15+ Cezaevinden Mektuplar: Yoksulluğun ve erkek şiddetinin kıskacındaki kadınlar

Özçelik’in Kaygı’dan bu yana tüm filmlerinin müziklerini besteleyen Ekin Fil’in bu filmdeki çalışmasının da filmin etkileyiciliğine katkısının büyük olduğu 15+ Cezaevinden Mektuplar, kesinlikle izlenmeden geçilmemesi gereken bir belgesel.

Kendilerine şiddet uygulayan kocalarını öldürdükleri için cezaevinde bulunan kadınlar hakkındaki uzun metraj belgesel 15+ Cezaevinden Mektuplar, bugün çevrimiçi platform MUBI’de izlenmeye açıldı.

Distopik gerilim filmi Kaygı (2017) (*) ile sinema mecrasında adını duyurmuş olan Ceylan Özgün Özçelik’in yönettiği 15+ Cezaevinden Mektuplar, yönetmenin ‘Cadı Üçlemesi’ (**) üst başlığını koyduğu bir projenin ikinci halkası. Üçlemenin ilk ürünü, cinsel taciz mağduru bir kız çocuğunu odağına alan fantastik kısa film 13+’ydı (2019). 18+ adını taşıması beklenen üçüncü filmin ise bir intikam anlatısı içeren kara komedi tarzında uzun metraj bir kurmaca olması planlanıyor. Özçelik bu arada ‘Cadı Üçlemesi’ ile bağlantılı olarak Ankebut (2020) adlı kısa metraj deneysel bir belgesel de çekmişti; 15+ Cezaevinden Mektuplar’ın türevi ve/veya öncülü sayılabilecek Ankebut’un öznesi yine kendisine şiddet uygulayan kocasını öldürmüş ama bir müddet hapis yattıktan sonra tahliye olmuş bir kadındı.

15+ Cezaevinden Mektuplar’da ise 15 yıl hapis cezasına çarptırılmış ve halen cezaevinde bulunan Aylin Işık ve Havva Zor’un öykülerine cezaevinden yazdıkları mektupları aracılığıyla tanık oluyoruz. 15+ Cezaevinden Mektuplar’ın Kültür Bakanlığı destekli bir proje olmasına karşın Özçelik’in Işık ve Zor ile çekim yapmak bir yana ses kaydı almasına dahi Adalet Bakanlığı tarafından izin verilmediğinden belgeselde söz konusu mektupları Gülçin Kültür Şahin ve Hare Sürel’in seslendirmeleri ile dinliyoruz. Herhangi bir arşiv görüntü kullanılmayan belgeselde izlediğimiz görüntüler ise Özçelik ve ekibinin, her iki kadının doğup büyüdükleri, tutuklanmadan önce yaşadıkları mekanlarda yaptıkları çekimlerde elde edilmiş; bu minvalde çocuklarının görüntüleri de zaman zaman ekrana geliyor.

Belgeselin anlatısı kabaca üç bölümden oluşuyor denilebilir. Önce her iki kadının da çocukluk anılarını dinliyoruz, özellikle bu bölümde çok çarpıcı yoksulluk deneyimleri paylaşılıyor. Öz savunma niteliğindeki eylemlere giden sürece dair paylaşılanlar içinde belki de en sarsıcı olanı ise söz konusu kadınlardan birinin kocasından gördüğü şiddet hakkında açılmış olduğu annesinden hiçbir destek almamış olması gerçeği…

Öte yandan 15+ Cezaevinden Mektuplar iç karartan bir ambiyans içinde noktalanmıyor; ileride cezaevinden çıktıktan sonrasına dair hayallerini, umutlarını diri tutan kadınlar dinliyoruz belgeselin sonunda.

Özçelik’in Kaygı’dan bu yana tüm filmlerinin müziklerini besteleyen Ekin Fil’in bu filmdeki çalışmasının da filmin etkileyiciliğine katkısının büyük olduğu 15+ Cezaevinden Mektuplar, kesinlikle izlenmeden geçilmemesi gereken bir belgesel. Umarız sınırlı ölçekte de olsa yakın gelecekte sinemalarda da gösterimleri gerçekleşir.


(*) Kaygı hakkında bu köşede yayınlanmış yazım için bkz.: https://ilerihaber.org/yazar/kaygi-animsamak-direnmektir-71762

(**) İleri TV’deki Ters Açı programımızda Tilbe Akan’la birlikte, Ceylan Özgün Özçelik ile Kaygı ve ‘Cadı Üçlemesi’ projesi hakkında yaptığımız ve iki bölüm halinde yayınlanmış söyleşi için bkz.: https://www.youtube.com/watch?v=1xThE9NHrIc ve https://www.youtube.com/watch?v=JCwevrotCkY