TİP’ten TBMM’de basın toplantısı: Meclis’i halka taşıyacağız

TİP’ten TBMM’de basın toplantısı: Meclis’i halka taşıyacağız

TİP Hatay Milletvekili Barış Atay, Meclis’te basın toplantısı düzenledi. “Türkiye İşçi Partisi sesi kesilmek istenen milyonlar adına buradadır” diyen Atay, TİP’in önümüzdeki dönem siyasi çalışmaları ve kitlesel halk buluşmaları hakkında bilgi verdi. Atay, Türkiye'nin dört bir yanında "Halk Toplantıları" düzenleyeceklerini belirterek, bu toplantılardan çıkan halkın taleplerini Meclis'te aktaracaklarını söyledi.

İleri Haber

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Merkez Komite Üyesi ve Hatay Milletvekili Barış Atay, TBMM’de basın toplantısı düzenledi.

TİP’in önümüzdeki dönem siyasi çalışmalarına ilişkin bilgi verilen toplantıda, yurdun dört bir yanında 'Halk Toplantıları’nın başlayacağı ilan edildi.

"Meclis'i halka, halkı Meclis'e taşıyacağız" şiarıyla yapılan toplantıda, salı günkü grup toplantılarına alternatif olarak halkla buluşmalar gerçekleştireceklerini belirten Atay, bu toplantılarda dile getirilen talepleri Meclis kürsüsünde aktaracaklarını söyledi.

TİP: HALKI MECLİS'E, MECLİS'İ HALKA TAŞIYACAĞIZ!

"Emekçi halkımızla mahallelerde, sokaklarda, sendika binalarında, fabrika avlularında, parklarda, köy meydanlarında düzenleyeceğimiz toplantılarda buluşup, kendi sözlerinin söylemlerinin, taleplerinin Meclis’e taşınmasına, kendi temsilcilerini seçmelerine öncülük edeceğiz. Türkiye’de emekçi halkın iradesini yansıtacak en büyük dayanışma ağını kuracağız" denilen açıklamanın tamamını aktarıyoruz.

“Değerli misafirler ve basın emekçisi arkadaşlarım,

Bugün sizlerle, parlamento çatısı altında geçirdiğimiz günlerde ortaya çıkan Meclis tablosunu değerlendirmek, iktidar, Meclis ve halk arasındaki bağların girdiği çıkmazı açıklamak ve partimizin önümüzdeki döneme dair planlarını paylaşmak için bir aradayız.

Tüm kamuoyunun bildiği üzere, 24 Haziran seçimlerinde Türkiye İşçi Partisi ve Halkların Demokratik Partisi arasında bir seçim ittifakı yapılmış ve şu an TİP Genel Başkanlığı görevini yürüten Erkan Baş yoldaşım ile birlikte HDP listelerinden parlamentoda yer almıştık.

Bir aydan birkaç gün fazla bir süredir ise, Türkiye İşçi Partisi milletvekilleri olarak Meclis’te yer alıyoruz.

ÇALIŞMA VE YAŞAM HAKKI YOK EDİLMEK İSTENEN TÜM KESİMLERLE ORTAK MÜCADELE

TİP adına yaptığımız bu ilk basın açıklamasının başında şunu vurgulamak isteriz. Türkiye İşçi Partisi; Türkiye’de sömürülen, kazanımları elinden alınan, baskıyla, cezaevleriyle, işkenceyle; siyaset, çalışma ve yaşam hakkı yok edilmeye çalışılan tüm kesimlerin kavgasıyla ortaklığını sürdürecek, eşit yurttaşlık talebini savunmaya devam edecek ve gericiliğin, sömürünün karşısında olan tüm ilerici güçlerle birleşik bir mücadele örgütlemekten vazgeçmeyecektir.

Hepimizin bildiği gibi, 24 Haziran seçimleri Türkiye’de süregelen faşist ve gerici iktidar anlayışının kurumsal bir nitelik kazanması ve parlamenter sistemin tasfiyesi anlamına gelen bir sonuçla bitirildi. AKP-Saray Rejimi, bu kez parlamento çoğunluğunu kaybetmesine rağmen MHP’nin desteğiyle ve önceki seçim dönemlerinde birçok kez ispatlandığı gibi sandık hileleri, siyasi baskılar, infazlar ve hapis cezalarını bir enstrüman olarak devreye sokarak büyük ölçüde kendi lehine bir Meclis aritmetiğini ortaya çıkardı.

