İzmirli kadınlardan akademisyen Dilek Karabulut için eylem
İzmirli kadınlar 2016 yılının Ocak ayında “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriye imza attığı için 2017’nin Haziran ayında rektörlük kararı ile açığa alınan ve geçtiğimiz günlerde rektörlüğün keyfi kararı neticesiyle işten çıkarılan Dokuz Eylül Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama bölümünde akademisyen Dilek Karabulut için rektörlük önünde basın açıklaması düzenledi.
Zeki Çetin
İzmir Kadın Platformu tarafından düzenlenen basın açıklamasında 15 Temmuz sonrası "darbecilerle mücadele" adı altında AKP’ye muhalif kesimlere yapılan saldırılara dikkat çekildi. Açıklamada savaşın en büyük yıkımını kadınların yaşadığı belirtilirken "Kadınlar için savaş göç demek, kadınlar için savaş tecavüz demek, kadınlar için savaş çocuklarının ölmesi demek" ifadelerine yer verildi.
'DİLEK HOCA ONURUMUZDUR'
İzmirli kadınlar açıklamaya "Barış isteyen kadınlara dokunma", "Karanlığa teslim olmayacağız", "Dilek Hoca onurumuzdur", "Barış istemek suç değildir"sloganlarıyla destek verirken basın açıklamasını Karabulut’un da üyesi olduğu TMMOB’dan kadınlar okudu. Açıklamada üniversitelerde liyakat ve akademik yeterliliğin yerini, yozlaşmış ilişkiler ve itaat kültürünün aldığı ifade edilirken "Savaş halk sağlığı sorunudur" dedikleri için gözaltına alınan TTB yöneticilerine de yer verildi.
Rektörlüğün keyfiyetle hareket ettiğinin altı çizilen açıklamada “Her yıl yapılan yeniden atama işlemlerinde şimdiye kadar hiçbir sorunla karşılaşmamışken, bu yılki yeniden atama işleminde tez danışmanı, anabilim dalı başkanı, bölüm başkanı, dekan ve oybirliği ile fakülte yönetim kurulunun, olumlu görüş belirtmelerine rağmen Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü, tamamen keyfi bir tutumla bu olumlu görüşleri hiçe sayarak Dilek Karabulut’un işine son vermiştir” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamadan sonra söz alan Karabulut; “Bizler biliyoruz ki barışın adının bile anılmasının yasak olduğu bu koşullarda militarist, kadın düşmanı, homofobik ve muhafazakâr söylemler artar buna karşın bizi bu söylemlerden barış çığlığı kurtarır ki kadınların barış çığlığı bu mücadelede sesi en gür çıkanı ve zulümü en derin yaşayanıdır” ifadelerini kullandı.
HAKİKATİ ARAMAK AKADEMİNİN GÖREVİDİR
Karabulut’un sözlerinin ardından basın açıklamasına son verildi.
İleri Haber’e konuşan Dilek Karabulut; “Haziran’dan beri ben dahil 11 hocamızın uzaklaştırma kararının altında imzası olan rektörün kendisi şu anda üniversiteden uzaklaştırılmış durumda. Üniversiteler Hepcoşkunlara, Kasmanlara kalmadığı gibi Çeliklere de kalmayacaktır. Geriye belleğimizde bu kararlara susanlar, sesini çıkarmayanlar ile buna karşı cesaretle mücadele edenler kalacaktır. Hakikati aramak ve bunu biat etmeden duyurmak akademinin görevidir” ifadelerini kullandı.