'Hakkınızda KHK var, okuyamazsınız'
KHK ile ihraç edilen hekimlerin TUS’ta başarılı oldukları halde eğitim hakları ihlal ediliyor.
Kanun hükmünde kararnameyle (KHK) kamudan ihraç edilen hekimler, Tıpta Uzmanlık Sınavı'na (TUS) girebildikleri halde tercih başvuruları değerlendirmeye alınmadı.
'HAKKINIZDA KHK VAR'
Bu doktorlardan biri olan Doktor Onur Erden, uzmanlık eğitimini vakıf üniversitesinde tamamlayabilmek için TUS’a girdi ancak KHK’li olduğu gerekçesiyle tercih başvurusu değerlendirmeye alınmadı. ‘Temel tıp bilimleri’ ile ‘klinik tıp bilimleri’ testlerinden sırasıyla 66.13093 ve 65.54168 puan alan Erden, 16 bin 180 kişinin girdiği bu testlerde 809 ve 910 başarı sırasına erişti. Erden, aldığı sonuçla tümü vakıf üniversitelerinden oluşan 19 tercih yaptı. Erden’in tercih başvurusuna verilen yanıtta ise, “Hakkınızda ‘675 Sayılı KHK Kapsamında Kamu Görevinden Çıkarılma’ durumu tespit edilmesi nedeniyle başvurunuz değerlendirmeye alınmamıştır” ifadeleri yer aldı.
'KHK ZATEN BAŞLI BAŞINA BİR HUKUKSUZLUK'
Konuya ilişkin Birgün'e konuşan Doktor Onur Erden, KHK ile ihraç edilen hekimlerin uzmanlık eğitimi haklarının gasp edildiğini söyledi. Erden, süreci şöyle aktardı: “26 Nisan Cuma günü ÖSYM’nin açıkladığı sonuçla uzmanlık eğitimi alamayacağımı öğrendim. Bu da KHK ile ihraç edilen hekimlerin uzmanlık eğitimi hakkının ayan beyan gasp edildiği anlamını taşıyor.
KHK ile ihraç edilmiş olabiliriz, bu zaten başlı başına bir hukuksuzluk. Bağımsız bir yargı hakkımızda karar vermedi, hakkımızda verilen karar hukuki değil, ne ile suçlandığımızı bilmiyor ve de hiçbir şekilde savunma yapamadan ceza çekiyoruz. İhraç olduğumuz ilk zamanlar bu durumu yargıya taşıdık, hem idare mahkemesi hem de AİHM’e, ancak yine bağımsız bir yargı niteliği taşımayan bir OHAL Komisyonu kuruldu ve mahkemeler burayı işaret ederek davalar iptal edildi.”
31 Mart yerel seçimlerinde KHK ile ihraç edilen adayların mazbata alamamasına da değinen Erden, “Orada binlerce insanın iradesi hukuksuz bir biçimde yok sayılırken burada da bizim eğitim hakkımız yok sayılıyor” dedi ve şunları kaydetti: “Yaklaşık günde en az 8 saat ders çalışıyordum, bunu bir yıla yakın yaptım ve buna karşılık hiç fena olmayan da bir puan aldım. Ancak açıklanan bu sonuç tüm emeklerimi yok hükmünde saymak istiyor. Dönem dönem sorguladım, ‘Bunca emek veriyorum ya olmazsa? Buna değer mi?’ tarzında kendime sordum, çevremde de böyle yaklaşanlar oldu. Ama ben bunun hakkım olduğuna inanarak çalıştım ve hakkımın da peşinde olacağım.”
Mesleklerin bu şekilde itibarsızlaştırıldığını kaydeden Erden, “Öncelikle bu meslekleri kamuda ya da özelde yapan herkes tedirgin. Güvencesizleştirme had safhada. KHK ve güvenlik soruşturmalarının bunda katkısı büyük. Ayrıca biz sağlık emekçileri için şunu söyleyebilirim, ihraç edilen biz sağlık emekçileri özelde çalışabiliyoruz, bu ihraç edilen diğer meslek gruplarında bu şekilde değil ne yazık ki.
Birgün'den Meral Danyıldız'ın haberine göre, eğitim ve sağlık alanındaki çalışmalar direkt olarak insanlarla iletişim gerektiriyor, elbette iletişimin gerekliliği olan güveni de. KHK ile ihraç edilmiş ya da güvenlik soruşturmaları olumsuz sonuçlanmış insanlar bu şekilde yargılama olmadan verilen cezalarla suçluymuş gibi lanse ettiriliyor. Bu durum da bizlerin insanlarla kurulması gereken güven ilişkisini yer yer zedelemektedir” diye konuştu.