Resmi Gazete’de yayımlanan “Kurum Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliği”nde yapılan değişiklikle nüfus ve öğrencinin az olduğu yerleşim yerlerinde düz lise, meslek lisesi ve teknik lisedeki programları tek lisede toplayan çok programlı liselerde kız ve erkek ayrı eğitim yapılmasının önü açıldı. Yönetmelikte liselerin açılmasına ilişkin bölümden “Çok programlı Anadolu lisesi, mesleki ve teknik eğitim merkezi ve mesleki eğitim merkezinde karma eğitim yapılır” maddesi kaldırıldı. Böylece İmam Hatip Liseleri dışındaki liselerde de kız erkek öğrenci ayrı eğitim yapılmasına imkân tanınmış oldu. Yıllardır haremlik selamlık uygulaması talep eden tarikatlara ve tarikat okullarına alan açıldığı gibi, cinsiyetçi, eşitlik karşıtı, bilimsellikten uzak bir eğitim anlayışına da kapı aralanmış oldu.
AKP/Saray iktidarı uzun bir zamandır kadın düşmanı programını eğitim başlığı üzerinden de adım adım örüyor. Şöyle bir hatırlayacak olursak;
- Okulların İmam-hatipleştirilmesi,
- Kadına sadece ev içi bir rol biçen ve cinsiyet eşitsizliğini pekiştiren cinsiyetçi bir müfredat,
- Kız çocuklarını fiili olarak eğitimden uzaklaştıran, hatta kız çocuklarının okuldan alınmasına neden olarak eğitimini engelleyen 4+4+4 sistemi,
- Kadın-erkek eşitliğini zedeleyen, erkek egemen ideolojinin eğitim kanalı ile kurumsallaşması ve yaygınlaştırılması anlamına gelen zorunlu/seçmeli din eğitimi,
- Çok küçük yaşta dini eğitim verilmeye başlanan, gerici ideolojinin çok küçük yaşta aşılandığı Sıbyan Mektepleri,
- Türbanın ilköğretim seviyesine inmesine neden olan kılık kıyafet yönetmeliği,
- Ve karma eğitime gelen darbeyi sayabiliriz.
AKP iktidarı, sistematik bir şekilde küçük yaşta, bilimsel olmayan, dini, kadın-erkek eşitliğini yok sayan, cinsiyetçi, baskıcı bir eğitim programını hayata geçiriyor. Kesintili, dini ve tek cinsiyetli bir eğitim sistemi ile sağlıklı, mutlu, bilimi rehber edinmiş, eşitlikçi ve özgür düşünceli bir nesil asla yetişemez. Bu anlayışla ancak AKP iktidarının kendi iktidarının garantisi gördüğü dindar ve kindar bir nesil yetişir.
Karma eğitim sistemi cinsiyet ayrımcılığını ortadan kaldırmayı amaçlayan kız ve erkek öğrenciye aynı anda aynı ortamda oynama, yazma, okuma, beraber yaşayarak öğrenme, araştırma ve beraber paylaşma imkânı sunan bir sistem. Karma eğitimin en önemli kazanımı kadınlarla erkeklerin yani her iki cinsiyetin de eşit olduğunun erken yaşta görülmesine imkân sağlamasıdır. Diğer taraftan kız – erkek bir arada eğitim her iki cinsiyete de özgüven verir ve iletişim becerilerini artırır.
Ayrık eğitimin kadınları toplumsal cinsiyet rollerine göre, dini kurallar çerçevesinde yetiştiren; meslek edinmeye, bilimsel bilgiye yönlendiren değil, itaat etmeyi salık veren ve kapitalizmde aile içi rollerini pekiştiren bir eğitime mahkum etme olasılığı çok yüksek.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın yönetmelik değişikliğini “demokratik toplum gereği” sözleriyle savunarak “Karma olmayan eğitim de verilebilir. Opsiyonların çoğaltılması söz konusu. İsteyen bir tanesini tercih edebilir” diyerek savunmuş. Çok demokratik iktidarınızda reşit olmayan çocuk mu ‘seçim’ yapacak? Hayır. Çocuk adına ailesi güya ‘seçim’ yapacak. Eşitlik bir haktır. Eğitim bir haktır. İnsan hakkı seçilemez verilir. Bunu bu yüzyılda tartışmak ne kadar utanç verici… Bunu bir seçim hakkı gibi sunmak ne büyük bir utanmazlık…
Kadınların eşitlik mücadelesinin en önemli başlıklarından bir tanesi eşit ve karma eğitim olmuştur. Kadınlar daha 18. yy’da karma eğitimi kadın-erkek eşitliğinin sağlanması için çok önemli bir adım olarak talep ettiler ve bunun için mücadele ettiler.
Mary Wollstonecraft kadın ve erkek eşitliği için küçük yaştan başlayan eğitimin önemini vurgulamıştı. Aynı ortamda eşit koşullarda aynı eğitimin verilmesi kadın-erkek eşitsizliğini ortadan kaldırmak için olmazsa olmaz olduğunu söyleyen Wolstonecraft, eşitlik mücadelesinin en önemli ilk metinlerini eğitim üzerine kaleme almıştı. Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi kitabında “Eğitim mutlaka karma olmalı, mutlaka kadınlarla erkekler bir arada eğitilip bir arada çalışabilecek, bir arada yaşayabilecek şekilde yetişmeli” diyordu. Ayrık yapılan eğitimin, kadınların cinsiyetçi ve eşitsiz bir biçimde yetiştirilmesine neden olduğunu yazdı. Yine onun sözleriyle: “Eşitlikçi bir toplum oluşturabilmek, insanın kaderini iyileştirebilecek tek şey olan aydınlatıcı ilkeleri yayabilmek için kadınların erdemlerinin bilgi temeli üzerine kurulmasına izin verilmelidir; bu da kadınlar erkeklerle aynı biçimde eğitilmedikleri sürece olanaklı değildir. ”
Türkiye’de de ilk feministler de kadın haklarının en temel savunusunda eşitlik adına karma eğitimi talep etmişlerdi. Öncelikle yükseköğrenim hakkını kazanan kadınlar daha sonra kadınlar için açılan ayrı sınıflara girmeyi reddetmişler ve erkeklerle aynı eğitimi alma hakkını kazanmışlardı (http://www.amargidergi.com/yeni/?p=1076).
Kadınların en temel mücadele başlığı ve en temel talebi olan eşitlik adına eşit ve bir arada eğitim vazgeçilmezdir. Kadın-erkek eşitliğinin sağlanması ve dahası öğrenilmesi, öğretilmesi için karma eğitim şart!