Saymaz: Hatay’daki hastanenin yıkılacak halde olduğundan bakanlığın haberi vardı
Gazeteci İsmail Saymaz, İskenderun Devlet Hastanesi’nin yıkılacak halde olduğundan Sağlık Bakanlığı’nın haberi olduğunu belirterek, belge paylaştı.
Sözcü yazarı İsmail Saymaz, Maraş merkezli depremlerde bir kısmı yıkılan ve 76 kişinin öldüğü İskenderun Devlet Hastanesi’nin yıkılacak halde olduğundan ve güçlendirilmesi gerektiğinden Sağlık Bakanlığı’nın haberi olduğunu belirtti.
Saymaz, “Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Deprem Suçları Bürosu iki hastanedeki yıkımdan ötürü birkaç müteahhite soruşturma açtı. Fakat bu soruşturma Sağlık Bakanlığı yetkililerini içine alacak şekilde genişletilmiyor” dedi.
Güçlendirme yapılmadığına dair Saymaz, yazısında ilgili belgeyi paylaştı. Saymaz şunları belirtti:
“Tabloda “Deprem tahkikleri bakanlığımız tarafından kabul edilmediğinden yeniden yapılacaktır” deniyor. Gel gör ki yeniden yapılmadı.
İskenderun Devlet Hastanesi'nin de 2012'de deprem tahkikinin yapıldığı, güçlendirilmesinin gerektiği, ancak güçlendirilmediği kaydediliyor. Binanın atıl halde olmadığı, yani kullanıldığı belirtiliyor.
DEPREMDEN SONRA ÇATLAKLAR BOYANMIŞ
Tabloda Hatay'daki diğer hastanelere de değiniliyor. Bu binalardan Kırıkhan Devlet Hastanesi, deprem öncesi yeni binasına taşındı. Ancak yeni binada hasar olduğu, kolonlarındaki çatlakların boyanarak kapatıldığı ifade ediliyor. Yağmur yağınca çatlaklardan su girdiği ve çalışanların zorlandığı ifade ediliyor.
Hassa Devlet Hastanesi, rapora rağmen güçlendirilmedi. Bina ağır hasar aldı. Erzin Devlet Hastanesi'nin avlusunda sahra hastanesi kuruldu.
Altınözü, Dörtyol, Reyhanlı ve Samandağ'daki devlet hastaneleri ise depremden önce taşındı.
Tabloda olmayan Arsuz Devlet Hastanesi'nin 15 Şubat 2023'te açılacağı ilan edilmişti. Depremde çatlaklar meydana geldiğinden atar topar boyandı. Çalışanların canı hiçe sayılıyor. Yapımı bitmeyen Hatay Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi'nin perde duvarlarında çatlaklar var.
Eldeki tablo, iki hastanenin güçlendirilmesi gerektiği bilgisinin 15 Aralık 2017'den bu yana Sağlık Bakanlığı tarafından bilindiğini, buna rağmen müdahale edilmediğini adeta depremin beklendiğini, gösteriyor. Bu hususta kendisine brifing verilen o dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın ifadesine başvurulması gerekiyor.
Akdağ'dan sonra bu koltukta oturan Ahmet Demircan ve Fahrettin Koca ile yukarıdan aşağıya bütün yetkililer soruşturulmalı. Hayattan ayrılmış birkaç müteahhit ve mimara fatura kesilerek, adalet sağlanmaz.”