YARSAV Başkanı Murat Arslan'a 10 yıl hapis

YARSAV Başkanı Murat Arslan'a 10 yıl hapis

KHK ile kapatılan YARSAV’ın Başkanı Murat Arslan “terör örgütüne üyelik” iddiasıyla 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Kapatılan Yargıçlar ve Savcılar Birliği’nin(YARSAV) Başkanı Murat Arslan FETÖ üyeliği gerekçesiyle yargılandığı davada 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 
Ankara 25’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren yargılamanın son duruşmasında, Arslan’ın avukatları, gizli tanığın çelişkili ifadelerine dikkat çekerek bu kişinin mahkemede dinlenmesini istedi. Bylock raporunda da çelişkili ifadelerin yer aldığını hatırlatan avukatlar, yargılamanın tüm eksikliklerinin giderilmesini, raporu hazırlayan bilirkişinin mahkeme huzurunda ifade vermesini istese de bu talep mahkeme başkanınca kabul edilmedi.

BÜTÜN TALEPLER REDDEDİLDİ 

Avukatlar savunma yapmadan önce “bağımsızlığın yitirildiği” gerekçesiyle mahkeme heyeti ve mahkeme başkanı hakkında reddi hakim talebinde bulundu. Buna ilişkin değerlendirmesi sorulan savcı, talebin yargılamayı uzatmaya yönelik olduğu gerekçesiyle reddedilmesini istedi. 
Bunun üzerine Arslan’ın savunmasını yapan avukatların tamamı, mahkemenin tarafsızlığını ve güvenilirliğini yitirdiğini belirterek istifa etti. Arslan’a yeni avukat atamayan mahkeme heyeti, bunun yerine son savunmasını istedi. Savunma yapmadan önce yeni avukat atanması için Ankara Barosu’na talimat yazısı yazılmasını isteyen Arslan’ın bu talebi de reddedildi.
Avukatı olmadan ve son sözünü söylemeden Arslan hakkındaki kararını açıklayan mahkeme heyeti, “örgüt üyeliği” suçlamasından 7 yıl hapis cezası verdi ve bu cezayı TCK gereği 12 yıla çıkardı. Arslan’ın duruşmalar boyunca “iyi halini koruduğunu” belirten heyet, cezayı 10 yıla indirdi.

'MAHKEME HEYETİ CEZA VERMEYİ KAFASINA KOYMUŞ'

Kararın ardından değerlendirmelerde bulunan eski Yargıçlar Sendikası Başkanı Mustafa Karadağ, “Kanun gereği yeni avukat atamadan ağır ceza mahkemelerinde karar verilemez. Üstelik Arslan, iddialar hakkında son sözünü de söylemedi. Mahkeme heyeti ceza vermeyi kafasına koymuş. Hukuk bir kenara bırakılmıştır. Bu ceza istinaf mahkemesinde bozulacaktır” dedi.

‘HAKİKATİ DİLE GETİRENLER DÜŞMAN İLAN EDİLİYOR’

Murat Arslan yazılı savunma metninde Türkiye de muhalif diye bir kavramın kalmadığına dikkat çekti ve “Bugün yeni rejimin sembollerine, değerlerine, kurumlarına, uygulamalarına, partisine, liderine yönelik eleştiriler ya da baskıya haksızlığa direnen tüm muhalif tutumlar hukuk ve yargı silahıyla kriminalize ediliyor, terör etiketi yapıştırılıyor ve aciz devlet sığınağı olan vatana ihanet mührüyle damgalanıyor. Artık literatürden “muhalif” kavramı kaldırıldı. Yalnızca düşman var, yok edilmesi gereken ve asla hayat hakkı tanınmayan. Hakikatin kendisi ve hakikati dile getirenler düşman ilan edilip yok edilmeye çalışılıyor. Mutlak bir şekilde biz ve düşmanlarımız ayrımı üzerine temellendirilmiş bu siyasetle, bizden değilseniz milli ve yerli değilsiniz deniliyor ve hainlik, teröristlik, bölücülük sıfatlarından uygun olanı sizin için devreye giriyor ve ülkenin yarısı bu kategoride. Haliyle uygulanan hukukta düşman  ceza hukuku oluyor. Düşman ceza hukukunu uygulayabilmek için en elverişli araç ta tek adam iradesine teslim olmuş yargı. Artık yargı,içeriği tamamen boşaltılan adalet kavramı üzerinde yoğun, kirli bir mücadelenin sadece bir aparatı, aracı konumundadır” dedi.