Türkiye, hayati tehlikesi olan mülteci kadını sınır dışı edecek!

Türkiye, hayati tehlikesi olan mülteci kadını sınır dışı edecek!

İstinaf Mahkemesi’nin davayı reddetmesiyle birlikte Parisa ile oğlunun sınır dışı edilmesinin önünde hiçbir yasal engel kalmadı.

İzel Sezer - @izelsezer

İran’da hem evli olduğu erkek hem de kendi ailesi tarafından yıllarca işkenceye maruz kaldığı için oğluyla birlikte Türkiye’ye sığınan Parisa isimli kadının uluslararası koruma başvurusu İdare Mahkemesi tarafından reddedildi. İstinaf Mahkemesi’ne taşınan dava, burada da reddedildi ve Parisa ile oğlunun sınır dışı edilmesinin önünde hiçbir yasal engel kalmadı.

Fars Dili ve Edebiyatı alanında çeşitli üniversite ve okullarda yıllarca eğitim vermiş bir akademisyen olan Parisa isimli kadın, İran’da büyük bir Arap aşiretinin üyesiydi. Çocukluk yıllarından itibaren sürekli ailesi tarafından şiddete maruz bırakılan Parisa, kendisinden 25 yaş büyük bir erkekle zorla evlendirildi ve hamile olduğunu, evli olduğu erkek tarafından işkence gördükten sonra hastaneye kaldırıldığında yapılan tetkiklerden öğrendi.

EVLİ OLDUĞU ERKEKTEN KAÇTIĞI İÇİN 9 AY HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI

Parisa, boşanmaya karar verdi ve evli olduğu erkek, çocuğun velayetini vermek için Parisa’dan para istedi. Parisa’nın kendi ailesi ise Parisa’nın boşanmasına karşıydı. Bunun üzerine Parisa, İran’ın farklı şehirlerine kaçmaya başladı fakat her seferinde ailesi tarafından bulundu. Kocasının şikayeti üzerine ise 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ceza sonrası Parisa, Ekim 2016’da yasal yollardan Türkiye’ye kaçtı fakat çocuğunun babasının izni olmadan oğluna pasaport alamaması sebebiyle, oğlunu yanında getirebilmek için aşiret üyesi akrabalarından birinin çocuğunun pasaportunu kullanmak zorunda kaldı. 

Birleşmiş Milletler’e (BM) Ocak 2017’de uluslararası koruma başvurusunda bulunan Parisa, Kırşehir’e gönderildi ve 2019’da ise İstanbul’a geldi. Parisa, Mayıs 2020’de İstanbul İl Göç İdaresi tarafından mülakata alındı ve koruma talebi, “uluslararası koruma için gerekli kriterleri taşımadığı” iddiasıyla reddedildi. Parisa, bunun üzerine İdare Mahkemesi’ne başvurdu ancak İstanbul İdare Mahkemesi de Parisa’nın talebini 2021 yılında reddetti. 

Dosya İstinaf süreci için İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne taşındı ve Parisa’nın iltica talebine yönelik itiraz, İstinaf Mahkemesi’nde de reddedildi, böylece ret kararı kesin olarak onandı.

‘EVLENMEZSEM ÖLDÜRÜLECEĞİM’

Konuya ilişkin İleri’ye konuşan Parisa ¨Şiddete maruz kalmış, ezilmiş ve yasal açıdan hiçbir hakka sahip olmayan, çocuklu bir kadın olarak baskılardan, şiddetlerden kurtulmaya çalıştım ama Türkiye’den gönderilmemin önünde hiçbir engel kalmadı¨ dedi. Eğer İran’a geri dönerse aile baskılarından dolayı ya eski eşiyle tekrar evlenmek zorunda kalacağını ya da aşiret büyüklerinden biriyle evlenmek zorunda kalacağını söyleyen Parisa, ¨Ailemin bana defalarca gönderdiği mesajlarda öldürülmemem için tek yolun bu olduğu söylendi, eğer evlenmeyi kabul etmezsem çocuğumu benden alır beni de öldürürler¨ ifadelerini kullandı.

‘İSTEDİKLERİ ANDA PARİSA’YI SINIR DIŞI EDEBİLİRLER’

Parisa’nın avukatı olan Avukat Burak Bayramcı ise ¨Parisa Hanım için buradaki hukuki süreç sonlandı, gidebileceğimiz başka bir merci yok¨ dedi.

Reddin gerekçesinin, İstanbul İl Göç İdaresi’nin uzmanının tamamen soyut ve öznel değerlendirmelerine dayandığını söyleyen Av. Bayramcı şöyle konuştu:

¨Dilekçelerimizde Parisa’nın İran’da maruz kaldığı her şeyi belgeleriyle anlattık, vücudundaki darp izlerinin, yara ve yanık izlerinin fotoğrafları dahi mevcuttu. İdare Mahkemesi bu başvurumuzu reddetti ve biz de İstinaf Mahkemesi’ne taşıdık, İstinaf da reddetti. İstinaf’ta kesinleşen bir dava olduğu için Danıştay’a gidemiyoruz ve dolayısıyla ret kararı kesinleşmiş oluyor. Bu konuda yapabileceğimiz başka bir şey kalmadı. İstedikleri anda Parisa’yı sınır dışı edebilirler.¨

‘TÜRKİYE’DE KORUMA TALEPLERİ KONUSUNDA ÜLKE BAZLI DEĞERLENDİRME YAPILIYOR’

Daha önceki benzer davalara verilen ret kararlarından da yola çıkarak, Türkiye’de koruma talepleri konusunda ülke bazlı bir değerlendirme yapıldığını söyleyen Av. Bayramcı, ¨Bu davalarda salt hukuki bir inceleme yapılmıyor, devlet İran’dan veya Türki cumhuriyetlerden gelen mültecilerin davasına olumsuz yaklaşıyor¨ dedi ve bunu ülkeler arası ilişkilerden kaynaklı siyasi bir yaklaşım olarak değerlendirdi.

DAHA ÖNCE AYNI KOŞULLARDAKİ BİR KIZ ÇOCUĞU KATLEDİLMİŞTİ

Parisa’nın başvurularının reddedilmesi, İran’da erkek şiddetinden kaçan 17 yaşındaki kız çocuğunun yakın zamanda vahşice katledilmesini bir kez daha akıllara getirdi. 

Şubat 2022’de İran'ın Huzistan eyaletinin başkenti Ahvaz'da, Mona Hayderi isimli kız çocuğu, evli olduğu erkeğin baskısından ve şiddetinden kurtulmak için Türkiye'ye kaçmıştı ancak daha sonra ailesi tarafından tekrar İran'a götürülmüştü. 

Mona Hayderi, İran’a götürüldükten sonra evli olduğu erkek tarafından Ahvaz'ın Kasaei Meydanı'nda vahşice katledilmişti.

DAHA FAZLA