Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında günlerdir beklenen görüşme dün Beyaz Saray'da yapıldı. ABD basını, iki ülke arasında çok sarsıntılı olduğu iddia edilen ilişkilerin raydan çıkmamasını, Trump ve Erdoğan'ın damatlarını da devreye sokarak geliştirdikleri diplomasiye bağlıyordu. Buna göre, Türkiye'deki Saray merkezli sermaye ilişkilerinin tepesindeki Erdoğan'ın damadı Berat, Trump Organization'ın tepesindeki Trump'ın damadı Jared ve Türkiye'de Trumplarla yakın ilişkilere sahip Aydın Doğan'ın damadı Mehmet Ali Yalçındağ "Diplomasi 4.0"a öncülük ediyordu. Trump'ın ulusal güvenlik danışmanlığı görevinden kovduğu John Bolton da "Türkiye'ye yaptırım uygulamamak ancak kişisel ticari ilişkilerle açıklanabilir" diye ABD'li patronlara dert yakındı.
Bir açıdan bakıldığında, gerek ABD gerekse Türkiye cephesinde iki ülke arasındaki ilişkilere dair estirilen fırtınaya mesafeli yaklaşmak gerekiyor. Zira, bu "fırtına" çokça iç politik kaygılar taşıyor. Yandaş basın bir zafer havası yaratma, ABD ana akım medyası ise Trump'ı yıpratma derdinde... Bizim yaklaşımımız, özellikle de Suriye mutabakatı sürecinin de gösterdiği gibi ABD ile Türkiye yönetimlerinin bölgesel ve küresel temel yol haritasında oldukça uyumlu bir görüntü sergilediği yönünde.
Dış politikanın olmazsa olmazı gerilimler, elde tutulan kozlar vb. ise elbette eksik değil ve işte tam bu noktada (ABD basınına hak verebiliyoruz) aile ilişkileri devreye giriyor.
Dünkü görüşme de bu tabloyu besleyecek verilerle doluydu. Güya fırtınalı, esilip gürlenen görüşmeye bir baktık eşler de girivermiş. Damatlar zaten etrafta dolaşıyor... Gülse Birsel'in filmindeki gibi; aile arasında...
Bakmayın Trump, Erdoğan, Kushner, Albayrak, Bayraktar soyadlarına, büyük aienin ünvanı NATO'dan geliyor. Aile büyükleri, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un "NATO'nun beyin ölümüne tanık oluyoruz" sözlerine birlikte kızıyor. Türkiye NATO'nun ikinci büyük gücü, aidatını da ödüyor, diyor Trump.
Erdoğan, Suriye'de 2 milyon kişinin yaşaması düşünülen bölge planlarını yeniden anlatıyor. Suriye'nin egemenliğine kast eden bir başka lider bu toprak hakimiyeti planını mutlulukla dinliyor.
S-400'ler krizi için görüşeceğiz, çözmeye çalışırız deniyor. Trump, ailenin mızmız çocukları senatörleri de çağırıyor ki, Tayyip ağabeylerinden dinlesinler işin aslını. Trump ve Erdoğan böylece yaptırım sıkıntısını da aşmaya çalışıyorlar.
100 milyar dolar ticaret hedeflerini konuşuyorlar. Muhtemelen Erdoğan şu Halkbank meselesini ne yapacağız, diye soruyor kapalı odada. Trump da bir hal çaresine bakacağız ama İran benim kırmızı çizgim, Halkbankası ile neler döndü farkındayım bundan sonra bu işlere tevessül etme diyor. En ciddi mesele de böylece konuşulduktan sonra, kısır partisine geçiliyor...
İLGİLİ HABER | John Bolton: Trump'ın Türkiye kararları kişisel çıkarlarına dayanıyor
İLGİLİ HABER | Temsilciler Meclisi çoğunluk lideri Hoyer: Ziyaret utanç verici
Diyarbakır’ın Yenişehir ve Hazro, Şırnak’ın İdil ve Dersim’in Mazgirt Belde belediyelerin HDP’li eşbaşkanları İçişleri Bakanlığı talimatıyla görevden alınırken, yerlerine de kayyum atandı. Bugüne kadar HDP’nin 3’ü büyükşehir olmak üzere 16 belediyesine kayyum atanmıştı. Yeni kayyum atamalarıyla sayı 20’ye çıktı.
İLGİLİ HABER | HDP'li 4 belediyeye daha kayyum atandı!
Gezi Direnişi sırasında polisin attığı gaz fişeğiyle yaralanıp 269 gün komada kaldıktan sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan davasının 15. duruşması Çağlayan Adliyesi'nde görüldü. Dosyaya giren bilirkişi raporunda sanık polis memuru Fatih Dalgalı’nın biber gazı kullanmada “bilinçli olduğu” sonucuna varıldı. Rapora göre olay yerinde ve saatinde herhangi bir eylem de yoktu.
