YÖK uyarısı havada kaldı: Ücrette eşitlik de yok, yaptırım da...
YÖK’ün yaptığı uyarı, vakıf üniversitelerine bir yaptırım içermezken aslında bir yaptırım sürecinin başlangıcına işaret ediyor.
Tugay Candan - @TugayCandann
Mail: [email protected]
YÖK’ün 9 Şubat’ta vakıf üniversitelerine yaptığı, akademisyen ücretlerinin devlet üniversitesi ile eşitlenmesi uyarısının üzerinden 40 gün geçti. Bu konuda vakıf üniversitelerinin bazıları kanundan yararlanan boşluğu kullanırken, bazıları ise adım atmadı. Yönetmelik ise uyarının ardından geçen 15 günde değişiklik yapılmadığı takdirde “yaptırım” diyor.
17.04.2020 tarih ve 311007 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7243 sayılı Kanun ile 2547 sayılı Kanunun Ek 8. maddesine; “Vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarına, unvanlarına göre Devlet yükseköğretim kurumlarında ödenen ücret tutarından az ücret verilemez. Bu fıkra kapsamında Devlet yükseköğretim kurumlarında ödenen emsal ücretin hesaplanmasında ilgili mevzuat uyarınca aylıklara ilişkin hükümlerin uygulandığı kadroya bağlı ödemeler dikkate alınır” hükmü eklenmişti.
Devlet üniversitelerinde görev yapan akademisyenler ile vakıf üniversitelerinde çalışan akademisyenlerin alacağı ücreti eşitleyen bu düzenleme sonrası bazı üniversiteler buna uyarken, birçok vakıf üniversitesi ise buna uymadı.
Akademisyenlerin duruma itiraz etmesi ve şikayetleri sonrası Yükseköğretim Kurulu (YÖK) 9 Şubat 2022’de üniversitelere gönderdiği yazıda, ücretlerin eşitlenmesi için uyarıda bulundu. Gönderilen yazıda, “Vakıf yükseköğretim kurumlarında görev yapan öğretim elemanlarından ücretlere ilişkin vakıf yükseköğretim kurullarının ilgili Kanun hükmünü uygulamadığı ya da uygulansa bile Devlet üniversitelerinde çalışan akademik personelin ücretlerine yansıyan zamların kendi ücretlerine yansıtılmadığı yahut ücretlerinin zamanında ödenmediği gibi hususlarda Kurulumuz Başkanlığına çeşitli şikayetler ulaşmaktadır. Söz konusu şikayetler müzakere edilmiş olup yapılan müzakere neticesinde; vakıf yükseköğretim kurumlarına, öğretim elemanlarına ücretlerinin zamanında ve mevzuata uygun olarak ödenmesi konusunda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunun hatırlatılmasının uygun olduğuna karar verilmiştir” ifadeleri kullanıldı.
YAPTIRIM SÜRECİNİN BAŞLANGICI
YÖK’ün yaptığı bu uyarı, vakıf üniversitelerine bir yaptırım içermezken aslında bir yaptırım sürecinin başlangıcına işaret ediyor.
Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliğinde "uyarı", şu şekilde geçiyor:
“…vakıf yükseköğretim kurumuna işlem ve eylemlerinde daha dikkatli olması ve tespit edilen eksikliklerin ve aykırılıkların, istenilen bilgi ve belgelerin niteliğine bağlı olarak 15 günden az olmamak üzere verilen süre içerisinde tamamlanması veya düzeltilmesi yazılı olarak bildirilir.”
UYARIDAN SONRA YAPTIRIM
Bu sürecin sonunda uyarı yapılan konuyla ilgili bir tamamlama ya da düzeltme olmaması durumunda Yönetmelikte şu madde işlevli hale gelmiş oluyor:
Aşağıdaki hallerde vakıf yükseköğretim kurumunun akademik birim ve program açma ile daha önce açılmasına izin verilmiş ve ilk defa öğrenci alınacak programlara ilişkin talepleri bir yıl süre ile askıya alınır.
1) Uyarma ve düzeltme istemine konu olan hususların belirlenen süre içerisinde düzeltilmemesi…
UYARININ ÜZERİNDEN 40 GÜN GEÇTİ AMA…
YÖK’ün vakıf üniversitelerine yaptığı uyarının üzerinden 40 gün geçmesine rağmen henüz bir yaptırım uygulanmadı. Ancak bazı üniversitelerde uyarıya rağmen ücret eşitlemesi yapılmadığı biliniyor. Bu üniversitelerin başında Nişantaşı Üniversitesi geliyor.
Bilgi Üniversitesinde de araştırma görevlerinin ücret eşitliği talebine, üniversite patronu tarafından yan hakların geri alınması şartı koşuluyor.
Arel Üniversitesinde de ücretlerde eşitlik sağlanacağı bilgisi gerekli birimlere iletildi. Ancak bu eşitliğin devlet üniversitelerinde çalışan akademisyenlerin aldığı net ücret üzerinden mi olacağı bilinmiyor. Keza birçok üniversite, kanunda kesin hüküm belirtilmemesi nedeniyle brüt ücret üzerinden eşitleme yapıyor. Bu da vakıf üniversitelerinde çalışan akademisyenin eline geçen ücretin, devlet üniversitesinde çalışandan daha az olmasına yol açıyor.
ÜNİVERSİTE PATRONLARI EŞİTLİK İSTEMİYOR
Bu tartışmaların gölgesinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye’deki vakıf üniversitesi temsilcilerinin katılımıyla Türkiye Yükseköğretim Meclisi Toplantısı yapmıştı.
YÖK uyarısının ardından gelen bu toplantıya, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkan Vekili Safa Kapıcıoğlu da katılmıştı.
Toplantıda vakıf üniversitesi akademisyenlerinin işçi statüsüne getirilmesi istenmişti. Üniversite patronları aynı zamanda, “Vakıf üniversiteleri hocalarına verilen ücret devlet üniversiteleri hocalarına verilen ücretten az olamaz” maddesinin kaldırılmasını, ücretsiz okuyan öğrenci sayısının düşürülmesini, üniversite sınavlarında baraj puanının kaldırılması gibi dil baraj puanının da kaldırılmasını ve özel üniversite kanunu çıkarılmasını talep etmişti.