HTKP: Başka çıkış yok, AKP’yi halk devirecek!

HTKP: Başka çıkış yok, AKP’yi halk devirecek!

Halkın Türkiye Komünist Partisi, dün gece yaşanan 'darbe girişimi' üzerine bir açıklama yayınladı. 

Halkın Türkiye Komünist Partisi (HTKP); dün gece yaşanan 'darbe girişimi' üzerine bir açıklama yayınladı. 

Açıklamada, AKP'nin darbe girşimini başkanlık için kullanacağı vurgulanarak, "Geldiğimiz noktada ülkemizi zor ve karanlık günler beklemektedir. AKP/Saray Rejimi darbe girişimini kendi amaçları ve hedefleri için kullanmak üzere şimdiden harekete geçmiştir. Bu sürecin bir ayağı başkanlık ve yeni anayasa süreçlerinin hızlandırılması olacaksa, diğer ayağı da sokakların cihatçı militanlar tarafından işgal edilmesi, toplumsal muhalefetin baskı ve şiddet ile sindirilmesi çabaları olacaktır." denildi. 

"HTKP, bu koşullarda gerici-işbirlikçi-halk düşmanı bir iktidar olarak gördüğümüz AKP/Saray Rejimi ile mücadelesinde tek bir adım geri atmayacak, ülkemizin tüm ilerici, eşitlikçi, özgürlükçü, kardeşlik ve adaletten yana kesimlerinin bir araya gelmesi için çabalarını devam ettirecektir." denilen açıklamanın sonunda, "Yıllardır söylediğimiz şiarı bir kez daha ilan ediyoruz. AKP’yi halk devirecek!" ifadeleri kullanıldı. 

HTKP Merkez Komite imzasıyla yayınlanan açıklama şu şekilde:

Bir kez daha ilan ediyoruz:
Başka çıkış yok, AKP’yi halk devirecek!

AKP/Saray Rejimi, Türkiye’yi son hızla uçuruma sürüklemeye devam ediyor. Şimdiye kadar ülkemizi kan ve şiddet denizinde boğan, kentlerimizi IŞİD çeteleriyle dolduran, meydan ve sokaklarımızda canlı bombaların cirit atmasına yol açan, komşu halklarla aramıza düşmanlık tohumları saçan, Kürt illerini yakıp yıkarak binlerce sivil yurttaşımızın hayatını kaybettiği katliamlara sebep olan AKP/Saray Rejimi, son olarak bir darbe girişimine de zemin hazırlamıştır. Dün gerçekleşen darbe girişiminin planlayıcıları ve yürütücüleri her kim olursa olsun, bu girişimin de sorumlusu AKP/Saray Rejimi’dir, ülkemizi başkanlık adı altında bir diktatörlüğe sürükleyen Erdoğan’dır.

15 Temmuz akşamı başlayan darbe girişiminin danışıklı bir dövüş olduğu yönündeki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Yaşananlar, tüm boyutlarıyla, TSK içindeki bir grubun darbe planlarının hayata geçirilmesidir. Henüz bu grubun kimliği ve hedefleri konusunda bir açıklık ise bulunmamaktadır. Öte yandan, söz konusu grubun darbe girişiminin başarısız olduğu da birkaç saat sonunda ortaya çıkmış, dahası bunu fark eden Erdoğan ve AKP iktidarı kritik noktalardaki hamlelerle hem stratejik hem de psikolojik üstünlüğü ele geçirmiştir. Ancak yaşanan darbe girişiminin bir danışıklı dövüş olmaması, AKP/Saray Rejiminin bu girişimden faydalanmayacağı anlamına gelmemektedir. İlk anda itibaren iktidar, darbe girişiminin millet iradesine karşı düzenlendiğini ve TSK içindeki ‘paralel’ yapılanmanın eseri olduğunu propaganda ederek, önümüzdeki günlerde nasıl bir yönelime gireceğinin işaretlerini vermiştir. Bugünden itibaren, gerek TSK, gerek yargı gerekse de devlet bürokrasisi içinde geniş çaplı cadı avının başlatılacağı, cemaatçi kadrolarla birlikte çok sayıda cumhuriyetçi kadronun da bu cadı avı sırasında ‘temizleneceği’, böylelikle AKP/Saray Rejiminin kendisini daha da kuvvetlendirerek devlet ve silahlı kuvvetler üzerindeki hakimiyetini artıracağı açıktır. ‘Darbe karşıtlığı’ söylemi üzerinden yürütülecek ve asıl olarak Erdoğan’ın başkanlık hedefine güç taşımak üzere dizayn edilecek bu süreçte, HTKP şimdiye kadar sürdürdüğü mücadelesini aynı kararlılıkla sürdürecektir. HTKP, darbe girişiminin ülkemizin Erdoğan diktatörlüğüne teslim edilmesi anlamına gelen başkanlık sistemine geçiş için bahane haline getirilmesine izin vermeyecektir. Aynı zamanda HTKP, iktidar tarafından estirilmeye çalışılan ‘demokrasi şöleni’ yalanını deşifre etmeye, AKP yönetimi altında ülkemizde demokrasiden söz etmenin dahi mümkün olmadığını söylemeye de devam edecektir.

