Üniversitelerde yapılan demokratik rektörlük seçimlerde birinci çıkanın değil de, geri sıralarda yer alan yandaş isimlerin Erdoğan tarafından rektör olarak atanması skandalının yaşandığı Türkiye'de, akademi camiası yeni bir garabetle daha karşı karşıya.

Resmi Gazete’de 18 Mayıs tarihinde, 20 yeni üniversitenin kurulmasını öngören kanunun yayınlanmasının ardından Gazi Üniversitesi (GÜ) bölündü ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nin (AHBVÜ) kurulması için çalışmalar başladı. Yeni akademik yıl öncesi üniversite adayları için yerleştirme yapmaya başlayan AHBVÜ ile Gazi Üniversitesi’ni aynı rektör, Prof. Dr. İbrahim Uslan yönetiyor.

ÖĞRENCİLERE ‘HOŞ GELDİNİZ’ MESAJI

Öğrencilerin ve akademisyenlerin bölünmesine karşı çıktığı Gazi Üniversitesi’nin Rektörü Prof. Dr. İbrahim Uslan, aynı zamanda Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nin de rektörlük görevini sürdürüyor. Üniversiteyi yeni kazanan Gazi Üniversitesi ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi öğrencilerine resmi sitelerinden “Hoş Geldiniz” mesajı yayınlayan Uslan’ın AHBVÜ’deki rektör unvanının yanında “Tedviren” ifadesi yer alıyor. “Tedvir uygulaması”, bir kadroya asil olarak atanma şartlarını taşımayanların o kadroya ilişkin görevi yürütmek üzere görevlendirilmesi anlamına geliyor.

‘ÜNİVERSİTENİN BİLİM ÜRETEN YAPISINA AYKIRI’

2547 Sayılı Yüksek Öğretim Kanunu’nda yapılan değişikliklerle üniversite rektörlerine önemli yetkiler verildiğine dikkat çeken Eğitim Sen Yükseköğretim Sekreteri Özgür Bozdoğan duruma tepki gösterdi. Duvar’ın haberine göre söz konusu durumun, üniversitenin bilimsel yapısına aykırı olduğunu dile getiren Bozdoğan, şunları söyledi:

“Özellikle görevlendirme, işe alma, görev süresini uzatma gibi konularda rektörlere tanınan yetkiler, rektörlerin üniversite yaşantısını çok ciddi şekilde belirlemesine neden oldu. Gazi Üniversitesi’nin rektörünün aynı zamanda yeni kurulan Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde rektörlük yapması üniversitenin kendi mantığına, üniversitenin bilim üreten yapısına aykırı bir durum oluşturuyor. Üniversite dediğimizde rektöründen öğrencisine, öğretim üyesinden yardımcı personeline kadar bir bütünü tarif ediyoruz. Hacı Bayram Veli Üniversitesi bir bütünken Gazi Üniversitesi Rektörünün sırf oranın Gazi’den bölünmesinden kaynaklı, diğer üniversiteyi de yönetmesi elbette demokratik bir işleyiş değil. Kamuoyunun da bunu istediği gibi tartışacağını düşünüyoruz.”