Son dönemde üyeleri kaçırılıp, ajanlaştırılma dayatmalarına maruz kalan, aileleri tehdit edilen gençlik örgütlerinin temsilcileri konuya dikkat çekmek ve duyarlılık yaratmak için Ankara'daydı.  Meclis’te Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Murat Çepni ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş'la bir araya gelen gençler, somut adımların atılması için sistematikleşen baskıların parlamentoda gündeme getirilmesini istedi.

'SOLA, MUHALEFETE VE GENÇLİĞE DÖNÜK TÜM BASKILAR BÜTÜNLÜKLÜ'

Yapılan sohbette TİP Milletvekili Erkan Baş, Türkiye'de iktidarların her dönem gençleri hedef aldığını vurguladı.

Özellikle mevcut AKP iktidarı döneminde bu durumun çok daha belirgin hale geldiğini dile getiren Baş, "Son dönemlerde hem parlamento içinde hem de dışında gördüğümüz tablo iktidarın büyük bir panikle, korkuyla hareket ettiği ve toplumun tüm kesimlerini olabildiğince sindirmeye dönük, baskı altına almaya dönük bir yaklaşım içerisine girdiği. Bizim her eylemimiz, her etkinliğimiz belirli bir meşruiyet temeline dayanır ama belki bunlar arasında en meşru zeminler olan Cumartesi Anneleri'nin hedef alınması, işçi hareketinin en küçük hak alma mücadelesinin hedef alınması, son zamanlarda da artan şekilde gençliğe dönük baskıların bütünlük arz ettiğini düşünüyoruz" dedi.

BAŞ: 90'LI YILLARIN KONTRGERİLLA TARZI

Baş, sözlerini şöyle sürdürdü: "En küçük bir hareketlenmenin onların sonunun getirdiğini bildikleri için bütün silahları devreye sokmuş durumdalar. Gençlere dönük tipik bir 90'lı yıllar kontrgerilla tarzı faaliyeti karar altına alınmış görünüyor. Buna karşı sessiz kalmak, duyarsız kalmak bizim açımızdan kabul edilebilir bir şey değil. En sert biçimde sizinle birlikte omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz." 

ÇEPNİ: DÖNEMİN İHTİYACI GENÇLİĞİN ROLÜNÜN AÇIĞA ÇIKMASI

HDP Milletvekili Murat Çepni ise, en çok ihtiyacımız olan şeyin gençliğin devrimci dinamizmiyle buluşmak olduğunu belirtti.

Çepni, “Bu dönemde en çok ihtiyaç duyulan şey, gençliğin rolünün açığa çıkması. Gençliğin devrimci dinamizminin bu dönemde açığa çıkması egemen güçler açısından en büyük risk. Bu saldırılar da tam da bu mantıkla bu duruma bir yanıt olarak devreye giriyor. 90'lı yılların kontrgerilla yöntemleri aslında alışık olduğumuz durumlar. Bu saldırılar diktatörlüğün, faşist yüzünün bir kez daha açığa çıkmasına sebep oluyor. Bu saldırılar birleşik bir gençlik mücadelesi ile ancak aşılabilir. Bu konuda biz elimizden geleni yapmaya hazırız" diye konuştu.

'POLİSİN GÜNCE GÖREVİ DÜZENİN MUHAFIZLIĞI'

Öğrenci örgütleri adına konuşan Devin Açıkelli de, kaçırılma, tehdit ve ajanlık vakalarının ağırlıklı olarak Ankara’da yaşandığına olduğuna dikkat çekti. 

Gençliğin devrimci mücadelesini teslim almanın, düzeninin geleceğini garantiye almak anlamına geldiğinden bu tarz gayri resmi eylemlerin sıklaştığı bir süreçten geçtiklerini belirten Açıkelli, “Sınıfsal radikalleşme ve hareketlenmenin önlenemeyeceği bir kriz sürecinde gençlik, görevinin, emekçi sınıfların ve halkın mücadelesini bir bütün olarak yükseltmek ve belirli bir hedefe doğru ilerlemesini sağlamak olduğunu biliyor. Bu bağlamda düzenin muhafızları da gençliğe diz çöktüremeyeceklerini bilsinler, bildireceğiz" ifadelerini kullandı.

Yapılan ziyaret, milletvekillerinin konuyu araştırma teklifi gibi somut adımlarla parlamentoya taşıyacaklarını belirtmesiyle sona erdi.