“Nişantaşı Üniversitesi eğitim değil, zulüm yuvasına dönüştü”

“Nişantaşı Üniversitesi eğitim değil, zulüm yuvasına dönüştü”

Akşam saatlerinde okulun Maslak Kampüsü önünde basın açıklaması yapıldı.

Ersan Kınık - @ErsanKinik

Nişantaşı Üniversitesinde yaklaşık 20 akademisyenin işten çıkarılmasının ardından bugün, kampus önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamalarda “Üniversitenin tüm bileşenlerini, öğrencilerimizi, öğrenci ailelerini eğitim kalitesini kökten bozan bu uygulamalar için aktif tavır almaya çağırıyoruz” ve “Bugün Nişantaşı Üniversitesi yönetimini asıl korkutan bütün akademisyenlerin ortaya koyduğu birliktelik ve dayanışma tutumudur” denildi.

Nişantaşı Üniversitesinde açık yasal zorunluluğa karşın eksik ücret verilen araştırma görevlilerinin ücretlerinin kamu çalışanları ile eşitlenmesi için verdikleri dilekçeler gerekçe gösterilerek sözleşmeleri feshedildi. Onlara destek veren öğretim üyelerinin de işlerine son verilmesiyle işten çıkarmaların toplamı 20’ye yaklaştı.

Dün Genel Sekreterlik önünde bekleyen araştırma görevlileri, Rektör Yardımcısı Mehmet Ünal tarafından sözlü şiddete maruz bırakıldı.

HER NOKTADA BİR GÜVENLİK!

Bugün, neredeyse her noktasına birer güvenlik görevlisinin yerleştirildiği okulun içerisinde kuş uçurulmadı.

OKUL ÖNÜNDE AÇIKLAMA

Akşam saatlerinde okulun Maslak Kampüsü önünde basın açıklaması yapıldı. İlk açıklamayı, Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği (ÜNİVDER) adına Zeynep Solakoğlu okudu.

‘UTANÇ GÜNÜ’

Solakoğlu, işten çıkarmaların başladığı 29 Mart 2022’nin, ülkenin üniversite tarihinde bir utanç günü olarak kayda geçtiğini belirtti.

‘BİRLİKTE KAZANACAĞIZ’

Solakoğlu, şöyle devam etti:

Nişantaşı Üniversitesi yönetimine ve tüm diğer vakıf üniversiteleri yöneticilerine hatırlatıyoruz: Ücretlerin eşitliği kanuni bir zorunluluktur. Tüm akademi çalışanlarına birikmiş farklarla birlikte eşit ücretleri ödenmelidir. Yasayı çiğniyorsunuz. ÜNİVDER olarak tüm vakıf üniversite yönetimlerini yasaya uymak ve YÖK ü yasayı uygulamak için gerekenleri yapmaya çağırıyoruz.

Üniversitenin tüm bileşenlerini, öğrencilerimizi, öğrenci ailelerini eğitim kalitesini kökten bozan bu uygulamalar için aktif tavır almaya çağırıyoruz. Yasal hakları için mücadele eden tüm akademi mensuplarıyla birlikteyiz, buradayız. Birlikte kazanacağız.

‘NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ YENİ BİR REZİLLİĞE DAHA İMZA ATTI’

İkinci açıklamayası ise Vakıf Üniversiteleri Dayanışma Meclisi (VÜDAM) ve Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) İstanbul 6 No’lu Şubesi adına Ekinsu Devrim Danış okudu.

“Daha önce mobbing ve ağır çalışma koşulları ile gündeme gelen Nişantaşı Üniversitesi yeni bir rezilliğe daha imza attı” diyen Danış, şunları kaydetti:

Yirmiye yakın öğretim elemanı arkadaşımızı ve tek tek görüşmeye çağırarak kendine arabulucu diyen bir kişinin ikna çalışmaları ile istifaya zorladılar. Arabulucunun teklifini kabul etmeyenler ise Kod-22 ile tazminatsız bir şekilde işten çıkarma tehdidine maruz kaldı. Durumu protesto eden öğretim elemanlarına hakaret eden rektör yardımcısı Mehmet Ünal ise yapılan hukuksuzluğa bir yenisini daha eklemiş oldu. Aynı zamanda meslektaşlarına destek veren öğretim üyelerinin de bugün tehdit edilerek hukuksuz bir şekilde işlerine son verildi ve görev yaptığı birimlerden güvenlik marifetiyle uzaklaştırıldılar.     

‘YÖNETİMİ KORKUTAN ASIL ŞEY, DAYANIŞMA’

Vakıf üniversitelerinin özünü açığa çıkaran bu uygulamalar nitelikli bir eğitimin değil karın ve emek sömürüsünün merkezde olduğu şirket anlayışını göz önüne sermektedir. Bu Nişantaşı Üniversitesi’nin yaptığı ilk hukuksuzluk değildir. Daha önce de topluca tüm araştırma görevlilerini işten çıkaran, onlara tuvalete sırayla gidin diyerek, masalarının boş olduğu anı kollayıp boş masa fotoğraflarını kullanarak mobbing yapan üniversite adeta bir eğitim değil zulüm yuvasına dönüşmüştür. Sonunda işi baskıya ve mobbinge karşı duran akademisyenleri işten çıkarmaya dek vardırmıştır. Çok iyi biliyoruz ki; bugün Nişantaşı Üniversitesi yönetimini asıl korkutan bütün akademisyenlerin ortaya koyduğu birliktelik ve dayanışma tutumudur. Akademinin hala biat etmediği gerçekliğidir.

Tek tek çağırdığı öğretim elemanlarını tazminattan mahrum bırakmakla utanmadan tehdit edenler, hakarete varan sözler edenler bunun bir karşılığı olacağını bilmelidirler. Korkup tek tek odaya aldıkları öğretim elemanlarının arkasında yüzlerce eğitim ve bilim emekçisi durmaktadır.

‘BİRLİKTEYİZ, YAN YANAYIZ, DAYANIŞIYORUZ’

Birlikteyiz, yan yanayız, dayanışıyoruz! Vakıf Üniversitesi Dayanışma Meclisi ve Eğitim Sen olarak tam da bu çürümüşlüğün önünde haykırıyoruz ki Nişantaşı Üniversitesi akademisyenleri yalnız değildir!

DAHA FAZLA