ÜLKEMİZ YOLSUZLUK VE SÖMÜRÜNÜN HÜKÜM SÜRDÜĞÜ, TEK ADAMCI BİR ANLAYIŞIN CENDERESİNE SIKIŞTIRILMAK İSTENİYOR

24 Haziran seçimlerinden sonra yaşadığımız örnekler de şu tespitimizi doğruluyor: Ülkemiz ne yazık ki düne göre daha fazla tek adamcı, daha fazla diktatoryal, daha fazla polis devleti, daha fazla rantçıların sefa sürdüğü, daha fazla rüşvetin, sömürünün, yolsuzluğun, denetimsizliğin, sessizliğin, çürümüşlüğün hükümdar hale geleceği bir cendereye sıkıştırılmak isteniyor.

İKİ FOTOĞRAF VAR

Şunu da açıkça söyleyebiliriz, her gün yeni örneklerini görüyoruz ki AKP ve saray rejimi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni işlevsizleştirmeye, sarayın noter makamına çevirmeye çalışıyor. Öyle ki, Meclis Genel Kurulu’nda, komisyon toplantılarında, meclis koridorlarında iki fotoğraf var. Bir fotoğrafta el kaldırıp indirmekten ve AKP genel başkanını alkışlamaktan başka bir işlevi olmayan bir topluluk var. Kendilerine yöneltilen yüzlerce yazılı soru önergelerine yanıt dahi veremeyecek kadar da suçun ortağı olmuş bir gruptan bahsediyoruz. Ve ne yazık ki Meclis’in içinde bulunduğu durum, karanlık bir tabloya dönüşüyor. İşlevsiz kılınan, demokrasinin bir yansıması olmaktan uzak, halkın iradesinin karşılık bulamayacağı bir Meclis’i yaratmaya çalışıyorlar…

Diğer fotoğrafta ise en başta emekçilerden aldığı görevlerle hareket eden, halkın haklı mücadelesine yaslanan, meşruiyetini bu haklı mücadeleden alan; anayasal haklarına, insan haklarına, vicdana, eşitlik ilkesine dayanarak muhalefet yapan, her türlü baskıya rağmen sözünü asla esirgemeyen milletvekilleri var ve mücadeleden asla vazgeçmeyecekler, bundan kimsenin endişesi olmasın.

MECLİS NE BAŞLANGIÇ NE DE SON...

Bununla birlikte, şunu dün olduğu gibi bugün de gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz: Meclis ne mücadelenin başladığı ne de biteceği yerdir.

Hiçbir zaman şüphe etmedik: Mücadele ve umut; ancak halkın gerçek bir özne olmasıyla kazanılabilir. Yerimiz halkımızın yanıdır.

HAKSIZLIĞA UĞRAYANIN SESİ OLACAĞIZ

Bizim için siyaset halka hizmet ve zalime teslim olmamak, haklı ve doğru sözden vazgeçmemektir. Hangi coğrafyada, hangi mevsimde, hangi ülkede, hangi kurumda, hangi saatte olursak olalım. Biz tek kişi dahi olsak, karşımızdaki şuurunu ve vicdanını kaybetmiş dahi olsa; işçinin, ezilenin, haksızlığa uğrayanın, insan olanın sesi olmaya devam ediyoruz ve edeceğiz. Eğer bu direnç ayakta tutulabiliyorsa, umudun, sokakta da, fabrikada da, Meclis’te de ayakta kalacağını biliyoruz.