Bunların yanı sıra, yaşanan darbe girişimi ve bunun iktidar tarafından savuşturulması, başka açılardan da dikkatle çözümlenmesi gereken sonuçlar yaratmıştır. Her şeyden önce, Türkiye’de komünistlerin ve devrimcilerin yıllardır söyleyegeldiği bir gerçek tekrar açığa çıkmıştır: AKP’yi ve Erdoğan diktatörlüğünü devirebilecek tek güç, örgütlü bir halk hareketidir. Halkın bağımsız bir özne olarak sahneye çıkmadığı, sokakları zapt edip ülkenin kaderine el koymadığı hiçbir girişimin AKP/Saray Rejimini yıkma ehliyeti ve kudreti bulunmamaktadır. HTKP, halkın sahibi ve öncüsü olmadığı hiçbir iktidar savaşının, hiçbir saray entrikasının meşruluğunu kabul etmemektedir. Ayrıca, AKP/Saray Rejimini devirme, ülkemizi bu gerici ve yağmacı çeteden tümüyle temizleme mücadelesinde düzen içi herhangi bir aktörün ve yöntemin başarılı olamayacağı da ortaya çıkmıştır. Sadece darbe girişiminde bulunan grubun başarısızlığı değil, aynı zamanda medyadan sermaye örgütlerine ve uluslararası aktörlere kadar geniş bir cephenin AKP/Saray Rejimi yanında saf tutması da bu gerçeğin teyidi niteliğini taşımaktadır. Türkiye’de toplumsal muhalefeti ve AKP karşıtı ilerici güçleri düzenin o ya da bu temsilcisinin kuyruğuna takmaya çabalayan tüm stratejiler, bir kez daha iflas etmiştir. HTKP, AKP/Erdoğan Rejiminin nihai yıkılışının düzenden bağımsız bir halk hareketinin eseri olacağının altını yeniden çizmektedir.

Söz konusu darbe girişimi, başarısız olmasının yanı sıra, AKP/Saray Rejimine kendisini tahkim etmek için de eşsiz bir fırsat sunmuştur. Bu andan itibaren iktidarın sadece darbecilere değil, toplumsal muhalefetin tüm unsurlarına karşı daha saldırgan ve hukuksuz davranacağını kestirmek zor değildir. Ayrıca, darbe girişiminin bastırılmasında da gözlendiği gibi, AKP/Saray Rejiminin yıllardır biriktirdiği güç küçümsenmemelidir. Polis teşkilatının operasyonları, camilerden yapılan çağrıların koordine niteliği, hükümetin hızlıca toparlanabilmesi gibi örnekler, AKP iktidarının kendisini tehdit edecek muhtemel bir halk hareketine de nasıl yanıt verebileceğini göstermiştir. Buna ek olarak ve daha önemlisi, aynı örnekler, AKP/Saray Rejiminin bir darbe girişiminde bulunması halinde hangi güçleri ne tür yollarla kullanacağının da işareti olmuştur. Nihayetinde, dün yaşanan darbe girişimi,
Türkiye’de darbe yapabilecek gücün AKP/Saray Rejiminde toplandığını gözler önüne sermiştir. 

