Patronlar zenginleşirken öğretmenler yoksullaşıyor
Özel okullarda çalışan öğretmenler asgari ücret ve altına çalışmak zorunda bırakılırken patronlar git gide zenginleşiyor.
Özel okullarda çalışan öğretmenlerin, düşük ücretlere ve kötü çalışma koşullarına isyanı sürüyor. Öğretmenler, bir dizi talepte bulunurken maruz bırakıldıkları muamele ise oldukça ağır.
“Özel bir kuruma müracaat ettim öğretmen olarak. Görüşmeci şahıs, sabah 07.00 akşam 19.00 saatleri arasında çalışacağımı, 4 gün geleceğimi yol, yemek hiçbir ek ödeme yapılmayacağını ve 2 bin 400 TL ücret ödeneceğini söyledi. Buna göre ders saati ücreti yaklaşık 12 TL’ye denk geliyor. ‘Domates 19,90 TL dedimse de yanıtı ‘İşine gelirse bu fiyatı bulamayan yüzlerce insan var’ oldu.”
“Özel bir kurs merkezi ile görüştüm. Çalışma saatleri hafta içi sabah 09.30 akşam 20.30 yani günde 11 saat. Cumartesi sabah 8.30 ile akşam 19.00, pazar tatil. Bu saatler için ücreti sormak dahi içimden gelmedi açıkçası ama adettendir dedim ve sordum, bana verilen karşılık şu oldu: Bu ön görüşme eğer sizi uygun bulursak ikinci kez çağırıp fiyatı belirteceğiz. Beni ikinci kez görüşmek için aramayın çünkü siz bana uygun değilsiniz, dedim ve çıktım. Bu koşulları kabul eden kim?”
Bunlar yalnızca özel okul ve kurslara iş için başvuru yapan iki öğretmenin aktardıkları. Birçok öğretmen en fazla asgari ücret alabiliyor, büyük çoğunluğu da aldığı asgari ücretin bir kısmını işverenine elden teslim ediyor. Sözleşmeyi haftada 40 saat derse göre imzalayan öğretmenlerden, ek derse girmesi isteniyor. Ancak pek çoğu ek ders ücreti dahi alamıyor.
BirGün’den Dilan Esen’in haberine göre; Adana’da 8 yıldır özel okulda çalışan bir öğretmen, branşı matematik olduğu için asgari ücretin üzerinde aldığını birçok kişinin aynı durumda olmadığına değindi. Asgari ücrete zam geldiğinde okul yönetiminin bunu sanki kendisi yapmış gibi birtakım söylemlerde bulunduğunu aktaran öğretmen, “Bu kurumlar çok güzel rakamlara öğrenci alıyor ama öğretmenlere aynı kaynak sağlamadığı için geçinemez durumlara geliyorsunuz. İyileştirme istiyorum dediğimde, ‘Yıllardır buradasın, kurumun sahiplerinin aile içi çatışması var, iyileştireceğiz söz’ diyorlar. Böyle sözleşme imzalatıyorlar” dedi.
‘DAHA NE İSİTYORSUNUZ?’
Geçen yıl toplam 120 lira zam yapıldığını ve “Daha ne istiyorsunuz” tepkisiyle karşılaştıklarını ifade eden öğretmen, şöyle konuştu: “Geçen hafta konuştuk, zam yapmadınız dedik. Kurum sahibine mail attık yanıt alamayınca bir arkadaş grubu olarak okulun WhatsApp gruplarını terk ettik. 13 kişi çeşitli sağlıklı sorunlarından dolayı raporlu olduğumuz için 2 gün gidemedik okula. Hakkımızda tutanak tutulduğunu öğrendik.”
Tarih öğretmen Ali G. ise şunları dile getirdi: “Genelde önemli branşlara para veriyorlar. Tarih, coğrafya, din kültürü gibi branşlar çok önemsenmediği için asgariyi bile verirler. Bizi vicdansızların eline bıraktılar. Öğretmenler bir yıl sözleşme yapıyor, o sözleşme yenileniyor tazminat yanıyor. Merdiven altı kurumlarda böyle yapıyorlar, böyle durumlarda kıdem tazminatı oluşmaz. Çalıştığım son 2 okuldan da ek ders ücreti almadım. 35 yaşındayım bu saatten sonra ne yapabilirim? Özelde çalışan öğretmenlere normalde kırtasiye ödeneği verilir. Bazı kurumlar bu parayı hesabınıza yatırıyor. Sonra geri istiyor. Okulun masrafı bile cebimizden çıkıyor.”
DÜĞÜNE BİLE MÜDAHALE
Özel Sektör Öğretmenler Birlikteliği Derneği Antep temsilcisi Fatih Gözüaçık da yaşadıkları sorunları şu sözlerle anlatıyor: “10 bin lira açlık sınırı varken 2- 3 bin liraya çalışan öğretmenler var. Asgari ücret yatırıp elden alan okullar mevcut. Asgari ücreti dahi vermeyenler var. Mobbing yapıp elinde bir sürü cv olduğunu diğerlerinin hazırda beklediğini söyleyip öğretmenleri yıldırmaya çalışanlar oluyor. Hafta sonu okula gelip kurs yapılması, dersin 5’te bitmesine rağmen öğretmenin 8’e kadar tutulmaması, ek ücretlerin verilmemesi, kadınlara doğrum izni kullanmada sıkıntılar yaşatıldı. Düğün tarihinden doğuracağı zamana bile müdahale edenler oluyor.”