Orhan Erinç'ten Aydınlık'a: Yandaş basın bile susarken onlar eleştiriyor

Orhan Erinç'ten Aydınlık'a: Yandaş basın bile susarken onlar eleştiriyor

Cumhuriyet gazetesi davasında savunma veren Orhan Erinç ifadelerinde Aydınlık gazetesini eleştirdi. Erinç, “Yandaş basın bile susarken Aydınlık yazarları bizi eleştiriyor” dedi.

12’si tutuklu 19 çalışanı yargılanan Cumhuriyet gazetesi davasında savunma veren Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Erinç, Aydınlık gazetesini eleştirdi.

Davanın ilk duruşmasının bugün görülen dördüncü oturumunda savunmasını yapan Erinç, “Yandaş basın bile susarken Aydınlık yazarları bizi eleştiriyor” dedi.

17 gazeteci ve gazete yöneticisinin tanık olarak yer aldığı Cumhuriyet iddianamesinde, gazetenin eski yöneticileri ve çalışanlarının da ifadeleri “delil” olarak yer alıyor.

AYDINLIK YAZARI: ‘CUMHURİYET’İN GİDİŞATINI BEĞENMİYORUM’

Erinç, savunmasını yaparken iddianamede ifadeleri yer alan Aydınlık gazetesi yazarı Mehmet Faraç ve Mustafa Pamukoğlu’nu eleştirdi. Erinç, savunmasında, tanık’ sıfatıyla 1 Kasım 2016’da ifadesi alınan ve ‘Cumhuriyet gazetesinin gidişini beğenmediğini’ söyleyen Pamukoğlu ile, 16 Kasım 2016’da ifadesi alınan ve bir yazısının sansürlenmesi nedeniyle gazeteden ayrıldığını söyleyen Mehmet Faraç’a yanıt verdi.

ERİNÇ’TEN AYDINLIK’A SERT SÖZLER

Bugün yaptığı savunmasında Aydınlık yazarlarının ifadelerine değinen Erinç, Aydınlık ile ilgili sert sözler sarf etti.

İşte Erinç’in savunmasında Aydınlık gazetesi ile ilgili eleştiriler:

“…Pamukoğlu'nun ifadesine gelecek olursak, sadece 2013'e kadar değil, hiçbir zaman FETÖ ile bağlantımız olmadı.

- Aydınlık gazetesi ile bizim anlayışımız farklıdır. Pamukoğlu, Vatan Partisi'nden Diyarbakır milletvekilliğine aday olmuştur. Anladığımız kadarıyla Pamukoğlu ve arkadaşları Cumhuriyet gazetesini ele geçirme arayışındadır. Aydınlık'ın yayın politikasını uygulamayı amaçlamıştır.

- Namık Kemal Boya'nın Cumhuriyet okuru olup olmadığı bile bilinmemektedir. Dikkate alınmamalıdır. Aydınlık gazetesinin okurudur. Bizim gazetemizi bağlamaz. Kendisi Aydınlık grubunun çeşitli kademelerinde görev almıştır. Boya, kendisinin verdiği bir ilanda Cumhuriyet Gazetesi'ni temsil edemez. Aydınlık grubunun amaçlarına göre hareket etmiştir.

‘MEHMET FARAÇ’IN İŞ AKDİ KADIN ARKADAŞIMIZI SAÇINDAN SÜRÜKLEDİĞİ İÇİN FESHEDİLMİŞTİ’

- Mehmet Faraç Cumhuriyet Vakfı'na seçilmek için CHP sekreterinin elini öpmüştür bir kişidir. Cumhuriyet'te çalışmayan bir kişinin yazısı Cumhuriyet'te yayımlanmaz. Cumhuriyet'te Atatürkçü kalmamıştır iddiasına ne yazık ki algı yönetimi sonucu inanlar olmuştur. Cumhuriyet Gazetesi'nin ne yayın politikası değişmiştir, ne de Atatürkçüleri tasfiye etmiştir. Cumhuriyet'in yayın politikası bellidir.

- Mehmet Faraç'ın iş akdi, gazetede çalışan kadın arkadaşımızı saçından sürüklemesi sebebiyle feshedilmiştir.

‘YANDAŞ BASIN BİLE SUSARKEN AYDINLIK ELEŞTİRİYOR’

- Bu davada haklılığımıza dair kimi gazeteler haber yapmaya, kimi gazeteler köşe yazısı yayınlamaya başladı, hatta yandaş medyada da bir çekince söz konusuydu. Bunun tek istisnası Aydınlık'tı. Aydınlık'ta altı yazı var, altı yazar da Cumhuriyet'i suçluyor. Bunların bir kısmı iddianamede tanık.”

İddianamede “tanık” olarak ifade veren bir diğer Aydınlık yazarı ise Rıza Zelyut. Zelyut, Aydınlık gazetesinde yayınlanan “Medyadaki kripto FETÖ'cüler çalışıyorlar" köşe yazısı nedeniyle 9 Kasım 2016’da ifadesi alınmıştı. Savcının, Zelyüt’ün medyadaki birçok ismi “gizli FETÖ’cü” olarak itham ettiği yazıdan sadece Cumhuriyet ile ilgili suçlamaları dikkate aldığı basına yansımıştı. Zelyüt’ün ifadesinde yönetim değişikliği konusunda konuştuğu ve özellikle Akın Atalay’ı hedef gösterdiği kaydedilmişti.