“Haziran Direnişi, 12 Eylül ile başlayan karanlık bir dönemi kesin olarak kapatmıştır.”
TKP Merkez Komitesi’nin Mayıs 2014 tarihinde yayınladığı tezler içinde yer alan yukarıdaki cümle, TKP 12. Kongre’sini toplama ve ardından HTKP’yi var etme iradesini gösteren devrimci kadro topluluğunu, soldaki neredeyse tüm politik öznelerden farklılaştıran temel saptamalardan birisidir. Yakın değerlendirmeler yapanların olduğunu biliyoruz, fakat bu saptamayı mantıksal ve devrimci sonuçlarına götürecek, Türkiye’de yeni bir yükseliş döneminin komünist hareketini inşa edecek birikim ve cesaretin önemli bölümü HTKP’de toplanmıştır.
12 Eylül döneminin sona erişi, kuşkusuz, Türkiye’nin içerisinden geçtiği mücadele süreçlerinin bir sonucudur. En görkemli doruğunu Haziran Direnişi’nde gördüğümüz mücadele deneyimi, Türkiye’de 12 Eylül’ün yarattığı politik ve toplumsal atmosferin dağılmasının en büyük nedenidir. Sıklıkla vurguladığımız “Haziran Sonrası Türkiye” tanımlaması bu durumu ifade etmektedir.
HTKP, bu başlangıç tezlerini başka saptamalarla da genişletmiştir. Komünist hareketin toplumsallaşması ve öncüleşmesi için gerekli dönüşümlerin sağlanması gerektiği, sosyalizmin ülkede eşik atlama olanaklarının ortaya çıktığı bir döneme girdiğimiz gibi tezler bin bütünlük içerisinde dile getirilmiştir.
HTKP, 12 Eylül döneminin kapandığı “Haziran Sonrası Türkiye” koşullarında sosyalizmin eşik atlama olanaklarının ve komünist hareketin toplumsallaşma fırsatlarının belirginleştiğini gören ve hiçbir tereddüt veya gecikme olmaksızın bu olanak ve fırsatları değerlendirme iradesini sergileyen bir irade olarak kurulmuştur.
“HTKP, komünist hareketimizin tüm birikiminin ve Haziran Direnişi’nin emekçi halkımıza armağanıdır” sözlerinin karşılığı ve anlamı da burada yatmaktadır. HTKP’yi var eden süreci, aynı zamanda TKP’nin yeniden doğuşu olarak adlandırmamızın nedeni de işte bu zemindir.
Beşinci Güç için ileri!
Sosyalizmin eşik atlaması olanaklarına dair yaklaşımımız, kendisini en açık biçimde “Beşinci Güç” kavramlaştırmamızda göstermiştir. HTKP, Türkiye’de siyasetin genel manzarası içinde “ihmal edilebilir” bir nicelik olmaktan çıkamayan sosyalist hareketin, önümüzdeki dönemin ihtiyaçlarını karşılayabilirse hem nicelik hem de nitelik olarak Türkiye siyasetinin başta gelen güçlerinden biri olabileceğini görmüştür.
HTKP, kendisini sermaye düzeniyle göğüs göğüse mücadele edecek bir güç olma hedefine kilitlemiş bir irade olarak sosyalizm mücadelesinde ileri doğru atılan bir adımdır. Bir adım atmak gerekiyordu, çünkü nesnellik bize ne kadar büyük olanaklar sunarsa sunsun, HTKP’yi kuran komünist bilinç nesnelliğe devrimci bir müdahale olmadan söz konusu olanakların gerçekliğe dönüşmeyeceğini de biliyordu.
Yeniden kuruluş iradesi
HTKP hiçbir zaman hayalperest olmamıştır. Arzu ettiği güce erişmek ve düzenle “yumruk mesafesi”nde kavga etmek için sosyalist harekette kemikleşmiş kimi sorunların aşılması gerektiğini de biliyoruz. Bu nedenle, etkisiz siyaset tarzı, mekanikleşmiş örgütsel işleyiş, toplumsal mücadele alanlarında öncüleşememek, önderlik sorununun çözülememesi gibi başlıklarda HTKP son derece cesur ve radikal bir çıkış olmuştur. HTKP Türkiye’de komünist hareketin devrimci ve öncü bir güç olarak yeniden kuruluşunu üstlenerek, ülkemizde sosyalizmin eşik atlaması olanaklarının açıldığı döneme “Beşinci Güç” parolasıyla bu şekilde girmiştir.
Geride bıraktığımız bir yıllık dönem, bu başlangıcın hakkını vermek çabasıyla geçmiştir. HTKP bir yandan Türkiye’de sosyalizmin eşik atlaması ve toplumsallaşması için önüne gelen her fırsatı değerlendirmeye, bir yandan da komünist hareketin yeniden kuruluşunu siyasal, ideolojik, kuramsal ve örgütsel düzlemlerde ilerletmeye çalışmıştır. HTKP bir öncü güç olarak, hem halk nerede mücadele ediyorsa orada olmaya, hem de içinde olduğumuz “Haziran Sonrası Türkiye”nin mücadele tarzını, araçlarını ve dilini yaratmaya uğraşmıştır.
