Gericilik ve İşçi düşmanlığı tescilli AKP, savaş kartını yerel seçimlerde aldığı darbe ve ekonomik yıkımın tüm emekçileri etkilediği bir dönemde açtı.
Ne yapılırsa yapılsın, AKP’nin halk düşmanı ve gerici karakter bir türlü gizlenemezken, bugün savaş çığırtkanlığının dahi örtbas edemediği gündemler öne çıktı.
Bunlardan ilki, işçi düşmanlığıyla bilinen AKP’li Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler’in aldığı maaş miktarı. 14 işçiyi işten çıkarıp 65 kişilik iş ilanı vermesiyle gündeme gelen Güler’in 5 ayrı yerden, toplam 250 bin liraya yakın maaş aldığı ortaya çıktı.
AKP’nin ekonomi politikaları sonucu halkın krizi daha da büyürken, resmi işsizlik yüzde 13 ve bu rakam genç işsizlikte yüzde 27.1 iken, Güler’in 5 yerden aldığı sansasyonel maaş akla Tevfik Fikret’in ‘Han-ı Yağma’ şiirinin şu dizelerini akla getirdi:
“Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!
Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!
Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!”
İLGİLİ HABER | AKP'li belediye başkanı 6 ayrı yerden 250 bin liraya yakın maaş alıyormuş!
Günün AKP cenahından öne çıkan bir diğer ‘rezaleti’ ise eski Refah Partisi Rize Milletvekili Şevki Yılmaz’ın İstanbul Sözleşmesi hakkındaki kadın düşmanı açıklamaları.
Şevki Yılmaz’ı çok fazla anlatmaya gerek yok. Kendisi tipik bir gerici prototabidir. Gericinin ‘boş boğaz’ olanıdır. Düşündüğünü ağzında tutamayanıdır. Bu nedenle kendisine rahatça ‘gericiliğin borazanı’ diyebiliriz.
Ancak Şevki Yılmaz, iktidarın yayın organı Yeni Akit’in yazarlığını da yapmaktadır. Bu ‘gazete’ savaş çığırtkanlığının arkasına sığınarak kadınların nafaka hakkına saldıran bir paçavradır. Ve Şevki Yılmaz da bu sözleri söylerken cesareti, savaş gündeminin her şeyin üzerini örttüğünü düşünerek, buradan almaktadır.
İLGİLİ HABER | Refah Partisi eski milletvekili Yılmaz: Kadının hukukunu Avrupa’da arayanlar ahmaktır
İLGİLİ HABER | Gericiliğin 'borazanı' Şevki Yılmaz kimdir?
Günün bir diğer öne çıkan gelişmesi CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi tarafından İçişleri Bakanlığı’nın verileri kullanılarak hazırlanan rapor oldu. Bu rapora göre, Türkiye’de cinsel saldırıya uğrayan yabancı uyruklu çocuk sayısında yüzde 736'lık bir artış yaşandı.
Öte yandan her yıl ayrıntılı olarak suç verilerini açıklayan Adalet Bakanlığı, 2018 yılına ait verilerinde, ‘insan ticareti, çocuk düşürtme, pornografi’ gibi suç gruplarının istatistiklerini yayınlamadı. Yargı reformu ikinci paketi öncesinde istatistikleri yayınlamayan bakanlık, 2002 ve 2017 yılları arasındaki ayrıntılı verileri de erişime kapattı.
AKP’nin de yaratıcısı olduğu Suriye’deki savaştan kaçan ve ülkemize sığınan çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarının artması, AKP’nin sığınmacılara yönelik bakış açısını da ortaya koyuyor. Suriye’de meşru hükümeti devirmek ve hatta ülkeyi parçalamak adına oluşturulan stratejilerle ülkelerinden koparılan sığınmacılar, sadece Avrupa’ya karşı bir siyasi koz ile ucuz ve esnek işgücü olarak değerlendiriliyor.
