Hukuk fakültesinde hukuk skandalı
Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi dekanının aynı zamanda bölüm başkanı sıfatı ile çift oy kullandığı ortaya çıktı.
Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde iki akademisyenin görev sürelerine ilişkin rektörlüğe görüş bildiren ve üç kişiden oluşması gereken heyetin aslında iki kişi olduğu, hukuk fakültesi dekanının aynı zamanda bölüm başkanı sıfatı ile çift oy kullandığı ortaya çıktı.
Akademideki mobbing Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde yeni bir boyut kazandı.
Üniversitede yıllardır görev yapan akademisyenlerin sözleşmeleri uzatılmazken, süreç içinde hukuk fakültesinde skandal uygulamalar yaşandı. İki akademisyen, üniversitenin haklarında “kokteyl örgüt” soruşturması başlattığını, sözleşmelerinin yenilenmemesiyle öğrendi. Savcılığa başvuran akademisyenler, haklarında yargıda yürütülen herhangi bir soruşturma olmadığına ilişkin resmi yazı alsa da, üniversitenin “FETÖ ve PKK/KCK/YPG/PYD terör örgütü ile DHKP-C terör örgütüne propaganda yardım” ve “üyelik” suçlamaları ile karşılaştı. Fakülte yönetimi, önce sözleşmeyi yenilemedi ardından görevleri ellerinden alınan akademisyenleri savunmaya çağırdı. Akademisyenlerin savunma yapmak için soruşturma dosyasına erişim talebi de “gizlilik” gerekçesiyle reddedildi.
VEKALETEN KOLTUKTA
Üniversitede sözleşmelerin sürelerine ilişkin fakülte görüşü için 3 kişiden oluşması gereken heyetin hukuk fakültesinde bütün idari görevleri tek başına yürüten dekan Prof. Dr. Hüseyin Özcan’ın insafına bırakıldığı belirlendi. Sözleşmesi uzatılmayan akademisyenlerden Dr. Barış Işık’ın görev süresinin devamına ilişkin hazırlanan formda, vekâleten dekanlık koltuğunda oturan Özcan’ın hem dekan hem de bölüm başkanı sıfatı ile çift imza attığı ortaya çıktı. Akademisyenlerin beraber görev yürüttüğü anabilim dalı başkanlarının “görevinde başarılıdır”, “görev süresinin uzatılmasını öneririm” görüşüne karşın, dekan Özcan’ın “başarısızdır” ve “uzatılmamasını öneririm” görüşü ve attığı çift imza ile akademisyenlerin işine son verdiği belirlendi.
Özcan’ın fakültede dekanlık görevinin yanı sıra, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı Başkanı, Kamu Hukuk Bölümü Başkanı, Özel Hukuk Bölümü Başkanı, Milletlerarası Hukuk Anabilim Dalı Başkanı, Genel Kamu Hukuku Anabilim Dalı Başkanı sıfatları ile görev yürüttüğü öğrenildi.
HUKUKÇUNUN ŞAŞKINLIĞI
Cumhuriyet'ten Ozan Çepni'nin haberine göre, Dr. Işık, “Bir ceza hukukçusu olarak kızgınlığımın yanında büyük bir şaşkınlık içerisindeyim. Adeta minareyi çalıp kılıfı hazırlamaya çalışıyorlar. Atamamın yenilenmesi tarihi olan 30 Eylül’den bir ay önce soruşturma açılıyor; bu tarih Sayın Dekan’ın bize ‘durumunuz sıkıntılı’ dediği zamana denk düşüyor. İfademizi almaya gerek bile duyulmadan işten atılıyoruz. Dosya içeriğini göremiyoruz. Tanık beyanlarından, bulgularından bahsediliyor ama kim bu tanıklar bilmiyoruz” dedi.