Bu adamlar nereden çıktı?

AKP’nin, bakanlardan, danışmanlardan, üst düzey görevlere getirilen bürokratlardan oluşan kadrolarının kifayetsizlik, çapsızlık ve kültürsüzlük gibi özelliklerinden söz edersek bunun öznel bir yargı sayılacağını sanmıyoruz. Solcuları geçtik, ağızlarını açıp konuşmaya cesaret edemeseler bile örneğin pek çok iş insanının ve ortalama bir medya mensubunun da aynı yargıyı paylaştığı söylenebilir.  

Bizce Cumhuriyet tarihi böylesini, bu kadarını görmemiştir.

***

Gel gör ki bu kadrolar geçmişi 100 yıla yaklaşan Cumhuriyet döneminin ikinci büyük “şekillendirme” hamlesinin belirleyici aktörleri durumundadır.

Birinci büyük şekillendirme hamlesinin tarihini, 1923’ten 1940’lara kadar uzanan kesit, bu kesit içinde özellikle 1930’lar olarak verebiliriz. AKP iktidarının temsil ettiği ikinci büyük şekillendirme hamlesi ise bu partinin iktidarıyla başlamış, özellikle son dönemlerde hız kazanmıştır.

Her iki hamlenin de kendi kadroları vardır.

Bu iki kadro topluluğu arasındaki farklılıklar, benzerliklere çok daha ağır basmaktadır. Farklılıkları açıklayan pek çok faktöre işaret edilebilir. Örneğin laiklik-dincilik ikiliği bunlardan biri sayılabilir. Ancak, bugünkü kadrolarda görülen olumsuzlukların salt bu ikilikle açıklanabileceğini sanmıyoruz.  Daha doğrusu, yazının başında sıraladığımız özelliklerin,  daha temel başka belirleyicilere başvurmadan sadece “Siyasal İslam” denilen ideolojiyle açıklanması yeterli olmayacaktır. Elbette o da vardır; ama başka şeylerin üstüne gelmiş, olumsuz ne varsa hepsini gidebileceği sınırlara kadar taşımıştır.

O halde nereye bakalım?

***

Aslında açıklama basittir: Birinci şekillendirme hamlesinin kadroları, Osmanlı’nın son dönemine damga vuran kaotik arayış dönemlerinden başlamak üzere kurtuluş ve kuruluş paradigmasının içinde yetişmiştir. Olgunlaştığı dönem de dünyanın “Liberalizm artık bitti, şimdi devlet, devletçilik ve kendi kendine yeterlilik var” dediği yıllara denk gelmiştir. Evet, Mussolini İtalya’sından ve Hitler Almanya’sından etkilenmiştir; ama Sovyet planlamasından da… 

Halen sürmekte olduğu söylenebilecek ikinci şekillendirme hamlesi kadrolarının öncülü ise 12 Eylül ve ANAP iktidarıdır. 1980’lerle başlatacak olursak, “yeniler”, birinci hamle kadrolarının şekillendiği ortamın tam tersi bir ortamda yetişmişlerdir: “Sosyalizm de bitti, kendi içine kapanma, kendi kendine yeterlilik ve devletçilik de bitti; şimdi piyasalarımızla, dışa açılmayla ve dünyada iyi bir yer kapmayla küreselleşmenin nimetlerinden mümkün olan en fazla payı kapma zamanıdır…”       

***

Bugünkü kadroların önemli bir bölümünün eğitim açısından yetiştiği dönem 1980’lerin sonu ile 1990’lardır. Bu insanlara Hayri Kozanoğlu’nun deyimiyle “business minded” olmaları öğretilmiştir. Dönem “pozitif takılma”; fırsat eşitliği, adalet, düzen, sömürü gibi “negatif” sözleri ağza almama dönemidir (Bkz. Yuppieler, Prensler ve Bizim Kuşak, İletişim 1993, s. 123).  

Böyle bir dünyada ve Türkiye’de yetişen, içinde bulundukları ortamı sadece “nereden nasıl yükselirim/zengin olurum” gözüyle değerlendiren insanlar arasından kendini başka yönlerden de geliştirmek isteyen; bilime, sanata, tarihe, kültüre, vb. ilgi duyanların çıkması büsbütün imkansız olmasa bile çok güçtür.

Ya ilk dönemin kadroları?

Yakup Kadri, Ahmet Hamdi Tanpınar, Memduh Şevket Esendal ve Sadri Ertem gibi “edebiyatçı” kimlikleriyle bilinen bu isimler aynı zamanda dönemin “siyasal kadroları” arasında yer almışlardır. Doğum tarihi (1917) itibarıyla “şekillendirici kadrolardan” olmayan, ancak gençliğini bu dönemde geçirmiş, yaşamını bu yılın başında yitiren eski bürokrat ve bakan Cahit Kayra’nın “yenilerin farkı” konusundaki yargısı kesindir:    

“Sonuç olarak devletçilik sisteminin kadrosu yerine geçmeye başlayan işadamı kadrosu, çarpık bir bencillik içine yönelmiş ve kendisiyle toplum arasındaki ilişkiyi anlamadan para kazanma yollarını aramıştır.” Kayra’ya göre buradan bir “melez” (hybride) türemiştir: “Liberal doktrin ile soysuz yöneticilerin ürünü olan bir yaratık.” (38 Kuşağı, Cumhuriyet’le Yetişenler, İş Bankası Yayını 2012, ss. 300-301).

Bu adamlar nereden mi çıktı?

İşte buradan çıktı…