Antalya Kadın Platformu üyeleri, bu yılda 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliklerinin finalini Feminist Gece Yürüyüşü ile yapmak istedi. Ancak 8 Mart akşamı Hadrian Kapısı’nda (Üçkapılar) bir araya gelen kadınlar, polisin şiddetine maruz kaldı. Biber gazıyla kadınlara saldırılırken, polis amirinin “katilleri koruyorsunuz” diye tepki gösteren bir kadına verdiği "Tabi koruyoruz” şeklinde karşılık vermesi damga vurdu.

Saldırıda aralarında 34 kadın ve 6 LGBTİ+ üyesi darp edilerek, gözaltına alındı. Antalya İl Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne götürülen 5’i avukat 40 kişi, haklarında “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçundan işlem yapıldıktan sonra serbest bırakıldı.

İDDİANAME HAZIRLANDI

MA’dan Hamdullah Yağız Kesen’in haberine göre; soruşturmayı tamamlayan Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı, 40 kişi hakkında "Kanuna Aykırı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Düzenleme, Yönetme, Bunların Hareketlerine Katılma" iddiasıyla hazırladığı iddianame, Antalya 8'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. 

POLİS ŞİDDETİ GÖRÜLMEDİ

Polisin şiddet ve tehditlerini görmezden gelen savcılık iddianamede, grubun dağılmayarak polise direndiğini ve müdahaleyle gözaltına alındıklarını belirterek, "...kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde şüphelilerin bildirimde bulunmadan yürüyüş yaptıkları ve dağılmaları yönünde ihtara uymayarak mukavemet ettikleri anlaşıldığından üzerine atılı ‘Kanuna Aykırı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Düzenleme, Yönetme, Bunların Hareketlerine Katılma' suçunu işledikleri tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler içeriğinden cezalandırılmalarına” ifadelerine yer verdi.

‘KOLLUK SUÇ İŞLEDİ’

Hakkında dava açılanlardan avukat Ahmet Çevik, her yıl yapılan Feminist Gece Yürüyüşü’ne bu yıl polisin "kanunsuz emre" uyarak sert ve "yasadışı" müdahalede bulunduğunu belirtti. Müdahale sırasında avukat olduğunu belirtmesine rağmen darp edilip, gözaltına alındığını anlatan Çevik, gözaltı işlemine dair şikayetçi olmalarına karşın haklarında dava açıldığına işaret etti. Çevik, "Bu şikayetim güçlerine gitmiş olacak ki kanunsuz emri veren müfteriler yine işledikleri suçları bertaraf etme adına suç isnadında bulunmuşlardır. Kolluğun yapmış olduğu tüm hukuksuz eylemler göze görünmemiştir. Oysa ki insanların Anayasal haklarını kullanmasına ilişkin yapmış olduğu eyleme suç şüphesi gözü ile bakılmaktadır. Karakolda daha önce dediğim gibi Anayasal hakkımı kullandım, kolluk suç işledi" dedi.