Üniversite öğrencileri tarafından üniversiteye girişte tercih yapacak herkese yardımcı olmak amacıyla Üniversiteyi Bana Sor Platformu kuruldu.

Tamamen gönüllük esasına göre çalışan platformun üyelerinden Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencisi Murad Karabulut ile Üniversiteyi Bana Sor’u konuştuk.

Karabulut’un sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

“ARAYANLAR İLK ÖNCE TEŞEKKÜR EDİYOR”

Üniversiteyi Bana Sor nasıl kuruldu? 

Böyle bir tercih dönemi dayanışma ağının ortaya çıkması fikri ilk olarak kendi deneyimlerimizden ortaya çıktı. Kendimiz tercih döneminde hangi şehirde okumalıyız, hangi üniversiteyi yazacağız, hangi bölümü okumalıyız gibi birçok soruyla uğraştığımız zaman aslında kurmakta olduğumuz geleceğimizde ne kadar yalnız olduğumuzu gördük. Üniversiteye girdikten iki yıl sonra da dedik ki; Kimse yalnız kalmasın diye tercih dönemi dayanışma platformu kurabiliriz. Böylelikle de ilk olarak 2015’te yerel olarak, daha sonra 2017’de ulusal çapta bir dayanışma ağı kurduk.

Bundan iki yıl önce, 2015’te İzmir-Aliağa’da Üniversiteli Aliağalılar Liseli gençlere Destek Oluyor adında bir çalışma başlatmıştık. Üniversiteyi Bana Sor çalışmasının köklerini burada aramak lazım. 2015’te yaptığımız bu çalışmada böyle bir dayanışma ağının hem ne kadar önemli olduğunu hem de insanlar tarafından ne kadar beklendiğini gördük. Gerçekten insanlar böyle bir çalışmayı bekliyormuş gibi bize ulaşmaya başlamışlardı. Telefonu açtıkları zaman ilk önce teşekkür ediyor sonra bilgi almak istedikleri üniversiteyi soruyorlardı. Bu sene de Üniversiteyi Bana Sor olarak bu çalışmayı Türkiye çapında kurduğumuzda aynı etkiyi gördük. Arayanlar ilk önce böyle bir çalışma kurduğumuz için teşekkür ediyor sonra bilgi almak istediği üniversite ve bölümü soruyorlar. Bu dayanışma ağının ortaya çıkmasında bu ihtiyaç çok önemli bir başlangıç oldu bizim için. 

Şu ana kadar yaklaşık olarak kaç başvuru aldınız? Üniversiteyi Bana Sor'a olan ilgi nasıl?

Üniversiteyi Bana Sor bu sene kuruluş sürecinde olmasına rağmen insanların ilgisi bizi zorladı. Biz ilk üç günde üç yüze yakın bilgi alma formu, gönüllü olma formu, genel telefon hattımıza gelen bilgi alma isteklerini karşılamakla uğraştık, hala daha uğraşıyoruz. İlk seneden böyle bir ilgiyi beklemediğimiz için kurullarımızı genişletmeye mecbur kaldık. Sınava giren adaylarla birlikte onların heyecanına ortak olarak sabah akşam yardım etmek için uğraşıyoruz ve bu çok güzel bir duygu. 

-Tercih döneminde olan öğrencilerin size en sık yönelttiği sorular nedir?  İlginç sorularla karşılaşıyor musunuz?

Tercih dönemindeki öğrenciler elbette ki en çok üniversiteler ve bölümleri hakkında sorularla geliyorlar. Bu soruların içeriği de öğrencinin başarı sıralamasına göre değişiyor. ÖSYM’nin başarı ölçtüğüne inanmadığımızı söyleyelim, burada başarı derken sıralamadan bahsediyoruz. Daha yukarıda sıralaması olan öğrenciler okuyacakları üniversitelerin fiziki şartları ve onlara sağladığı imkanları karşılaştırırken daha aşağı sıralarda olan öğrenciler ise tam bir meslek ve gelecek belirsizliği yaşıyorlar. Bu da bize sorulan soruları değiştirmiş oluyor. Gönüllü arkadaşlarımızı yönlendiriyoruz ve hepsine tek tek cevap veriyorlar. 

“BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ Mİ, İŞLETME Mİ?”

İlginç sorularla karşılaşmıyoruz ama ilginç tavırlarla karşılaşıyoruz. Şöyle bir yanlış anlama var. Üniversiteyi Bana Sor bir tane bilgisayar başında bekleyen farklı bölümlerden temsili olarak yanına bir kişiyi almış toplamda yüz kişilik bir ekip değil. Sorulan soruya göre bilgisayar başına birisini oturtup hadi senin bölümünden sordu bunu da sen yanıtla geri kalan doksan dokuz kişi diğer soruya kadar beklesin demiyoruz. Bazen direk bölümler arasında yapacağı tercihi soranlar olduğu için bazen de ‘buradan yardım edemiyor musunuz?’ diye soranlar olduğu için söylüyorum bunu. Bakıyoruz sayfaya direk ‘bilgisayar mühendisliği mi, işletme mi?’ diye mesaj geliyor. Bunun cevabını bilgisayar başındaki sorumlu nasıl versin? Aynı şekilde ‘buradan yardım edemiyor musunuz? Çok basit bir sorum var.’ diyerek başlayan ve bilgisayar başında eşit ağırlık çıkışlı ve üniversitede de bu bölümde okuyan arkadaşımıza sayısal bölümlerden soru geliyor. Elbette ki bunları bilgisayar başındaki sorumlu arkadaşımızın cevaplaması çok zor, yanlış da olur zaten. Burada söz konusu olan ne kadar farkında olunmasa da insanların gelecekleridir. Bu sorumluluk duygusu ile hareket etmek durumundayız. 

“HER ALANDA OLMAYI GÖREV EDİNDİK”

-Öğrencilerin size ulaşmak için ne yapması gerekiyor? 

Öğrencilerin bize ulaşması için onların baktığı her alanda olmayı kendimize görev edindik. Onlar eğer sosyal medyada daha fazla vakit geçiriyorlarsa sosyal medya hesaplarımızdan ulaşabilirler, eğer telefonda daha fazla vakit geçiriyorlarsa telefondan ulaşabilirler, eğer sokakta daha çok vakit geçiriyorlarsa afişlerimizi görerek bize ulaşabilirler. Biz onların bize ulaşması için elimizden geleni yapıyoruz. 

“VELİLERDEN DE GÜZEL TEPKİLER ALIYORUZ”

-Ulaşanlardan ne gibi tepkiler aldınız?

Çok güzel geri dönüşler almaya başladık. Bu sene tercih yaparken yardımcı olduğumuz arkadaşlarımız daha şimdiden ‘ben de seneye gittiğim üniversiteden gönüllü olmak istiyorum’ diyor. Sadece tercih yapan arkadaşlarımızdan değil velilerden de güzel tepkiler alıyoruz. Çocuğu için telefonla arayarak bilgi almak isteyen veliler bir gün sonra teşekkür etmek için tekrar telefon ediyorlar. Bütün bunlar bizim için çok gurur verici. Bizim tek amacımız var: Herkesi yalnızlaştıran ve bir başına bırakan sisteme karşı dayanışmayı ön plana çıkarmak. 

Üniversiteyi Bana Sor’a ulaşmak için:

Telefon numarası: 0546 867 90 98
Web adresi: www.universiteyibanasor.com
e-mail: [email protected]
Facebook: @universiteyibanasor
Twitter: @unibanasor