'Karanlık iktidarlarını inşa etmek için önce gazeteciliği hedef alıyorlar'

'Karanlık iktidarlarını inşa etmek için önce gazeteciliği hedef alıyorlar'

Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde, tutuklu gazeteciler için bir araya gelen gazeteciler, meslektaşlarına özgürlük istedi. Açıklamada tutuklu ETHA muhabirinin mesajı da okundu.

Fotoğraf: Bianet

Gazeteciler, tutuklu meslektaşlarının 29 Kasım- 6 Aralık tarihleri arasında görülecek davaları öncesi Bakırköy L Tipi Kadın Kapalı Cezaevi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) üyeleri ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu da destek verdi.

Aralarında İsminaz Temel, Semiha Şahin, Pınar Gayıp, Reyhan Hacıoğlu ve Hicran Ürün'ün de olduğu en az sekiz gazetecinin tutuklu olduğu Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde yapılan açıklamayı grup adına Jinnews muhabiri ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu üyesi Kevser Özkaynak okudu. 

'YAPTIĞIMIZ HABERLER SUÇ SAYILIYOR'

Özkaynak şunları söyledi:

"Haber yapmamız, soru sormamız, görüntü çekmemiz, hatta yaptığımız haberleri paylaşmamız bile suç sayılıyor, hakkımızda davalar açılıyor. Gazetecilerin ortaya çıkardığı gerçekler karşısında sorumluların yargılanması gerekirken bedel yine gazetecilere ödetiliyor.

ETHA muhabirleri İsminaz Temel,  Pınar Gayıp, Semiha Şahin, Özgürlükçü Demokrasi gazetesi çalışanları Hicran Ürün, Reyhan Hacıoğlu, İhsan Yaşar, İshak Yasul ve Mehmet Ali Çelebi bu hafta ikinci kez hakim karşısına çıkacak.  İlk duruşmalarında da mahkeme sürecini yakından takip ettiğimiz arkadaşlarımız serbest bırakılmadılar. Haberlerinin başına dönemediler. Mahkeme, bilirkişi gibi davranarak, arkadaşlarımızın gazeteciliğini sorguladı, tartışmaya açtı. Biz arkadaşlarımızın gazeteciliklerine tanığız, mahkemenin tavrını kabul etmiyoruz”

'KARANLIK İKTİDARLARINI İNŞA ETMEK İÇİN ÖNCE GAZETECİLİĞİ HEDEF ALIYORLAR'

Açıklamada ayrıca  tutuklu ETHA muhabiri İsminaz Temel'in gönderdiği mesaj okundu.Temel'in mesajı şöyle:

"Sevgili dostlar, değerli meslektaşlarım; Şimdi sizinle aynı gökyüzüne bakıyorum. Çünkü sesiniz hep sesim oldu, yürekleriniz yüreğimin atışını güçlendirdi. Bir yılı aşan mapusluğumda inceliğin en değerlisi olan dayanışmayla yanımda oldunuz. Sonsuz sevgiler, iyi ki varsınız! Gözaltı, tutuklama ve baskılarla gazeteciliğin hedef alındığı bu ülkede, onurlu gazetecilik ve özgür basın geleneği bedellerle bugüne geldi. 'Öyle basın masınla olmaz' diyen tüm zihniyetler karanlık iktidarlarını inşa etmek için önce gazetecileri hedef aldı. Bugün yaşanan süreç bunun açık özetidir. Ancak dünden bugüne yaşanan baskı ve zora rağmen gerçeğin izinden giden gazeteciler de susmadı, susturulamadı. Tek birimiz dahi hapiste kalmayana dek, baskı ve zor sona erene dek mücadelemizi sürdüreceğiz. İçeride ya da dışarıda. Özgürlüğümüzün de, umut dolu geleceğimizin de teminatı mücadelemizdir. 29 Kasım'da görüşmek ve bu kez sarılmak umuduyla. Hepinizi dostlukla kucaklıyorum."

GAZETECİLERİN DAVA TARİHLERİ

- İsminaz Temel - 29 Kasım 2018 Perşembe - İstanbul 27.Ağır Ceza Mahkemesi

- Pınar Gayıp – Semiha Şahin 5 Aralık 2018 Çarşamba  - İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi

- Hicran Ürün ve Reyhan Hacıoğlu 6 Aralık 2018 Perşembe - İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi 
Davada, Özgürlükçü Demorkasi'den Hicran Ürün  ve Reyhan Hacıoğlu ile birlikte 20 basın çalışanı yargılanıyor.  İlk duruşmaları 12 Eylül’de görüldü ve altı basın çalışanından sadece Pınar Tarlak tahliye edildi. İddianamade gazetecilere, "Silahlı Örgütüe Üye Olmak”, “Örgüt Propagandası Yapmak”, “Terör Örgütlerinin Yayınlarını Basmak veya Yayınlamak” suçlamaları yöneltildi. 

Soruşturma kapsamında haklarında iddianame hazırlanan gazeteciler şöyle: Davut Uçar, Ersin Çaksu, Fırat Benli, Günay Aksoy, Hicran Ürun, İhsan Yaşar, İshak Yasul, Mehmet Ali Çelebi, Mizgin Fendik, Önder Elaldı,  Pınar Tarlak, Ramazan Sola, Reyhan Hacıoğlu, Yılmaz Yıldız. 

- Kibriye Evren - 6 Aralık 2018 perşembe - Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi

 

DAHA FAZLA