AKP'NİN TEMİNAT VERDİĞİ 143 GÜNDE HALKIN YAŞAMI DAHA DA ZORLAŞIRKEN, SARAY'A DEVASA HARCAMALAR YAPILDI

24 Haziran’dan bugüne 143 gün geçmiş. AKP 143 gündür iktidarda. Türkiye 143 gündür ‘Tek Adam’ tarafından yönetiliyor. Bundan 104 gün önce AKP Genel Başkanı bir açıklama yaptı: “100 Günlük Eylem Planı açıklıyorum; 100 günde 1000’in üzerinde proje tamamlayacağız ama bunların 400’ünü açıklıyorum.” demişti. Bu projelerin neredeyse hiçbirinin gerçek anlamıyla halkın yararına olmaması gerçeği bir yana, söylediğini dahi yapamayan bir iktidarla karşı karşıya olduğumuz bir kez daha açıkça görülmüş oldu.

Ne yaptılar bu geçen günlerde diye dönüp baktığımızda, halkın yaşamını her geçen gün zorlaştıran ve işsizliği, enflasyonu büyüten koca bir ekonomik kriz ve Saray için ayrılan devasa harcamalarla karşılaşıyoruz. Dolar 8-8,5’tan buraya geriledi diye yalan söyleyen bir ekonomi bakanından bahsediyoruz. Doğrusu dolar, 3,5 tan 7 ye fırladı olmalıdır.

Bakanın 8 lira olmuştu dediği ülkede, dolar 7,15 oldu yazdığı için tutuklanan insan gördük.

-Yoksulluktan intihar eden veya tahtakurusu istemiyoruz diye tutuklanan işçilerle karşılaşıyoruz. Emeklilik hakkı gasp edilen emekçilerle karşılaşıyoruz.

-Tarım ürünlerini yollara döken çiftçilerle karşılaşıyoruz

-‘Batıyorum’ diye bağırarak konkordato ilan eden binlerce şirketle, 7 lirayı gören dolarla, yüzde 25’e fırlayan enflasyonla, 5 kez zam yapılan elektrik, 4 kez zam yapılan doğalgazla, 2 bin liraya ulaşan açlık sınırıyla karşılaşıyoruz.

ÖVE ÖVE BİTİREMEDİKLERİ HAVALİMANI İNŞAATINDA İŞÇİ KARDEŞLERİMİZ İŞ CİNAYETİNE KURBAN GİTTİ

-Kapanan şirket sayısı yüzde 28 artarak 110 bine ulaşmış. Sadece, o öve öve bitiremedikleri 3. havalimanı inşaatında 30 işçi kardeşimiz iş cinayetine kurban verildi.

-Hastanelerde ameliyatlar yapılamaz hale geldi. 144 gazeteci, 31 havaalanı işçisi, 70 bin öğrenci cezaevinde.

İNSANLIK DÜŞMANI ÜLKEYLE KARDEŞ OLDUĞUMUZU SÖYLEYEN BİR İKTİDAR VAR

-Ülkemizde bir büyükelçilikte insan öldürüldü, parçalara ayrıldığı söyleniyor ve Yemen’de milyonlarca çocuğu açlıkla karşı karşıya bırakan, insanlık düşmanı bu ülkeyle kardeş olduğumuzu açıklayan bir iktidar var.

Saymakla bitmez.

AKP’nin halkımıza vaat ettiği ülke adeta bu.

"TASARRUF YAPIN" ÇAĞRISI YAPAN SARAY'IN GÜNLÜK HARCAMASI 1,8 MİLYON!

İktidardan halka sürekli ‘tasarruf yapın’ diyorlar ya; Sarayın bir günlük harcaması 1,8 milyon Türk Lirası. 1100 asgari ücretlinin bir aylık geliri kadar. Bir günde harcıyor Tek Adam ve asgari ücretle geçinmeye çalışan emekçilere ‘tasarruf yapmalısınız’ diyor. Bunu derken de bir anda 500 milyon dolarlık bir uçağı daha filosuna katıyor. Hibe edildi diye de savunma yapıyor, sanki hiçbir masrafı olmadan uçuyormuş gibi. İşte tam da bu yüzden, yetkisiz bir Meclis, işlemeyen siyaset, parçalanmış muhalefet, sindirilmiş bir işçi sınıfı istiyorlar.

BU KARANLIK TABLOYU PARÇALAMA GÖREVİMİZ VAR: MECLİS'İ HALKA AÇACAĞIZ

Öyleyse, bu oyunu bozmalıyız. Gerçeklerin üzerine örttükleri örtüyü kaldırıp, çizdikleri karanlık tabloyu parçalama görevimiz var.