AKP ile birlikte toplumsal gericiliğin palazlanmasına denk düşen çocuk istismarlarındaki artış, hele bir de sığınmacıların yukarıda bahsettiğimiz durumu da göz önüne alındığında iktidar için bir sorun teşkil etmiyor.
Bununla birlikte verilerin gizlenmesi de yine AKP’nin savaş fırsatçılığıyla oldu bitti girişiminin bir başka örneğini gözler önüne seriyor. Çocuk istismarıyla mücadeleden kaçan AKP için savaş gündemi verilerin saklanması için en uygun zaman olarak seçiliyor.
İLGİLİ HABER | Bakanlık 2002-2017 yılları arasındaki istismar verilerini erişime kapattı!
İLGİLİ HABER | İçişleri Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de cinsel istismara uğrayan yabancı uyruklu çocuk sayısı yüzde 736 arttı
Günün bu başlıkta öne çıkan bir diğer gelişmesi ise Haziran Direnişi döneminde, İstanbul Ümraniye’de bir aracın çarpması sonucu yaşamını yitiren Mehmet Ayvalıtaş’ın ölümüne ilişkin yargılanan iki sanığın beraat etmesi oldu.
6,5 yıldır devam eden hukuksuzluklarla dolu dava bugün, avukatların yeni rapor talebine rağmen apar topar sonuçlandırıldı. Yargı reformunu ‘istismarın üzerini örtmek’ olarak değerlendiren AKP’nin, yargıyı getirdiği nokta ise hukuksuzluklarla dolu böyle birçok davanın toplum vicdanını yaralayacak şekilde sonuçlanması oldu.
İLGİLİ HABER | Mehmet Ayvalıtaş davasında karar: Sanıklara beraat verildi
ERDOĞAN’I TERLETECEK GÖRÜŞME
Putin ve Erdoğan, yarın Soçi’de bir araya gelerek Suriye gündemini görüşecek. Görüşme öncesi İran’ın yaptığı açıklamada, geçen hafta ABD ile yapılan anlaşmanın kabul edilmediği duyuruldu.
ABD ile Saray’da yapılan görüşme öncesi ortaya çıkan mektup, ABD’deki Halkbank davası ve Pence ile yapılan toplantıda ABD tarafından hesaba çekilen Erdoğan’ı yarın yine terletecek bir toplantının beklediğini söylemek gerek.
Astana ortaklarından olan İran’ın yaptığı açıklama bunun işaretini olurken, yarınki toplantı için “Erdoğan ABD’nin ardından Astana tarafından da hesaba çekilecek” denilebilir.
İLGİLİ HABER | Lavrov: Türkiye ve Suriye gerekli görürse Adana Mutabakatı değiştirilebilir
İLGİLİ HABER | İran: Türkiye ve ABD arasındaki anlaşmayı kabul etmiyoruz
İLGİLİ HABER | Çavuşoğlu: Çekilmezlerse, operasyon yeniden başlar
HDP’YE YÖNELİK BASKILAR SÜRÜYOR
Öte yandan harekat sürecinde HDP’ye yönelik baskılar da devam ediyor. Aralarında kayyum darbesiyle görevinden alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı’nın da bulunduğu HDP’li belediye başkanları bugün gözaltına alındı.
Saray tarafından kaybedilen seçim, HDP’ye yönelik hukuksuz ve halkın iradesi çiğnenerek yapılan operasyonlarla telafi edilmeye çalışırken, Suriye’ye yönelik harekat sürecinde bu operasyonlar hızlandı. Harekatın başladığı günden itibaren çok sayıda HDP’li siyasetçi gözaltı ve tutuklamalara uğradı.
Bu süreç, Saray’ın iktidarını korumak için tıpkı 7 Haziran sonrasında olduğu gibi yine milliyetçilik kartıyla Kürt yurttaşlara savaş açtığını gösteriyor.
İLGİLİ HABER | Yerine kayyum atanan HDP'li Selçuk Mızraklı gözaltına alındı
İLGİLİ HABER | HDP: İktidarın intikam alma operasyonları