Öte yandan, jandarma raporunda polislerin başlarını hafif sağa doğru eğerek atış yaptıkları bilgisinin yer almasına rağmen, polislerin eylemcilere nişan alıp almadığının tespit edilemediği öne sürüldü. Dava, 5 Şubat 2020 saat 10.00'a ertelendi.
İLGİLİ HABER | Bilirkişi raporu: Berkin Elvan'ı vuran polis bilinçliydi
Çorlu'da 8 Temmuz 2018’de 25 kişinin hayatını yitirdiği, 300’den fazla kişinin de yaralandığı tren katliamının aileleri, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Makina Mühendisleri Odası önünde bir basın açıklaması düzenleyerek, katliama ilişkin soruşturmadaki ilgili bilirkişilerin meslekten men edilmesi talebiyle TMMOB’a bağlı ilgili meslek odalarına şikayet etti.
Savcılık tarafından seçilen bilirkişi heyetinde yer alan ve elektrik mühendisi olan Prof. Dr. Bekir Sıddık Binboğa Yarman, aynı zamanda Çorlu tren kazası hattında sinyalizasyon çalışmasını yapan Savronik Sistem Anonim Şirketi’nin yönetim kurulu üyesiydi.
Heyetteki bir başka isim, inşaat mühendisi olan Prof. Dr. Mustafa Karaşahin ise, 22 Temmuz 2004’te hızlandırılmış trenin Pamukova’da yaptığı kazada, faciayı soruşturmak için oluşturulan ve dolaylı bir şekilde makinistleri suçlayarak TCDD yönetimini sorumluluktan kaçıran “Bağımsız Bilim Kurulu”nda yer almıştı.
İLGİLİ HABER | Çorlu tren katliamı aileleri TMMOB önünde: 'Bilirkişiler meslekten men edilmeli'
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, İller Bankası Macunköy Tesisleri’nde Çevre Şehircilik Bakanı Murat Kurum için ithal malzemelerin kullanılacağı 10 milyon liralık özel bir konuk evi yapıldığını açıkladı.
Konuya ilişkin açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, "Saltanat sevdası bakanlara kadar düştü. İnsanların aç kaldığı evlerini geçindiremediği ekonomik krizde, insanların çocuğunu okutamadığı bir dönemde metrekaresi eurolarla hesaplanan ithal malzemelerin kullanılması da israf değil de nedir" diye sorarak, inşaatın bir metrekaresinin 12 işçinin bir aylık maaşı olacağını dile getirdi.
İLGİLİ HABER | Çevre ve Şehirclik Bakanı Murat Kurum için 10 milyon liralık konuk evi
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Telefonuna değil, eşinin yüzüne bak" mesajı verme iddiasıyla Diyanet tarafından yayınlanan ancak kadının "hizmetçi" gibi gösterildiği cinsiyetçi kamu spotuna yönelik eleştirilere skandal cümlelerle tepki gösterdi.
Kadının görevinin erkeğe hizmet etmek olduğunu savunan Erbaş, "Bir kamu spotu hazırladık. Bunu da hazmedemediler. Bir kadının eşine çay getirmesi, kek getirmesi, kocasının da kadınlara karşı görevlerini yerine getirmesi kadar doğal bir şey olabilir mi?" dedi.
Bolivya'da ABD destekli aşırı sağcı muhalefetin saldırılarının ve ordunun baskısıyla Devlet Başkanı Evo Morales'in istifa etmesinin ardından, Senatörler Meclisi Başkan Yardımcısı Jeanine Anez kendisini, ülkeyi 90 gün içinde erken seçime götürecek geçici devlet başkanı ilan etti.
Öte yandan Anez'in 2013 yılında sosyal medyada yaptığı ırkçı paylaşım gündeme geldi. Anez, Bolivya'daki yerlileri hedef aldığı paylaşımında "Yerlilerin satanik ayinlerinden arındırılmış özgür bir Bolivya düşlüyorum. Bu ülke yerliler için değil. İlla bir yerde yaşayacaklarsa dağa ya da El Chaco ovasına gitsinler" ifadelerini kullanmıştı.
İLGİLİ HABER | Bolivya'da sağcı Anez, kendisini geçici devlet başkanı ilan etti: 'Bu ülke yerlilere göre değil'
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Genel Komutanı Mazlum Kobane, Türkiye'nin Suriye harekatının IŞİD'e umut olduğunu söyledi. Kobane, verdiği röportajda Türkiye'nin Suriye'ye girmesi ve Batı'nın tutuklu IŞİD üyelerini geri almayı reddetmesi konusunda Batı ülkelerini uyararak "Türkiye’nin saldırı ile Batı’nın eylemsizliği ve ilgisizliği nedeniyle batıda geniş çaplı bir IŞİD saldırısı olabileceği” uyarısında bulundu.
İLGİLİ HABER | SDG Genel Komutanı Mazlum Kobane: Türkiye IŞİD'e umut oldu