeyin geldiği,
Herşeyin başladığı,
Şarkı iyidir ve her zaman
''Yeni Şarkı'' (Canto Nueva) olarak kalacaktır.
Şili'li folk müzikçisi Victor Jara (Hara olarak okunur) 1973 yılında, ABD'nin destekli general Pinochet eliyle yapılan kanlı darbe sırasında öldürüldüğünde henüz 41 yaşındaydı. Darbe'nin ilk günü 11 Eylül 1973'ü izleyen günlerde yoğun katliamların yapıldığı, başkanlık sarayının uçaklar ve helikopterler tarafından bombalandığı, üniversitelere sığınan silahsız halkın, Şili'li aydınların silahlar ile tarandığı ve tüm bunların en ince ayrıntısına kadar önceden planlandığı, faşizm'in en vahşi yönünü sergilediği korkunç bir darbeydi söz konusu olan. Darbeciler halkın seçtiği sosyalist devlet başkanı Salvadore Allende ve Halk Cephesi iktidarına kanlı bir şekilde son verdiler. Bununla ilgili olarak ''Santiago'da Yağmur'' filmi'ni izlemeyi önerebilirim.
1991'e gelindiğinde Şili Stadı'nda büyük bir konser yapıldı. ''Canto Libre'' adıyla (Özgürlük Şarkısı) 4 ve 5 Nisan 1991'de gerçekleşen konser için yüzlerce amatör ve profesyonel sanatçı birlikte çalıştı. Müzikçiler, oyuncular, dansçılar, duvar ressamları, koreograflar, kukla ustaları ve şairler projeye destek koydular. Eylül 1973'te Üniversiteden ve başkentin başka yerlerinden insanların toplanarak işkence gördükleri, Victor gibi kiminin öldürüldüğü stadyum'un adı Victor Jara Stadyumu olarak değiştirildi. Toplumsal barış için önemli bir adım atılmış oldu. Ayrıca daha sonra kurulan Victor Jara Vakfı, kültürel mücadele veren özellikle Pehueche yerli toplumu için faaliyet gösteriyor. Victor halka beslediği umudunu hiç kaybetmedi. Pinochet öldü ancak ''sadece müziği değil insanları da seven'' Victor tüm dünyadan hayranlarının gönüllerinde yaşamaya devam ediyor ve edecek...