Seni başkomutan yaptırmayacağız!

Adam niyetli. Ya da niyeti bozdu. Her ne koşulda olursa olsun tepede kalmak için savaş çıkartacak gibi başımıza. Başa çorap örmenin çok ileri bir hali. Başa tampon bölge örmek, başa füze/mermi örmek, başa tank/tüfek örmek, başa IŞİD örmek, başa “başınız sağ olsun” örmek, başa ölüm örmek… 

Sadece tepede olarak, tepede kalarak var edebiliyor kendini ve düzenini. İnişe geçerse finişe gideceğini biliyor. O yüzden örüyor işte bu ölümcül ağlarını. 

İlk iniş işareti seçimle, “onu başkan yaptırmamak”la geldi. O da bu gidiş finiş olmasın diye, savaş dedi. Rest dedi. Bölge ağları, emperyalizmin ağları, sermayenin ağları, savaş ağları… Hiç umurlarında değil ki yoksulların ve halkların ağıtları, ağlamaları… 

İşte bu “senaryo”yu, daha doğrusu “apaçık gerçeği” engellemek için, inişi ilerletmeli. İlerlemeyen geriler neticede.  

Yan yana gelip, birleşip inişi hızlandırın diyoruz. Iııh. Seçimde geriledi işte, çekin artık koltuklarını altlarından, yargılanma süreçlerini başlatın diyoruz. Iıııh. Sol blok, sandık sokak diyalektiği, ehh, hımm, ııh, cık, cıcık, cacık! 

İlerlemeyen geriler. Net. Bu illetten kesinlikle kurtulması gerekiyor ülkenin. Net. Gericiliğin freni yoktur. Net. Kâr/kazanç güdüsünün freni yoktur. Net. Din tüccarlığıyla milliyetçiliğin iç içe geçtiği bir soygun düzeninde bunu besleyerek ve bundan beslenerek iktidarı tek elinde toplamaya soyunana, tereddütsüz ve sonuna kadar karşı çıkılır. Uzun oldu ama bu da net!

Net, net, net… netice, savaş karşıtlığında ortaklık belki de. 

Neyse ki, barış talebi ve “savaş karşıtlığı” üzerinde yeterince ortaklaşılabilecek bir konu. Solun her kesimini bir araya getirebilir bugünlerde.  

Haziranca, Temmuzca ya da Ağustosça fark etmez. Önümüzdeki günler, belki de dakikalar, sıcak ve önemli gelişmelere gebe. 

İnişi gören, finişi istemeyen, ilerliyor kendi yolunda ve ağında. Koltuk değneğini yanına aldı,  Meclis Başkanı’nı seçtirdi mesela. 

İnişi gören, finişi istemeyen, ilerliyor işte kendi başkomutan olma yolunda. Borazanlarıyla birlikte kışkırtıyor şovenizmi ve çatışmayı. AKMHP’li çatışma ve savaş hükümeti şeklinde olur, erken seçime doğru “şehitler üzerinden oy yükseltme hedefli” AKsavaş şeklinde olur, ne şekilde olursa olsun, bu kıyımlı/çatışmalı istikamette gidileceğine dair güçlü işaretler ortada. Kürt düşmanlığı, Alevi düşmanlığı, milliyetçi/mezhepçi kışkırtmalar her yanda...

Savaş tamtamları orada ve ortada. 

Biz neredeyiz?.. Siz neredesiniz?.. 

Uzatmayalım. Durduralım mutlaka!

Haykıralım. Seni başkomutan yaptırmayacağız! 

Şairden devşirip ekleyelim en sonuna: Onbaşı hariç değil…