Onlar Meclis’i halkın iradesine kapatıyorlarsa, biz de o Meclis’i halka taşıyıp halkın iradesini ayakta tutacağız. Meclis’i hem halka açacağız, hem de halkın ayağına götüreceğiz.

Şimdi yeni bir mücadele sayfası açıyoruz: MECLİS’İ HALKA, HALKI MECLİS’E TAŞIYORUZ

Bugüne kadar, geçirdiğimiz kısa Meclis günlerinde TİP milletvekilleri olarak, her zaman işçilerin, emekçilerin, haksızlığa, adaletsizliğe uğrayan kesimlerin yanında olmaya çalıştık. İktidarın işsiz bıraktığının yanında olduk, onlar kime zulüm ediyorsa birlikte karşı koyduk, onların çaldığını geri almak için kavga verdik.

-Üçüncü Havalimanı işçileriyle eylemdeydik

-Emeklilik hakkı gasp edilen emekçiler için kürsüdeydik

-Tutuklanan öğrenciler için adliyedeydik

-Cumartesi anneleri ve insanlarıyla direnişteydik

-Sağlık emekçilerinin yaşama ve çalışma hakkını gasp etme girişimine karşı ses çıkardık

-Hatay’da suyu verilmeyen, kanalizasyonu olmayan mahallelerde, Çekmeköy’de evi yıkılan emekçilerin çadırlarındaydık.

Şimdi bu mücadelemizi bir adım daha ileri götürme kararlılığındayız, Türkiye’de bir ilki başlatacağız ve Meclis’i halka taşıyacağız.

TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ, SESİ KESİLMEK İSTENEN MİLYONLARIN SESİDİR!

Türkiye İşçi Partisi olarak Türkiye’nin ulaşabildiğimiz her noktasında halk toplantılarını başlatacağız.

Biliyorsunuz, her hafta salı günleri Meclis’te grubu olan partiler, grup toplantıları yaparak kamuoyuna sesleniyor. Meclis’te bulunan diğer partilere ise böyle bir olanak verilmiyor. Grubu olmayan partilerin milletvekillerinin konuşma hakları tesadüflere bağlı ve birkaç dakikayla sınırlı tutuluyor. Türkiye İşçi Partisi sesi kesilmek istenen milyonlar adına buradadır ve bu adaletsizliği de ortadan kaldıracaktır. Bu alanda mücadelemiz devam ederken, ise susmamız, beklememiz söz konusu olamaz.

SALI GÜNKÜ GRUP TOPLANTILARINA ALTERNATİF: TÜRKİYE'NİN HER YERİNDE DÜZENLENEN HALK TOPLANTILARINDA DİLE GETİRİLEN TALEPLER, MECLİS'TE AKTARILACAK

Bu engeli aşmanın en gerçekçi, en doğru yolunun, sesimizi sözümüzü halka taşıyıp, halkın taleplerini de Meclis’e taşımak olduğuna inanıyoruz. Bu amaçla Türkiye’nin birçok noktasında halk toplantıları yapacağımız gibi her hafta Salı günleri de Meclis’te kendi kürsümüzden halkın taleplerini dillendireceğiz. Emekçi halkımızla mahallelerde, sokaklarda, sendika binalarında, fabrika avlularında, parklarda, köy meydanlarında düzenleyeceğimiz toplantılarda buluşup, kendi sözlerinin söylemlerinin, taleplerinin Meclis’e taşınmasına, kendi temsilcilerini seçmelerine öncülük edeceğiz. Türkiye’de emekçi halkın iradesini yansıtacak en büyük dayanışma ağını kuracağız.

Bu en büyük birliğe, en güçlü halk iradesine hizmet edeceğine inandığımız toplantıların, nerede ne zaman yapılacağına dair planı da en kısa sürede kamuoyuyla paylaşacağız.

Türkiye İşçi Partisi öncülüğünde ‘Halk Toplantıları’ başlıyor. Emekçilerin, tüm halklarımızın eşitlik özgürlük mücadelesine katkısı olması dileğiyle…

Tüm emekçileri, yoksulları bizimle omuz omuza yürümeye çağırıyoruz.”