İleri Haber

TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının bütçesine ilişkin görüşmelerde AKP’nin “kutsal aile” algısını çözümledi. Kadıgil, “Beceriksizlikten parasızlıktan falan değil, kadını eve hapsetmek isteyen politikalar çerçevesinde mevcut kamu kreşleri gözünüzün önünde bir bir kapatılıyor, asla yenisi açılmıyor, zaten bir avuç olan özel kreşler el yakıyor, böyle olunca kadın çocukla birlikte eve mahkum ediliyor” dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonunda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2023 yılı bütçe tasarısı görüşüldü.

Bakan Derya Yanık’ın sunum yaptığı görüşmelerde, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil de bir sunum yaptı.

‘SONUÇ? YİNE HÜSRAN’

Sözlerine ¨Komisyonda her konuşanın kutsal aileden bahsettiğini¨ söyleyerek başlayan Kadıgil şöyle devam etti:

Gelin çok iddialı olduğunuz bu alana hep birlikte bir bakalım. Annelikten başka mevkide insandan saymadığınız kimselerden başlayalım, kadınlardan. 2002’de yüzde 25 olan kadın istihdamını 20 yılda yapa yapa yüzde 30 yapmışsınız, bir de utanmadan buraya yazmışsınız. Bravo, büyük başarı! Geçen seneki komisyon tutanaklarına bakıyorum, yüzde 37 hedef koymuş kendine Aile Bakanlığı. Sonuç? Yine hüsran...

Kadın istihdamı 10 milyon diyorsunuz. TÜİK’e göre ülkedeki 15 yaş üstü kadın sayısı 33 milyon. Soruyorum Sayın Bakan; Nerede bu 25 milyon kadın?  Ben söyleyeyim size, ya kaçak çalıştıkları işlerde ya çocuk, yaşlı, hasta, engelli hiçbiri yoksa eşine ‘bakmak’ için AKP Genel Başkanının uygun gördüğü yerde, emeğinin asla görünmediği evde.

‘13.3 MİLYON KADIN KREŞ OLMADIĞI İÇİN İŞ BİLE ARAYAMIYOR’

Kadıgil sözlerini “Hani aileyi, kadınları çok düşünüyorsunuz ya, soruyorum; neden çocuklarını güvenle emanet edebileceğimiz çağdaş ve ücretsiz kamu kreşleri yok bu ülkede? En az 3 çocuk sipariş etmeyi bilenler neden o çocuklar için 3 de kreş sipariş etmiyor? Şu bütçenizde neden beş kuruş yok bu iş için? Neden övündüğünüz şey sadece 3 bin çocuğu sermeyenin kreşlerinde okutuyor olmak?” şeklinde sürdürdü.

‘ÇOCUKLAR OKULLARDA AÇLIKTAN BAYILIYOR’

AKP’nin “kutsal aile masalı”nda çocukların ve gençlerin payına yoksulluk, açlık ve ucuz iş gücü olmak düştüğünü belirten Kadıgil’in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

Sadece TÜİK verilerine göre 6,5 milyon çocuk şiddetli yoksulluk çekiyor. Çocuk işçi sayısıyla ebeveyni işsiz çocuk sayısı eşit artık sayenizde ikisi de 2 milyonu geçti! 866 bin kız çocuğu okulda değil. Okullaşma oranlarıyla övünmüşsünüz sunumunuzda, tüm rakamlar 2002 ile karşılaştırılıyor. Çünkü 4+4+4’ten alırsanız foyanız ortaya çıkacak. Çocukların nasıl okuldan kopartıldığı gün yüzüne çıkacak!

Gidebilenler ne halde? Çocuklar okullarda açlıktan bayılıyor artık bu ülkede. Evde beslenme çantasına koyacak yiyecek yok, çocuğa harçlık verecek para yok, bir su bir simit alsa 10 lira yetmiyor. Dönüp bakan var mı? Yok.

‘ÇOCUKLARIN OKULA AÇ GİTMEMESİ İÇİN GEREKEN 100 MİLYAR TL YOK AMA HOLDİNG SAHİPLERİNE 900 MİLYAR TEŞVİK VE VERGİ AFFI VAR’

Okullar açılmadan bir teklif verdim. Okullarda öğrencilere bir öğün ücretsiz yemek verilsin dedim. Yıllık maliyeti 100 milyar TL etmiyor. Var mı bu bütçede çocuk açlığının yeri? Yok! Onun yerine holding sahiplerine 900 milyar TL teşvik ve vergi affı var! Dolar milyonerlerine 155 milyar TL garanti ödemesi var! Susup oturan bir Aile Bakanlığı var!

‘MEB ELİYLE UCUZ İŞGÜCÜ SÖMÜRÜSÜ VE ÇOCUK İŞÇİLİĞİ MEŞRULAŞTIRILIYOR’

Kadıgil, Milli Eğitim Bakanlığı’nın mesleki eğitime yönelik olarak imzaladığı protokolü ucuz işgücü ve çocuk işçiliğinin meşrulaştırması olarak değerlendirerek “Ailenin parçası gençlerimiz için dün MEB bir protokol yaptı. Meslek lisesi öğrencileri haftada 4 gün marketlerde kasiyerlik yapacak. En acısı ne biliyor musunuz? Gençler eve ekmek götürecekleri için seviniyorlar. Bu hale getirdiniz. Okuyamadıklarına üzülmeye mecalleri yok. Çünkü okumak zengin çocuklarına mahsus bir ayrıcalık artık bu ülkede.  Unutmadan kutsal ailelerinizde yaşayan gençlerin yüzde 70’i fırsatı olsa bu ülkeyi terk edeceğini söylüyor” diyerek eleştirdi. 

‘ORTADAN İKİYE KIRDIĞINIZ KUTSAL AİLENİN DİREĞİ’

Kadıgil “kutsal ailenin direği baba”nın Türkiye’deki durumunu ise “Haftada 6 gün, günde 12 saat çalışıp aldığı maaşla değil ayın sonunu ortasını bile getiremeyen babamız. Çocuğuna bir simit parası verememenin utancıyla çoktan ortadan ikiye kırdığınız direğiniz” ifadeleriyle tanımladı.