Bazen yediğin dokunur, sindirimin bozulur ya da ansızın geliverir öyle,
içinde kalmasın, osurmak iyidir kardeşim dert etme…
İyidir ama her şeyin olduğu gibi bu işin de adabı vardır,
ölçüyü kaçırmayacaksın durduk yerde…
Misal kalabalık bir yerdesin, etrafını süzeceksin önce,
bir de kendini süzeceksin, sessiz sedasız salabiliyor muyum diye…
Baktın ortam müsait, çaktırmadan salacaksın
ama sessiz meretin kokusu yaman olur, önlemini alacaksın,
şöyle elini arkanda bir iki sallayıp, havayı dağıtacaksın.
Diyelim ki yürüyorsun kalabalıkta, seninki de gürültülü çalışmaya aşina,
adımını biraz uzunca atıp salla, bir de salarken öksürmeyi unutma!
Kaynarsa arada ne ala, bozuntuya vermeyeceksin,
şüpheli bir bakış varsa üzerinde "hayırdır" der gibi göz kırpıp, yoluna devam edeceksin…
Misal bir kuyruktasın diyelim ya da kalabalık bir otobüste,
yani hem herkes ilgisiz, hem gözler üzerinde,
panik yapmayacaksın dedik ya, güveneceksin kendine…
Baktın sesli geliyor, aç telefonu bağıra çağıra konuş, sal arada kaybolsun gitsin,
kokar meret diyorsan, salarken arkaya doğru ilerleyeceksin.
Aslında en iyisi açık havada gelenidir bu meretin... Oh mis...
Açıp kollarını iki yanına, döne döne, şarkı söyle söyleye salacaksın
Becerikliysen müzikte, bir de salarken, büzükle tempo tutacaksın
Evlere şenliktir bu gaz çıkarma, rezil edebilir seni her yerde,
eğer adap bilirsen koy vermezsin kendini, önemlidir terbiye…
Ama gaz çıkardıktan sonra her şey gelir ardı ardına,
bir kere salıp açtın mı yolu, yetişmen gerekir helaya,
demem odur ki, at gazını kardeşim adabınla,
ama sıçma ulu orta, sıçma rezil olma…
Akit’inden Yeni Şafak’ına, köşe yazarları azmış yine bu ara,
ağız ishali olmuşlar laiklik konusunda.
Kardeşim, karma eğitim, kız çocuklarının okula gitmesi, kadınların özgürleşmesi gaz yapıyorsa, sindiriminde varsa bir arıza, sen yine osuruktan yazılarını yaz, içinde tutma, şişme, çatlama…
Ama yazacağım diye illa, sıçma ulu orta kardeşim, sıçıp asabımızı bozma!