Özel okul öğretmenlerine kölelik koşulları!
Artan enflasyon ve zamlara karşı ücretlerine sadece yüzde 10 zam yapılan özel okul öğretmenleri geçinemiyor.
Artan enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında geçinemediklerini belirten özel okul öğretmenleri ücretlerine yapılan yüzde 10’luk zammı kabul etmeyeceklerini söylüyor. Borç harçla yaşamaya çalıştıklarını anlatan öğretmenler, ücretlerin az ama iş yükünün çok olduğunu, hafta sonlarına online toplantılar konuluyor diyerek kendilerine dayatılanın modern kölelik olduğunu söyledi.
ZAMLA ASGARİ ÜCRET ALIYORUZ
Evrensel’den Eylem Nazlıer’in haberine göre; Türkiye’nin pek çok yerinden yükselen ‘Geçinemiyoruz’ seslerine özel okullarda çalışan öğretmenler de eklendi. Ücretlerinde artış talep eden öğretmenlere verilen zam ise yüzde 10’da kaldı. Uğur Okullarında çalışan ve işini kaybetme korkusuyla ismini vermek istemeyen öğretmene Ayşe Öğretmen diyeceğiz. 4 yıldır Uğur Kolejinde çalışan Ayşe Öğretmen asgari ücret aldığını söylüyor: “Okulun zam yaptık dediği devlet tarafından kaldırılan AGİ’nin tekrar yansıtılması, maaşlarımızda değişiklik olmadı. Ücretlerimiz asgari ücrete denk geldi.”
ZAMMA GELİNCE SÖZLEŞME, İŞE GELİNCE YOK
Yöneticilerin zam taleplerine ‘Sene başında imzaladığınız sözleşme böyleydi’ cevabı aldıklarını anlatan Ayşe Öğretmen “Maaşlar söz konusu olduğunda sözleşmeyi adres gösteren okul yönetimi söz konusu iş olunca sözleşmeyi unutuyor. Uyulmayan sözleşme nedeniyle iş yükümüz artıyor. Cumartesi, pazar online toplantı koyuyorlar. Mesai saatimiz 8.30- 17.00 arasındaydı. Fakat mesai dışında akşam çok rahatlıkla 600 kişiyi bir araya getirerek toplantı yapıyorlar” diye konuştu.
İTİRAZ EDENE MOBBİNG UYGULANIYOR
Uğur Yayınları için sürekli öğretmenlerden soru talep edildiğini anlatan Ayşe Öğretmen, “Sorusu yayımlanan öğretmenlere 20 TL gibi komik bir ödeme yapılıyor. Siz o soruları yazmak için 2-3 gününüzü harcıyorsunuz. 100 sorunuzdan 2’si beğenilerek 40 TL ödeniyor. Bunu yapmadığında da mobbing uygulanıyor. Sonra gece etüdü diye bir şeyimiz var saat, akşam 9’a kadar bizi okulda öğrencilerin başında tutuyorlar. Katılmak istemeyenlere de mobbing uygulanıyor. Yemek ücreti yok, onu geçtim çay bile yok” ifadelerini kullandı.
TEK KRİTER: VELİ MEMNUNİYETİ
İşin bir de veli boyutu olduğuna dikkat çeken Ayşe Öğretmen “7/24 telefon açık bir şekilde hazır kıta beklemelisin. Sürekli velilerden gelen yönlendirme yüzünden ikaz ediliyoruz. ‘Hocam şuna dikkat et rahatsız olan veli var’ deniliyor. Sizin eğitim programınızın, öğretme yönteminizin hiçbir önemi yok. Tek kriter veli memnuniyeti. Okullar tamamen bir ticarethane, müşteri memnuniyeti üzerine çalışıyoruz” dedi.
ÇOK MU ŞEY İSTİYORUZ?
