İhraç edilen Barış Akademisyenleri, Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde bir basın açıklaması yaparak, 'susmayacağız, teslim olmayacağız!' dedi.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nden ihraç edilen barış Akademisyenleri'nin dün düzenledikleri basın açıklamasının metni şu şekilde:

"BASINA VE KAMUOYUNA DUYURUMUZDUR

Değerli mesai arkadaşlarımız, sevgili öğrencilerimiz, Samsun’dan ve diğer şehirlerden destek veren dostlarımız, sayın basın mensupları, öncelikle hoş geldiniz. Sağolun varolun.

Bizler bu açıklamayı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nden 22 Kasım tarihli 677 sayılı KHK ile ihraç edilen demokrat öğretim elemanları olarak yapıyoruz.

Açıklamamızı özellikle rektörlük önünde yapmayı tercih ettik. Çünkü basın bu tarz duyuruları maalesef yeterince yansıtmıyor. Biz de OMÜ rektörlüğü önünde, kulaklarının dibinde konuşursak belki daha etkili olur diye düşündük.

Bildiğiniz gibi bizler Ocak ayında kamuoyuna ilan edilen barış bildirisinin imzacılarıyız. O tarihten bu yana birçok şey yaşadık, olmadık hakaretlere, küfürlere, tehditlere maruz kaldık. Ondokuz Mayıs Üniversitesi hakkımızda soruşturma başlattı ve kamu görevinden çıkarılmamız talebiyle dosyalarımızı YÖK’e iletti. Fakat hukuken haklı olduğumuz için YÖK bir türlü karar alıp bize ceza veremiyordu.

Tam da bu esnada, “Allahın bir lütfu” dedikleri 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında başlatılan OHAL imdatlarına yetişti.

Şimdi hiçbir somut kanıt, hukuki gerekçe gösteremeden, tamamen keyfi ve hukuksuz biçimde bizi KHK ile bir kalemde silmeye, sindirmeye çalışıyorlar.

BİZİM ALNIMIZ AK, BAŞIMIZ DİK! BURADAYIZ, AYAKTAYIZ. KİMSENİN ÖNÜNDE DİZ ÇÖKMEYİZ. HAKLIYIZ VE ÖFKELİYİZ.

Yıllarca üniversiteye emek verdik. Hayatımız boyunca bilimin, emeğin, demokrasinin, barışın yanında olduk. Hiçbir zaman para, pul, maddi menfaât peşinde koşmadık. Yolsuzluk, hırsızlık yapmadık. Sadece hakikâtin önünde boyun eğeriz. Hiçbir güç bizi doğru bildiğimizi söylemekten vaz geçiremez.

Bilim özgür düşünceye, farklı fikirlere gerek duyar. ODTÜ ve Boğaziçi gibi ülkemizin bilimsel alanda en başarılı üniversiteleri, söz konusu bildiriden dolayı herhangi bir işlem yapmamış, soruşturma açmamıştır. Doğrusu da budur. Buna karşılık, OMÜ’nün de aralarında olduğu bir grup üniversitenin yöneticileri ise, OHAL fırsatçılığı yaparak, demokrat bilim insanlarını üniversiteden uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Akademik özgürlüklere darbe üstüne darbe indiriyorlar.

OMÜ yönetimine sesleniyoruz: Boşuna sevinmeyin, geri döneceğiz.

DAİMA EMEĞİN, DEMOKRASİNİN, BARIŞIN, İNSANLIĞIN YANINDA DURACAĞIZ VE ER VEYA GEÇ BİZ KAZANACAĞIZ!
BU HAKSIZLIK BİR AN ÖNCE DÜZELTİLMELİ, BU KARAR GERİ ÇEKİLMELİDİR. BASINA VE KAMUOYUNA SAYGI İLE DUYURURUZ."