Tutuklu öğrencilere özgürlük!
Tutuklu öğrenci sayısı 70 bine yaklaşırken TİP Gençliği, DGD, DEV-GÜÇ ve Gençlik Komiteleri "Tutuklu öğrenciler serbest bırakılsın" başlıklı basın açıklaması düzenledi.
İzel Sezer / Kadıköy
2018 yılında tutuklu öğrenci sayısı yaklaşık 70 bin olmuşken, Türkiye İşçi Partisi Gençliği (TİP Gençliği); Devrimci Gençlik Dernekleri (DGD); DEV-GÜÇ ve Gençlik Komiteleri Kadıköy PTT önünde "Tutuklu öğrenciler serbest bırakılsın" başlığıyla bir basın açıklaması düzenleyerek, tutuklu öğrencilere kart yolladı.
TOPLAMDA 70 BİN ÖĞRENCİ TUTUKLU VEYA HÜKÜMLÜ
Basın açıklamasında Adalet Bakanlığı’nın paylaştığı 2018 yılı Ceza İnfaz Kurumları’ndaki hükümlü ve tutuklu öğrenci sayısına dikkat çekilerek, yaklaşık 70 bin hükümlü ve tutuklu öğrencinin 36 bin 33’ünü lise ve dengi okullarla önlisans ve lisans programlarına kayıtlı öğrencilerin oluşturduğu belirtildi. Açıköğretim programlarına kayıtlı tutuklu ve hükümlü öğrenci sayısının ise 33 bin 268 olduğu ifade edildi.
2 bin olan tutuklu öğrenci sayısının 20 Temmuz 2016'dan 2018 yılına kadar süren OHAL dönemine birlikte 72 bine yükseldiği belirtilen açıklamada, "Yasa haline gelen KHK'ler yoluyla, tutuklu öğrencilerin eğitim hakkının engellenmesi de kalıcılaştırılıyor. İktidar, kendisine karşı en ufak bir muhalefete bile tahammül edemeyerek, hem muhalif öğrencileri tutukluyor hem de öğrencileri temel haklarından mahrum bırakıyor" denildi.
Kamuoyuna okunan basın açıklaması şöyle devam etti:
Bizler de bugün hapishanelerde tutuklu bulunan arkadaşlarımıza mektup ve kartpostal göndermek ve onlarla dayanışma içinde olduğumuzu bir kez daha tekrarlamak için burada toplandık.
15 Temmuz sonrasında AKP, varolan tüm muhalefet odaklarına karşı topyekün bir saldırıya girişti ve kendisinden olmayanı sindirmeye, yok etmeye dayalı bir politika izledi. Bu saldırıların en büyük hedeflerinden biri de, tarihten bu yana her zaman en temel direniş odaklarından birini oluşturan üniversiteler ve muhalif, devrimci öğrenciler oldu. OHAL ile beraber üniversiteler üzerindeki baskı arttıkça, öğrencilere yönelik saldırılar da arttı. 15 Temmuz'u bir lütuf olarak gördüğünü açıkça itiraf eden AKP, bu fırsatı toplumun en dinamik muhalefet odağı olan öğrencileri sindirmek için kullanmaktan da geri durmadı.
Bugün 72 bini bulan tutuklu öğrenci sayısı, Türkiye'deki 669 ilçenin nüfusundan daha fazla. Üstelik bu sayı tutuksuz yargılanan öğrencilerle beraber 100 bini buluyor. Tutuklu öğrencilerin eğitim hakkı, dönemin OHAL uygulamalarıyla beraber kısıtlanırken ve öğrencilerin eğitim hakkı ellerinden alınırken; bugün, OHAL kaldırılmış olmasına rağmen, kalıcılaştırılan OHAL uygulamalarıyla bu hukuksuzluklar fiiliyatta da devam ediyor. Tutuklu bulunan öğrencilerin Anayasa'da derslere girmeye dahi hakkı var ancak; 2016 Kasım ayında yayımlanan 677 no'lu KHK ile öğrenciler, hapishane sınırlarında bile olsa sınavlarına girmekten mahrum bırakıldı ve Anayasal hakları engellenmiş oldu. Üstelik, bu durumun OHAL süresince yürürlükte olacağı bahsi geçen KHK'nin kendisinde belirtilmiş olmasına rağmen bugün; OHAL kalktığı halde, tutuklu öğrenciler hâlâ sınavlarına giremiyor. Bunun yanı sıra tutukluluğu süresince derslerine giremeyen bir çok öğrenci devamsızlık sınırından dolayı sınavlarına girme hakkını elde edemiyor.
'BU KOMÜNİST GENÇLERE EĞİTİM HAKKI TANIMAYACAĞIZ'
Açık Öğretim Fakültesi'nde okuyan 7 bine yakın tutuklu öğrencinin öğrenimine devam etmek için her dönem başında yatırması gereken harç ücreti Haziran 2017'ye kadar Aile Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı arasında imzalanmış bir protokol gereği bakanlıkça karşılanırken, süresi dolan protokolün yenilenmemesi sonucu 7 bine yakın tutuklu öğrencinin de eğitim hakkı tehlikeye düştü.
Eğitim hakkımız, Anayasa'da açıkça belirtilirken; AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Bu komünist gençlere eğitim hakkı tanımayacağız" cümlesi, ne yapmayı amaçladıklarını özetler nitelikte.
Toplumsal sorunlara duyarlılık gösteren ve bu noktada topluma da örnek teşkil eden ve 68'den Gezi'ye tarihin her döneminde mücadelede en ön saflarda olan gençliği, üniversite ve lise öğrencilerini baskılarla yıldırmaya, tutuklamalara direniş alanını daraltmaya çalışıyorlar. Ancak tarih gösterdi ki gençlik bugüne kadar hiçbir saldırı karşısında mücadele inancını kaybetmedi hiçbir muktedire biat etmedi. Bundan sonra da etmeyecek. Ne bizi ne de sıra arkadaşlarımızı yargılamalarda, tutuklamalarla baskı altına alamayacaksınız. Özgürlüğümüz ve eğitim hakkımız için direnmekten vazgeçmeyeceğiz!