TİP Ankara İl Örgütü’nden sokak hayvanları için eylem
TİP Ankara İl Örgütü Saray talimatıyla sokak hayvanlarının toplatılmasına karşı eylem düzenledi.
İleri Haber
Saray’ın talimatıyla birçok kentte belediyelerin sokak hayvanlarının toplanması ve sosyal medyada yayınlanan hayvanlara işkencelere ve zehirlemelere karşı TİP Ankara İl Örgütü bir eylem düzenledi.
Eylemde yapılan basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
23 Aralık’ta Saray’ın talimatıyla, belediyeler sokak hayvanlarının hepsini 5199 nolu yasayı tanımadan toplayıp ölüm kampı olan barınaklara tıkmaya başlamıştır ve hala da çeşitli işkencelerle toplamaya devam etmektedir. Belediyelerin yaptığı işkenceler yetmezmiş gibi bazı insanların da hayvana şiddetin yatar hapis cezası olmadığı için hayvanları toplu zehirlemeleri, bilerek ezmeleri ve tecavüz ederek öldürmeleri devam etmektedir. Bunun yanı sıra bütün hayvan federasyonlarının, stklarının, hak savunucularının “yasaklı ırk” kavramını yasadan çıkartmalarını ısrarla istemelerine rağmen, suçu olmayan hayvanlara “yasaklı ırk” denmeye devam edilmiş, yasaklı ırklara yeni ırklar eklenmiş ve 14 Ocak’a kadar kısırlaştırıp çipletilmeyen hayvanların ölüm fermanı imzalanmıştır. Peki sorarız size? Yavru olan yasaklı ırklar nasıl kısırlaştırılacak? Dövüştürülen, üretilen hayvanların suçlusu insan iken bu hayvanlar sokaklara terkedildiğinde bunun bedelini kim ödeyecek? O hayvanın dövüştürülmesi, üretim makinesi gibi kullanılması insan suçu mudur hayvan suçu mudur? Başından beri üretimi yasaklayın, dövüştürenlere ceza verin dememize rağmen Saray bizi dinlememiş, insanların suçunun faturasını hayvanlara kesmiştir. Belediyelerin ceza kapsamına alınması gerekirken, belediyelere hayvanları işkence ederek toplattırmış, ölüm kampı denilen barınaklarda işkence edilerek aç bırakılarak öldürülmeleri reva görülmüştür.
Unutmayın ki Ankara’dan, Afyon’dan, Antep’ten, Adana’dan ve daha adını sayamadığım bir çok ilden hayvan çığlıkları yükseliyor. Boğulurken, diri diri toprağa gömülürken çığlık çığlığa bize seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Tecavüz edilirken, tekmelenirken, yakılırken acı acı çığlık atıyorlar. Bu sesleri unutmayın!
Ve yine unutmayın ki “Cesaret tek bir sesle başlar. Bu kadar basit. Biz yapmamız gerekeni yaptık. Bunun dışında ne yapsak ağzımızda kül tadı bırakırdı.”
Şimdi bu çığlıkları yanınıza alıp evlerinize götürün. Ne kadar uzaklardan geldiklerini, bu kadar yol gelmek uğruna nelere katlandıklarını unutmayın ve onlarla ilgilenin. Dünyanın içine taşıyın onları. O dünyanın değişmeye ihtiyacı var!
Saray rejimine ve katliam politikalarının destekçilerine sesleniyoruz: Yasa için isteklerimiz bellidir. Mahalle sakinlerimiz olan sokak hayvanlarımız mahallemizde kalmaya devam edecek, 5199 nolu yasa korunacaktır. Belediyeler ceza kapsamına alınmak zorundadır. Hayvana işkence, tecavüz, öldürme yatarı olan hapis cezasıyla cezalandırılmalıdır. Bizim için yasaklı olmayan ama sizin “yasaklı ırk” dediğiniz hayvanların kısırlaştırma ve çiplenme süreleri uzatılmalıdır. Üretim, hayvan satışı yasaklanmalıdır. Her hayvanın yaşam hakkı biricik ve özeldir, her insan da olduğu gibi. Onları sevmek zorunda değilsiniz ama her canlının yaşam hakkına saygı duymak zorundasınız!