Yaratmaya çalıştığımız en önemli araç Türkiye’nin öncü, devrimci komünist partisidir.
Gelenek’ten geleceğe...
HTKP’nin kendi geçmişiyle, mirasıyla, birikimiyle bir sorunu yoktur. Sorun, tüm güncel tartışma ve aranışların üzerinin geçmişe dönük tartışmalarla örtülmesidir ve HTKP bu kısır ve sahte tartışma düzleminden koparak yola çıkmıştır.
Yola çıktığımız günden bu yana ısrarla vurguladığımız gibi, HTKP hem Türkiye komünist ve devrimci hareketinin bütününü tereddütsüz biçimde sahiplenmiştir. Bu sahipleniş Türkiye’de pek de alışkın olmadığımız bir gelişkinlikle ifade edilmiştir. HTKP, hem reddiyecilikten ve inkarcılıktan uzak durmayı başarmış, hem de mirasının aşılması gereken sorunlarını cesurca saptamıştır.
HTKP açısından gelenek ve birikim, bir miras kavgasının değil sosyalist mücadeleyi ileriye taşımanın konusudur. HTKP’nin çabası köklerinden kopmak değil, köklerinde bulduğu devrimci iradeyi bugüne taşımaktır. Bu nedenle, HTKP geçmişini, mirasını, birikimini, yani geleneğini tümüyle içselleştirmeyi, aynı zamanda bugünün devrimci mücadelesinin ihtiyaçlarını karşılamak için sorunlarını aşmayı tek bir hamle olarak kavramıştır.
Sosyalist iktidar, mutlaka!
HTKP’nin en önemli yanı, hem programatik hem ideolojik hem de teorik olarak sosyalist iktidar hedefini en başa yazmasıdır. Hiçbir toplumsal veya siyasal dönüşüm, gündemdeki hiçbir moda ya da akım, HTKP’nin sosyalist iktidar hedefinden vazgeçmesinin mazereti olamaz, olamayacaktır. Dahası, HTKP sahip olduğu düşünsel ve örgütsel birikim, kadrolarının niteliği ve gelişkinliği gibi özellikleri açısından Türkiye’de sosyalist devrimin öncü gücü olma kararlılığındadır.
Öte yandan HTKP sosyalizm mücadelesini soyut ve genel geçer bir propagandaya indirgeyen, sosyalizmi emekçi halkın kurtuluş mücadelesi olmak yerine bir kimliğe dönüştüren eğilimlerle bir hesaplaşma üzerine kurulmuştur. Aksi takdirde, sosyalizm hedefinin ve mücadelesinin Türkiye işçi sınıfına ve emekçilerine somut ve gerçek bir iktidar yolu sunamayacağı açıktır. Türkiye sosyalist hareketinin bir kesiminde etkisini sürdüren bu kadük tarz nedeniyle, ülkemizde sosyalistler ile iktidar sorunu arasındaki mesafe hiç olmadığı kadar açılmıştır. İşte HTKP, komünist hareketin yeniden kuruluşu ile birlikte bu boşluğu da doldurmak, emekçi halkın mücadelesi ile sosyalist iktidar arasındaki köprüleri kurmak için yola çıkmıştır.
Bunun yolunun Türkiye’de toplumsal ve siyasal mücadele başlıklarında HTKP kadrolarının öne çıkmasından, öncüleşmesinden geçtiği ise defalarca vurguladığımız bir noktadır. HTKP kadın ve gençlik dinamiğinden çevre ve barış mücadelesine kadar tüm başlıkları bu perspektif ve iradeyle ele almıştır.
Bu nedenle HTKP, toplumsallaşma ve öncüleşme hedeflerini siyaset alanında, siyasal mücadeleler içerisinde, siyasal bir güç haline gelerek başarıya ulaştıracağını saptamıştır. İdeolojik mücadelenin önemini ve kıymetini bir an olsun unutmayan HTKP, ideolojik kazanımların korunmasının yolunun da siyasal mevzilerin elde edilmesiyle mümkün olduğunu söylemiştir. HTKP’nin siyaset arayışı, bu anlamda, bir merak konusu değil, sosyalist iktidarın gerçek bir seçenek haline gelmesi içindir.
İşçi sınıfının partisi, halkın partisi
HTKP, sosyalizm mücadelesinin merkezine Türkiye işçi sınıfını yerleştirmiştir. Bu tercihin dolaysız sonuçları vardır. Birincisi, HTKP, siyaset yaparken kendisine işçi sınıfının çıkarlarını rehber etmektedir. İkincisi, HTKP’nin siyasal ve örgütsel kuruluşunda işçi sınıfının ağırlığı arttırılmalı, parti işçileşmelidir.