İstediklerinin insanca yaşama ve çalışma koşulları olduğunu söyleyen Ayşe Öğretmen “Asgari ücretle öğretmen çalıştırılmasın. Yeterince uyuyabileceğimiz, dinleneceğimiz çalışma koşullarımız olsun. İnsani talepler yani” ifadelerini kullandı. Taşrada çalışan öğretmen arkadaşlarının asgari ücret bile alamadığını aktaran Ayşe Öğretmen “Bize de İstanbul’da asgari ücret veriliyor. Aldığımız ücretlerle geçinemiyoruz” dedi. Talepleri kabul edilmezse iş bırakmayı düşündüklerini belirten Ayşe Öğretmen, “Biz öğrencilerimize velilerimize şu an hiçbir şey yansıtmıyoruz. Veli ve öğrencilerimizi mağdur etmek istemiyoruz ama bu modern kölelik koşullarında da çalışmak istemiyoruz” diye konuştu.
‘UÇAN KUŞA BORCUM VAR’
Özel bir okulda çalışan Leyla Öğretmen’in de sorunları benzer. Okulların bir çiftlik gibi yönetilerek sadece kendi kurallarını dayattıklarını anlatan Leyla Öğretmen “Ben görsel sanatlar öğretmeniyim ama bana tüm özel günlerde dekor yaptırıyorlar. Hafta sonu bile okula çağrılıyorum. Bazen dersten çok dekor yaptığımı biliyorum. Dekor yapmak gibi bir sorumluluğum yok ama hemp yaptırıp hem de beğenmedikleri de oluyor” dedi. Maaşlarının ‘iyileştirme’ adı altında asgari ücrete çekildiğini söyleyen Leyla Öğretmen, “Şu an uçan kuşa borcum var. Evimi otel gibi kullanıyorum ama gelen faturalara maaşım yetmiyor. Gıda fiyatları inanılmaz arttı. Markette 40 TL olduğunu gördüğüm yumurtayı alamadım. Her şeyden kısıyoruz. İnsanca yaşayamıyoruz. Bizim bu maaşlarla hayatımızı sürdürmemiz mümkün değil” dedi.
‘GÜVENCESİZLİK ORTADAN KALKMALI’
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Genel Başkanı Eren Edebali de özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerin sorunlarının giderek büyüdüğü için artık sorunların yüksek bir sesle dile getirildiğini söyledi. Öğretmenlerin ekonomik taleplerini, yaşadığı sıkıntıları ve usulsüzlükleri bir harekete dönüştürmeye çalıştığını anlatan Edebali “Sendikamız da bu gelişen hareketi aynı merkezde buluşturmak için var” dedi. Ekonomik kriz, temel ihtiyaçları gidermede zorlanma ve bununla birlikte özel öğretim kurumları sahiplerinin sömürüyü derinleştiren yaklaşımlarının özel sektörde öğretmenleri her anlamıyla var olma mücadelesine doğru ittiğini anlatan Edebali “Hem özel okul patronlarına hem de sömürüye yasal kılıflar sunan ve yüz binlerce öğretmeni patronların kâr hırsı ile baş başa bırakan bakanlığa karşı tepki var. Ekonomik, sosyal ve özlük haklar mücadelesinde güvencesizliği ortadan kaldıracak önlemler talep ediyoruz. Bunun için bir mücadele başlattık. Öğretmen arkadaşlarımızı sendikalarıyla buluşmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
‘MAAŞ ARTIŞLARI ENFLASYON ALTINDA DEĞİL’
Öğretmenlerin dile getirdiği sorunlara dair Uğur Okulları da gazetemize açıklama yaptı. Kurumda görevli öğretmen ve çalışanların ücret zamlarının enflasyon altında kalmadığının ifade edildiği açıklamada, önümüzdeki hafta başlayacak yeni dönem sözleşme sürecinde de maaş artış oranının enflasyon altında kalmayacağı belirtildi. Sözleşmede yer almamasına rağmen öğretmenlerden beklenen işlere ilişkin ise “Tüm dünyada eğitim öğretim programlarının hazırlanmasında, öğrencilere ulaşan her içerikte; yayınlarda, sorularda, deneme sınavlarında öğretmenlerin katkısı vardır ve olmalıdır. Öğretmenlerin bu katkı sunmaması düşünülemez” denildi.