'Sarayın bahçesine kuyu açılsın'

'Sarayın bahçesine kuyu açılsın'

Bereketli tarım arazilerine yakın bölgelere sabıkalı yandaş şirket tarafından yapılmak istenen jeotermal projenin onaylanmasına tepki gösteren CHP’li Polat, “Saray’ın bahçesine kuyu açılsın” önerisi yaptı.

İleri Haber

İzmir Karabağlar’da zeytinlik alanlara yakın bölgede yapılmak istenen jeotermal projesiyle ilgili halkın açtığı dava devam ederken, Adem Petrol Termal İnşaat Turizm’e, bu kez de Menemen’in Yahşelli Mahallesi’ndeki jeotermal projesi için onay verildi ve ÇED süreci başlatıldı. Konuya ilişkin bir açıklama yapan, TBMM Çevre Komisyonu Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat, AKP iktidarı ve iktidara yandaş patronların İzmir’in eşsiz doğasına ve halk sağlığına göz diktiğini söyledi.

Şirketin sahibinin AKP’nin İzmir eski il yöneticisi ve iki dönem milletvekili adayı olan Ercan Turan olduğunu belirten CHP’li Polat, “Bizler biliyor ve inanıyoruz ki, verimli tarım toprakları ve burada yetiştirilecek ürünler, ülkemizin geleceği için kurulmak istenen jeotermal tesisten daha önemlidir, daha değerlidir. İzmir’i ve ilçelerini altını üstüne getirmek isteyenler, gitsinler Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın bahçesinde kuyu açsınlar” dedi.

‘İZMİR’İN DOĞASINA GÖZ DİKTİLER’

CHP’li Polat yaptığı açıklamada, AKP iktidarı ve iktidara yandaş patronların İzmir’in eşsiz doğasına ve halkın sağlığına göz diktiğini belirterek, daha önce İzmir’in Karabağlar ilçesinde jeotermal kuyusu açma girişiminde bulunan Adem Petrol Termal İnşaat Turizm Maden Enerji Sanayi ve Ticaret Ltd. Şirketi’nin, şimdi de tarım ürünleriyle geçimini sağlayan, toprağa bereket katan Menemen’i ve yerli üreticileri hedef aldığını vurguladı. Bu şirketin Karabağlar’ın Uzundere Mahallesi’nde yapmak istediği, doğayı ve tarım alanlarını tahrip edecek proje için zeytinliklere ve yaşam alanlarına çok yakın olmasına rağmen “ÇED gerekli değildir” kararı verildiğini hatırlatan Polat, bölge halkının kararlı direnişi sonucunda hukuk mücadelesinin başlatıldığını, projenin dava sonuçlanana kadar rafa kaldırıldığını aktardı.

‘SABIKALI’ ŞİRKETİN JES PROJESİNE ONAY

Sözde yatırımcılar tarafından doğaya ve çevreye dönük talan çalışmalarının dur durak bilmediğini dile getiren Polat, şöyle devam etti:

“8 Kasım 2018 tarihinde yine güzel kentimiz İzmir’in Menemen İlçesi Yahşelli Mahallesi, 380 parsel, 3328456 erişim numaralı ve 1473 ruhsat numaralı saha mevkiinde yine ‘sabıkalı’ şirket olan Adem Petrol Termal İnşaat Turizm Maden Enerji Sanayi ve Ticaret Ltd. tarafından yapılması planlanan jeotermal kaynak arama amaçlı sondaj çalışması projesi ile ilgili olarak İzmir Valiliği’ne sunulan dosyanın incelendiği ve uygun bulunduğu belirtilerek, projeye ilişkin ÇED süreci başlatılmıştır. Bu sözde yatırım projeleri nedeniyle İzmir halkı büyük bir tedirginlik yaşamaktadır. Çünkü aynı şirketin zeytinlik alanlara ve yaşam alanlarına yakın sözde projesi için daha önce ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verildiği bilinmektedir. Söz konusu şirketin sahibi aslında kamuoyu tarafından çok yakından tanınan bir kişidir. Bu kişi AKP’nin İzmir eski il yöneticisi ve iki dönem milletvekili adayı olan Ercan Turan’dan başkası değildir.”

‘GİTSİNLER SARAY’IN BAHÇESİNE KUYU AÇSINLAR’

Polat, Menemen topraklarının bereketli, üreticisinin de çalışkan olduğunu belirterek, “Burada yetişen ürünlerin adı da, tadı da bir dünya markasıdır. Buna karşın, projedeki sondaj alanları incelediğinde ve bu alanların İzmir ve çevresi için hayati önem taşıyan ve korunması gereken Gediz Havzası’na yakınlığı göz önüne alındığında ÇED raporunun kapağı dahi açılmadan olumsuz olarak sonuçlandırılması gerekmektedir” dedi. Menemen’de yetişen ürünlerin kurulmak istenen jeotermal tesisten daha önemli ve değerli olduğunu vurgulayan Polat, “İzmir’i ve ilçelerini altını üstüne getirmek isteyenler, gitsinler Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın bahçesinde kuyu açsınlar. Bizler doğamızın, tarım alanlarımızın, çevremizin, geleceğimizin talan edilmesine asla izin vermeyeceğiz. İzmir’in altı da üstü de değerlidir, kıymetlidir” diye konuştu. Polat, konuyu TBMM gündemine getireceğini ve takipçisi olacağını vurguladı.

 

DAHA FAZLA