Çorlu tren katliamında yakınlarını kaybeden ailelerin adalet nöbeti sürüyor: 'Adalet yerini bulana dek'

Çorlu tren katliamında yakınlarını kaybeden ailelerin adalet nöbeti sürüyor: 'Adalet yerini bulana dek'

Çorlu tren kazasında hayatını kaybedenlerin yakınları adalet taleplerini yinelemek için adliye önündeki nöbetlerine devam ediyor. Adalet nöbeti bugün 2. günündeydi...

Tugay Candan - @TugayCandann

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin yaşamını yitirdiği, 328 kişinin yaralandığı tren kazasında hayatını kaybedenlerin yakınları, yaralılar ve avukatları, kazada sadece 4 kişi hakkında dava açılıp, diğer sorumlular hakkında takipsizlik kararı verilmesini protesto etmek için başlattıkları adalet nöbetinin ikinci gününde Çorlu Adliyesi önünde bir kez daha bir araya geldi. Nöbet, takipsizlik kararı kaldırılana dek, hafta içi her gün saat 10.00-12.00 arası devam edecek.

Bugünkü nöbette polis, ailelerin kaymakamlıktan izin alması gerektiğini öne sürerek, bir heyet oluşturulmasını ve dilekçe yazılmasını söyledi. Polislerle konuşan aile avukatları ise adalet nöbetinin demokratik bir hak olduğunu, adliyenin işlerliğine mani olunmadığını ve izin almaya gerek olmadığını belirttiler.

'MÜCBİR SEBEP' DİYE BAŞLATILAN RAPORUN BİRİLERİNİ KORUMAK İÇİN HAZIRLANDIĞINI GÖRÜYORUZ'

Ardından nöbette aileler, avukatlar ve baro başkanları birer konuşma yaptı.

İlk sözü, katliamda anne ve babasını yitiren İsmail Kartal aldı. Kartal, "Destekleriniz bizim için çok önemli. Burada bulunmamızın nedeni pankartımızda da belirttiğimiz gibi tüm sorumlular yargılansın, biz adalet istiyoruz. Bilirkişi raporu dediğimiz, bilirkişilerin 'mücbir sebepten' diye başlattığı raporun, aslında birilerini kormak için hazırlandığını görüyoruz. Nedir mücbir sebep? Doğa olayı deniyor. Eğer ki bu bir doğa olayı ise yağmura tedbir alamayacak kadar aciz bir devletsek, aciz bir işletim sistemimiz varsa işte bütün sorun burada başlıyor. Sorun şu ki bilirkişi diye beirtilen kişilerin yanlı, taraflı oldukları aşikar" dedi.

Katliamda 4 yakınını kaybeden Zeliha Bilgin ise Kartal'ın ardından söz alarak şunları söyledi:

"Takipsizlik kararını asla kabul etmiyoruz. TCDD'de 4 kişiye çıkan karar, bizi hayal kırıklığına uğrattı. Orası bir devlet kurumuysa, orada bu olayın sorumlusu sadece 4 kişi olamaz. Diğerleri koltuklarında ne yapıyordu acaba? Bunu sormak istiyorum. Asla kabul etmeyeceğiz. Adalet nöbetimiz devam edecek."

'ÇOCUKLARIN HAK ETTİĞİ HEDİYE ADALETTİR'

Katliamda yaşamını yitiren Oğuz Arda Sel'in amcası ve Hakan Sel'in kardeşi Fatih Sel ise yarının 23 Nisan olduğunu hatırlatarak hayatını kaybeden çocuklar için en güzel hediyenin adalet olacağını söyledi. Sel, şunları kaydetti:

"Biz suçluların cezalarını almalarını istiyoruz. Yarın 23 Nisan, hayatını kaybeden yedi çocuğumuz var. Bu çocuklar, 23 Nisanı kutlayamayacaklar bir daha. Onların hak ettiği hediye adalettir. Çocuklarımıza 23 Nisan hediyesi vermek istiyorsak adaleti vermeliyiz."

'RAPORLARI HAZIRLAYAN BİLİRKİŞİLER OBJEKTİF DEĞİL'

Tekirdağ Baro Başkanı avukat Sedat Tekneci ise katliamla ilgili hazırlanan bilirkişi raporundan ifadeler okudu. Tekneci, "Bu raporda okuduğum ifadeler bile raporları hazırlayan bilirkişilerin objektif olmadığını ve kamu vicdanının yaralandığını göstermektedir. O yüzden bu itirazlar ivedilikle değerlendirilmeli ve gerçek sorumluların da yargılanacağı sistemin bir an önce inşa edilmesi gerekmektedir." ifadelerini kullandı.

Kırklareli Baro Başkanı avukat Tugay Hınız "Avukatlık Kanunu'nun 76. maddesine göre buradayız. Umarım bu takipsizlik kararı kaldırılır ve gerçek sorumlular adalet karşısına çıkar" derken, Edirne Baro Başkanı avukat Alper Pınar da "Sorumluluğumuzu yerine getirmek için burdayız" dedi.

'BİLİRKİŞİLER UTANMADAN YÖNETİM BLOKUNUN SORUMLU OLMADIĞINI SÖYLEMİŞLER'

Raporlarda ihlallerin yer aldığını söyleyen aile avukatlarından Evren İşler ise konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:

"Raporu hazırlayan bilirkişiler utanmadan yönetim blokunun sorumlu olmadığını söylemişler. Aslında saydıkları şey yönetim blokunun sorumluluğunu açıkça ortaya koyuyor. Ailelerin ve hepimizin tepkisi buna. Böyle bir olay olacak, Ulaştırma Bakanlığı sorumlu olmayacak, TCDD Genel Müdürü sorumlu olmayacak, TCDD 1. Bölge Müdürü sorumlu olmayacak. Hem hukuken, hem vicdanen, hem insanen bunun kabul edilebilir bir tarafı yoktur."

'ADALET İSTİYORUZ, BAŞKA BİR ŞEY İSTEMİYORUZ'

İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu ise "Biz kimseyi yargısız infaz etmek istemiyoruz. Olayı bilmek istiyoruz ve bunun yargıyla ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Hakkında takipsizlik kararı verilen insanların suçlu olduğunu söylemiyoruz. Suçlu olup olmadıklarının yargılanarak ortaya çıkmasını istiyoruz. Adalet istiyoruz, başka bir şey istemiyoruz" dedi.

'ULAŞTIRMA BAKANI İSTİFA ETSİN'

Birleşik Taşımacılık Sendikası Başkanı Hasan Bektaş ise "Bu mahkemelerde iktidar baskısı olduğunu biliyoruz ama buna rağmen hakimlerimizden insanlarımızı rahatlatacak kararların çıkmasını istiyoruz. Sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz. Hükümetten de demiryollarını şov unsuruna çevirmemesini istiyoruz. Ulaştırma Bakanı istifa etsin" ifadelerini kullandı.