Mahir Kılıç, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne kadro davası açmasının ardından işten çıkarılmıştı. İşe geri dönme talebiyle başlattığı açlık grevi eyleminin 180'inci gününü geride bırakan Kılıç, "Sonunda biz kazanacağız, haklılığımdan aldığım bir güç var" diyor. Kılıç, 'hak, hukuk, adalet' diyen CHP'nin ve sendikanın yaşananlara ilgisizliğine de tepkili. CHP'nin sorunu çözmek için adım atmasını isteyen Kılıç, "Hak, hukuk, adalet söyleminde inandırıcı olmak istiyorsanız önce kendi belediyelerinizdeki haksızlık ve hukuksuzluğu gidermelisiniz" dedi. 

Kılıç işe dönmek için yaptığı bu eylemin sadece kendisiyle ilgili olmadığını, bunun işten çıkarılan 258 işçiyi ilgilendirdiğini söyledi. 

CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından işten çıkartılan 258 işçiden biri olan Mahir Kılıç 180 gündür açlık grevi yapıyor. 600'e yakın güvenlik kamerası bulunan bir yerde 'amirine karşı saldırıda bulunduğu' iddia edilen Kılıç bu duruma ilişkin, "Eğer söylediklerini yapmışsam bütün haklarımdan ve direnişimden vazgeçeceğimi beyan ettim. Ama kendileri öyle bir belge getiremediler. Çünkü böyle bir belge yok" dedi.

YÜRÜMEKTE ZORLANIYOR

Eylemine belediye önünde başlayan Kılıç, son zamanlarda sağlık durumunun kritikleşmesi nedeniyle alana gidemiyor. Artı Gerçek'in haberine göre vücudunda protein depoları tükenen Kılıç, aynı zamanda nörolojik sıkıntılar yaşıyor ve yürümekte zorlanıyor.

'3 MEVSİMİ BELEDİYE ÖNÜNDE GEÇİRDİK'

180 gündür sürdürdüğü eylemi değerlendiren Kılıç, kendisiyle birlikte olan 6 arkadaşıyla 3 mevsimi belediye binası önünde geçirdiklerini söyledi. Kılıç, "Her geçen gün direncim arttı, haklılığımdan aldığım bir güç var. Her geçen gün birbirimize daha çok inandık, bağlandık çünkü sonunda kazananın biz olacağını biliyoruz" dedi. CHP'li belediye tarafından işten çıkarıldığı süreçte, Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Adalat Yürüyüşü' başlattığını hatırlatan Kılıç, bu durumu 'samimiyetsizlik' olarak nitelendiriyor.

'CHP VE SENDİKA HİÇ BİR ADIM ATMADI'

Yaşanan durumu CHP'li tüm bürokratların bildiğini belirten Kılıç, "Belediye başkanına söz geçirememeleri İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin diktatörlükle yönetildiğinin bir göstergesidir.  180 günde şu ana kadar ne bağlı olduğumuz DİSK Genel İş Sendikası'ndan ne de Cumhuriyet Halk Partisi cephesinden olumlu en ufak bir adım atılmadı. Biz de o adımın atılmasını bekliyoruz. Hak, hukuk, adalet söyleminde gerçekten inandırıcı olmak istiyorsanız önce kendi belediyelerinizde yapmış olduğunuz haksızlık, hukuksuzluk giderilmek zorunda" dedi.

'SAĞLIĞIMDAN ÖTE ONURUM VAR'

Sağlık durumu kritik bir noktaya gelen Kılıç'ın doktorları vücudunun enfeksiyona açık bir hale geldiğinin altını çiziyor. Oldukça çabuk yorulduğunu ve unutkanlıklarının arttığını anlatan Kılıç, "Şu an hiç sağlığımı düşünecek durumum yok, sağlığımdan öte onurum var. Çünkü en başta da söylemiştim iftiraya uğrayarak işimden atıldım" diyor. Ben her fırsatta şunu söylüyorum getirin kamera kayıtlarını kamuoyunun önünde izleyelim" dedi.

'BU 258 İŞÇİNİN DİRENİŞİDİR'

Bunun kendisinin bireysel direnişi olmadığını vurgulayan Kılıç, "Bu aynı kaderi yaşayan, kadro davası açıp kazandıktan sonra işten atılan 258 işçinin de direnişidir. Artık filmleri bitti. Reklamlara geçeceğiz, çünkü kazanan biz olacağız" dedi.