Diyanet İşleri Başkanlığı (Diyanet) internet sitesindeki nikâh tanımının gündeme gelmesi ile çocuk istismarının önünü açan açıklamalar yine önümüze düştü. Sitedeki tanımlar şöyle: “Bulûğ çağına ulaşan kimseye bâliğ denir. Ergenlik yaşı çocuğun vücut yapısına ve iklim şartlarına göre değişebilir. İslâm hukukçularınca bulûğ çağının alt sınırı, erkekler için 12, kızlar için 9 yaş olarak belirlenmiştir. Bu yaşa ulaştıktan sonra erkeğin ihtilam olması, baba olabilme devresine girmesi; kızın da adet görmesi, gebe kalabilme çağına ulaşması fiilî olarak bâliğ olmalarıdır.” (1) Çok uzatmaya gerek yok, ifade net; Diyanet ‘9 yaşında kız çocuğu evlenebilir ve çocuk doğurabilir’ diyor. Bu açıkça çocuk istismarını meşru görmek ve onay vermek anlamına geliyor.
Bu tür açıklamalar Diyanet için yeni değil. Daha önce 8 Mart 2008’de resmi web sitesinde Türkiye Diyanet Vakfı'nın iki cilt halinde yayınladığı İlmihal’de "Feminizm ahlaksızlıktır" şeklinde ifadelerin yer alması (2); yine internet sitesinde boş ol diyerek boşanmanın gerçekleşebileceğinin beyan edilmesi sadece bazı örnekler (3). Hatırlayacaksınız Diyanet 2016 Ocak ayında da “Babanın öz kızına şehvet duyması haram sayılmaz” şeklinde ensesti normal gören ve istismarı onaylayan bir fetva vermişti. Ama 2016’dan bu yana önemli bir şey değişti. Diyanet görevlisi müftülere nikâh kıyma yetkisi veren bir yasa çıkarıldı. Kadın örgütlerinin tüm tepkilerine ve uyarılarına rağmen meclisten geçen yasanın sadece evliliğin dini temellerde kurulmasına değil çocuk istismarının da önünü açacağını söylemiştik. Bugün çocuk istismarına açıkça onay veren bir kurumun nikâh kıyma yetkisi var. Müftülük Yasası ile AKP bu karanlık zihniyeti toplumsal yaşamı düzenlemede yetkili kılmıştır. AKP’nin arzu ettiği toplumu yaratmak için Diyaneti önemli bir araç olarak kullanıyor. Diyanete aktarılan devasa ödeneklerin en önemli nedeni AKP’nin Diyanete biçtiği role verdiği değerdir.
Diyanet toplumsal dokunun değiştirilmesi, iktidarın amaçladığı ‘muhafazakâr aile’nin tesis edilmesi için bir aktör olarak uzun zamandır sahneye sürülüyor. 2011’de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile yapılan protokolden sonra Diyanet iktidarın ailelere yönelik politikasını yayan aracı bir kurum haline geldi. Kadınlara ve aile ilişkilerine dair sayısız etkinlik yapan Diyanet kadınlara yönelik broşürler, dergiler çıkarıyor, toplantılar ve seminerler düzenliyor. Aile ve Din Rehberliği Büroları aracılığıyla ailelere güya danışmanlık ve psikolojik destek veriyor. Diğer taraftan internet sitesini kurum olarak oldukça aktif bir şekilde kullanıyor. Sitesi aracılığıyla gündelik yaşamla ilgili her konuda, ama özellikle aile ve kadın-erkek ilişkileri ile ilgili düzenli açıklamalarda bulunuyor, kadınları yok sayan fetvalar veriyor. Dolayısıyla Diyanet’in sitesinden istismarı onaylayan açıklamalar yapması, AKP/Saray rejiminin bir müdahalesi, toplumu nasıl bir karanlığa doğru sürüklediğinin bir göstergesidir.
Bunlarla beraber Müftülük Yasası ile ilgili ayrıntıları Diyanet’in açıklaması ile beraber düşündüğümüzde dehşete kapılmamak elde değil. Müftülük Yasasına göre nikah memuru için geçerli tüm yetkiler müftüler için de geçerli. İl ve ilçe müftülükleri kendilerine ait evlenme kütük defterlerini kendi arşivlerinde saklayabilir, müftü imamlara yetki verebilir ve taraflar talep ederse ikametgahlarda, camide, talep edilen yerlerde nikah kıyabilir. Böylece medeni kanundaki nikâhla ilgili açıklık tamamen ortadan kalkıyor ve belgeler de müftülükler tarafından saklanabiliyor. Bu istismarı meşru gören müftülerin denetlenemeyen bir nikah kıyma yetkisine sahip olması demek. Bu açıkça AKP hükümetinin istismarın önünü açması anlamına geliyor. Bu kadınların kuşatılması, yok edilmesidir. AKP kadınları esaret altına almadan bu toplumu değiştiremeyeceğini bal gibi biliyor. Şiddet, istismar, taciz kadınları sindirmenin, esaretin yolunu açar, esaret de daha fazla şiddet, istismar ve taciz vb saldırıların önünü…
İstismara onay veren ve AKP finansmanı ile toplumsal yapıya müdahale eden Diyanet kapatılmalıdır. Müftülük Yasası derhal iptal edilmelidir. CHP Müftülük Yasasının iptali için Anayasa Mahkemesine başvuruda bulundu. Anayasa Mahkemesi bu yasayı derhal iptal etmeli ve biz de kadın örgütleri olarak da iptali için de baskı yapmaya devam etmeliyiz.
İstismarcıları aklamaya çalışan ve bunun için meclise bir yasa tasarısı sunan AKP yıllardır Diyaneti dincileştirme için bir araç olarak kullanmaktadır. Diyanet aracılığı ve dini nikâh yoluyla çocuk yaşta evlendirme, istismar, rıza dışı evlendirme ile kadınlar kuşatılacak, aslında yok edilecektir. Karşımızda kadınların en temel haklarını elinden almaya çalışan ve bundan daha fazlası kadınların, kız çocuklarının hayatlarını karartmaya çalışan bir zihniyet var. Bunu bu netlikle kadınlara anlatmalıyız.
Laiklik kadınların bugün en yaşamsal taleplerinden biridir. Laiklik mücadelesi sadece evrensel bilimsel değerlerin toplum hayatında belirleyici olması değil aynı zamanda kadınların insanca yaşaması, karanlığa karşı bir set çekip, eşitlik ve özgürlük mücadelesi verebilmesi için de gerekli. Bunu her gün ve her gün yeniden görüyoruz.
AKP/Saray rejimi iktidarda kaldıkça kadın düşmanlığı artıyor, dincileşme arttıkça ülke kadınlar için daha da yaşanamaz hale geliyor. Kız çocuklarının, kadınların hayatlarını daha fazla karartmalarına izin vermeyelim. Mücadeleyi yükseltmek için söz verelim.
AKP İktidarı yıkılana, diyanet kapatılana, bu karanlık zihniyet yok olana kadar… Söz!
3. http://ilerihaber.org/icerik/diyanet-neden-kapatilmali-iste-skandal-5-fetva-80583.html