Dün yaşananların ülkemiz açısından en acı boyutu ise, Türkiye sosyalist hareketinin bir bütün olarak sergilediği çaresizlik halidir. Ülkede bir yandan savaş uçaklarıyla kentler bombalanır bir yandan da genç erlerin boğazı cihatçı katiller tarafından kesilirken, sosyalist hareket toplu olarak izleyici konumunda kalmak zorunda olmuştur. Bu durum, ne yok sayılabilecek ne mazur gösterilebilecek ne de çeşitli mazeretlerle normalleştirilebilecek bir aczi göstermektedir. Türkiye sosyalist hareketinin en ivedi biçimde söz konusu durumun nedenlerini bulması ve bu etkisizlikten sıyrılmanın yolunu bulması bir zorunluluktur. HTKP, Türkiye sosyalist hareketinin bu ertelenemez görevinin sonuca ulaştırılması konusunda her tür çabanın önde gelen parçalarından olacaktır. 

Uzunca bir süredir AKP iktidarının sonunun geldiğini, Erdoğan’ın ipinin çekildiğini, hatta bir darbe ile indirildikten sonra rejimin restorasyonunun hedeflendiğini söyleyip duran anlayış, dün yaşanan süreçle birlikte sadece iflas etmemiş, aynı zamanda yarattığı ve yansıttığı yanlış algı ile AKP’nin elini güçlendirmiş olduğu da görülmüştür. Baştan ABD, AB, BM gibi emperyalist odaklar olmak üzere, medya, TÜSİAD, sermaye çevreleri gibi aktörler, herhangi bir “darbe destekçiliği” sergilemediği gibi, baştan sona AKP/Saray Rejiminin arkasında saf tutmuştur. Buna rağmen, gerek AKP/Saray Rejiminin temsilcileri gerekse yandaşları, daha ilk andan itibaren darbe girişiminin çeşitli dış mihraklar tarafından hayata geçirildiğini, hedefteki unsurun ise Erdoğan ve onda cisimleşen ‘millet iktidarı’ olduğunu söyleyebilmiş, bunu yaparken de sözünü ettiğimiz yaklaşımın pompaladığı ve güçlendirdiği algıdan faydalanmışlardır. HTKP, sosyalist solun mevcut etkisizliğini aşma çabalarına destek verirken, objektif olarak AKP/Saray Rejiminin elini güçlendiren, ona propaganda malzemesi ve meşruiyeti veren bu yaklaşımın mahkum edilmesi için de kararlı bir tavır sergileyecektir. 

Geldiğimiz noktada ülkemizi zor ve karanlık günler beklemektedir. AKP/Saray Rejimi darbe girişimini kendi amaçları ve hedefleri için kullanmak üzere şimdiden harekete geçmiştir. Bu sürecin bir ayağı başkanlık ve yeni anayasa süreçlerinin hızlandırılması olacaksa, diğer ayağı da sokakların cihatçı militanlar tarafından işgal edilmesi, toplumsal muhalefetin baskı ve şiddet ile sindirilmesi çabaları olacaktır.

HTKP, bu koşullarda gerici-işbirlikçi-halk düşmanı bir iktidar olarak gördüğümüz AKP/Saray Rejimi ile mücadelesinde tek bir adım geri atmayacak, ülkemizin tüm ilerici, eşitlikçi, özgürlükçü, kardeşlik ve adaletten yana kesimlerinin bir araya gelmesi için çabalarını devam ettirecektir. HTKP, AKP/Saray Rejiminin önümüzdeki günlerde artacak baskı ve saldırganlığına karşı, halkımızı olabilecek tüm platformlarda yan yana gelmeye ve omuz omuza mücadele etmeye çağırmaktadır. Öte yandan HTKP, Türkiye sosyalist hareketinin sorumluluk ve niyet sahibi tüm örgütlü güçlerini de yukarıda sözünü ettiğimiz etkisizliği kırmak, ülkemizin geleceğini bu kirli ve kanlı çekişmenin taraflarına teslim etmemek, eşit ve özgür bir Türkiye’nin kurulması için mevcut eksik ve yanlışların ortaya konacağı cesur bir muhasebe sürecini hayata geçirmek için göreve davet etmektedir. Türkiye’nin, bağımsız ve örgütlü bir halk hareketinin sahneye çıkıp ülkenin kaderini eline almasından başka hiçbir çıkış yolu kalmamıştır. 

Yıllardır söylediğimiz şiarı bir kez daha ilan ediyoruz.

AKP’yi halk devirecek!

HTKP MERKEZ KOMİTE