Öte yandan kendisini işçi sınıfının öncü partisi olarak tanımlayan bir komünist partinin, işçi sınıfı içerisinde kalıcı mevziler elde edememesi kabul edilemez bir durumdur. Bu durumun hiçbir nesnellik ya da koşulla izahı söz konusu olamaz. HTKP, işçi sınıfı içerisinde sağlam kazanımlarla pekiştirilmiş mevziler elde etmeyi başa yazmakta, partinin işçileşmesi için gerekli olan kadro kaynağını da bu tür çalışmalarının başarısına bağlamaktadır.
Buna ek olarak, HTKP baştan bu yana, sınıf siyasetinin soyut kategorilerden ibaret bir tebliğciliğe dönüşmesinin büyük bir tehlike olduğunun farkındadır. Bu nedenle, işçi sınıfının ülke gündemiyle bağını kuracak en önemli köprü olarak halkçı bir siyasal tarz ve üslup geliştirmeyi de önüne koymuştur. Sermaye düzeninin her alanda vahşice yağmaya ve talana yöneldiği günümüz koşullarında halkçılık, geçmişte olduğu gibi sınıf çizgisini silikleştiren değil, aksine sınıf mücadelesini güçlendiren bir anlam kazanmıştır.
Halkçılık konusunda gösterdiğimiz ısrarın bir başka nedeni ise, Türkiye’de sosyalizmin ülkemizin bütün halklarının kardeşliği ve ortak mücadelesi ile başarıya ulaşacağı gerçeğidir. Baştan Türk ve Kürt halkının kardeşliği olmak üzere, HTKP Türkiye’nin barındırdığı zenginlik ve çeşitliliğin sosyalizm mücadelesine bir kardeşlik zemini sunduğunu vurgulamıştır.
Bunun bir sonucu olarak, HTKP, Kürt siyasetinin iktidarla ve emperyal planlarla pazarlık anlamına gelen her tutumu karşısında sözünü sakınmadan söylerken, ülkemizde Türk ve Kürt halkının arasına düşmanlık tohumlarının ekilmesine hizmet etmemek için özel bir çaba ve dikkat sergilemiştir. Bu çabanın en somut ifadesi “Kürt dinamiğine yüzünü dönmek” olarak dile getirilmiş ve HTKP Türkiye sosyalist hareketi ile Kürt dinamiğinin ilişkisinin samimileşmesini önemsemiştir.
Partimiz, adını belirlerken göstermiş olduğu gibi, emekçi halkın Türkiye siyasetinde giderek önem kazanan ağırlığının bilincindedir. HTKP, halkın halkçı komünist partisi olarak işçi sınıfını sosyalist iktidar mücadelesinin merkezine yerleştirmekten asla vazgeçmeyecektir.
Geriye değil, ileriye!
HTKP, bir ileri çıkıştır dedik. HTKP, her koşulda ve her başlıkta ileriye yönelen, hep ileriye doğru adım atan, atmayı arzulayan bir öznedir.
Bu nedenle, bir yılı geride bırakırken önümüze koyduğumuz gündem geriye değil, ileriye bakmayı şart koşmaktadır. Geçtiğimiz bir yılın muhasebesini yapmaktan kaçış, HTKP’nin samimiyet ve devrimci dürüstlük ilkelerine yakışmaz. Bu muhasebenin, ancak ve sadece önümüzdeki dönemin görevlerinin hakkını vermek hedefiyle yapılması gerektiği de HTKP açısından tartışılmaz bir doğrudur.
HTKP siyasal ve örgütsel eksiklerini hızla kapatmak, önümüzdeki dönemin en etkili siyasal güçlerinden biri olmak için hazırlıklarını yapmak ve Türkiye’nin komünist partisini inşa etmek için ihtiyaç duyduğu enerjiyi de gözünü ileriye diken bu tarzından alacaktır.
HTKP Türkiye devrimci, komünist hareketinin ileri bir adımdır, geçen hafta sonu tamamlanan Kongre ile bir adım daha atılmıştır.
Şimdi bir adım daha atma zamanıdır.
İleri...
*İleri Haber Portalı’na biçtiğimiz misyon gereği doğrudan HTKP ile ilgili çok az yazı yazmayı tercih ediyoruz.
Ancak son günlerde kendini solda gören kimi haber sitelerinde yapılan magazin gazeteciliği tarzı haberler nedeniyle, böyle bir yazı yazmak zorunda kaldık.
Kongremiz, HTKP’nin, önümüzdeki günlerde yukarıda bir kez daha özetlediğimiz eksende yürüyüşüne kararlılıkla devam etme kararı almıştır, gerisi teferruattır.