Öğrenci Sendikası'ndan Dünya Öğrenciler Günü için İstanbul'da eylem
Öğrenci Sendikası üyesi öğrenciler, 17 Kasım Dünya Öğrenciler Günü’nde bir araya gelerek basın açıklaması düzenledi.
Ersan Kınık
Öğrenci Sendikası üyesi öğrenciler, 17 Kasım Dünya Öğrenciler Günü’nde öğrencilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekmek amacıyla İstanbul Kadıköy’deki Süreyya Operası önünde bir araya gelerek basın açıklaması düzenledi. Eylemde “Sen, ben değil, biz başarabiliriz” ve “Berkeye, Perite Özgürlük” yazılı pankartlar ile dövizler taşındı.
Sendika adına yapılan basın açıklamasını Merve Akyol okudu. 17 Kasım’ın Türkiye’de öğrencilerin sorunlarına karşı mücadele sesinin yükseltildiği bir gün olarak tanıtmak ve kamuoyunun, öğrencilerin yaşadıkları sorunlara dikkat çekmesi amacıyla bir araya geldiklerini ifade eden Akyol, niteliksiz bir eğitim sistemi içinde, ezberci bir sınav sistemiyle karşı karşıya kaldıklarını söyleyerek, Türkiye’de genç işsizliğin tarihi rekor seviyelerine ulaştığına dikkat çekti.
Akyol, gençlerin, yurtdışında kuryelik yapmak ile Türkiye’de avukat, mühendis, doktor olmak arasında kaldıklarını söyleyip “KYK borçları bir an olsun peşini bırakmayan, yemekhanede beslenemeyen ve kalacak yeri olmayanlarız” diye konuştu.
Türkiye’de yaşayan tüm öğrencilerin potansiyel bir işsiz hâline geldiğini belirten Akyol, şu sözleri kaydetti:
“Avukat olma hayaliyle okul bitirenlerin 1500 TL maaşla hukuk bürolarında çalıştığı, geleceğin sanatçılarının geçinemeyeceğini düşündüğü için okulu bıraktığı, lise öğrencilerinin sınav stresinden yaşamına son verdiği bir eğitim sistemi vardır Türkiye’nin. Bu da yetmezmiş gibi öğrenciler hakkını aradığında, ‘Barınamıyoruz, beslenemiyoruz, geçinemiyoruz’ dediğinde ülkemizde en ağır suçları işleyenlere uygulanmayan müdahaleler öğrencilere uygulanmaktadır.”
Öğrenci Sendikası olarak 17 Kasım Dünya Öğrenciler Günü’nde rapor yayınladıklarını duyuran Akyol, “birbirinden değerli kurumların araştırmaları ve görüşleri doğrultusunda Türkiye’de öğrencilerin hangi koşullarda yaşadığını detaylı biçimde ele almaya çalıştık. Gerçekleri olduğu gibi anlattık, görünen yalnızca buzdağının yüzeyidir dedik. Bugünden sonra öğrencilerin hayatını daha yaşanılır kılabilecek her türlü adımın öncüsü olmak için bu rapor ile kapı kapı gezeceğiz, sorunlarımızı anlatacağız” şeklinde konuşan Akyol, bu sorunları başkalarının değil, kendilerinin çözeceklerine dikkat çekti.
Açıklamanın devamı şu şekilde:
“Birbirimizden başka gidecek yerimiz, mücadeleden başka çaremiz olmadığı için Öğrenci Sendikası’nı 2019 yılının Kasım ayında kurmaya karar verdiğimizde, ‘Hiçbir öğrenci yalnız kalmayacak’ diyerek söz vermiştik. Bir kez daha görüyoruz ki işsizliğin, yoksulluğun, geleceksizliğin karşısında yalnız olmamak dışında bir çaremiz yok. Çünkü öğrenciler kendi hayatlarını derinden etkileyen olgulara karşı mücadele etmediğinde, ‘Bu da gelir geçer’ dediğinde kaybediyor. Eğer Melih Bulu Boğaziçi’nde karşımıza kayyum rektör olarak çıktığında sussaydık, yemekhanelerde üst üste zamlar uygulanmaya çalışıldığında sussaydık, online sınavlarda kamera ile gözetleneceğimiz söylendiğinde sussaydık, bugün zaten çok az kalmış olan haklarımızın daha da azına sahip olacaktık.
Biz kendi yaşamımız üzerinde söz hakkımız olsun diye konuşmaya devam edeceğiz. Sen, ben ile olmayacağını bildiğimiz için ‘Biz’ olmaya, ‘Biz değiştirebiliriz’ demeye, bir araya gelmeye devam edeceğiz. Türkiye’nin öğrenciler için bir cehenneme dönüşmesine, yoksulluğun ve geleceksizliğin kara bulut gibi üzerimize çökmesine engel olmak için mücadeleyi yükselteceğiz.
Bugün dünden, yarını bugünden farklı kılmak için, fark yaratmak için yürüyeceğiz. Hiçbir sıra arkadaşımızı geride bırakmadan, yalnız bırakmadan yürüyeceğiz. Biliyoruz, biz değiştirebiliriz, biz değiştireceğiz.”
Basın açıklamasının ardından Öğrenci Sendikası üyesi Arzum Yalçın konuştu.
Yalçın, “3 yıl önce ‘Her yolculuk tek bir adımla başlar’ dedik ve 17 Kasım’ı Türkiye’de öğrencilerin mücadele günü ilan ettik. Buradan bir kez daha söyleyelim. Bu yılın başında artan yurt ve kira fiyatlarına inat barınamıyoruz diyerek, sokaklarda, parklarda sabahlamak zorunda bırakıldık. Yurtlardaki niteliksiz yemeklere ses çıkardığımız için uzaklaştırma cezaları aldık. Bunun yanında kayyum rektör istemiyoruz diyerek 317 gündür ses çıkardığımız için Berke ve Perit’i tutukladılar. Buradan bir kez daha söylüyoruz. Biz buradayız ve geleceğimizi kurtarmak için kendimizden başka kimseye ihtiyacımız yok” şeklinde konuştu.
Açıklama, yakılan meşaleler eşliğinde sona erdi.