Fukuyama endişeli: 'Kiev’e destek bu gidişle duracak'

Fukuyama endişeli: 'Kiev’e destek bu gidişle duracak'

Francis Fukuyama, Rusya-Ukrayna savaşının birinci yıl dönümüne ilişkin bir yazı yazdı.

İleri – Dış Haberler

"Tarihin Sonu" makalesiyle ünlenen siyaset bilimci Francis Fukuyama, Rusya'nın Ukrayna'daki askeri müdahalesinin birinci yıl dönümüne ilişkin kaleme aldığı bir analizde dikkat çekici tespitlerde bulundu.

Ukrayna'nın ve Batılı müttefiklerinin Kasım ayından beri bir çıkmazın içerisine sürüklendiklerini belirten Fukuyama, genel görünümü "Ruslar, yeni seferber ettikleri güçlerini Donbass cephesine taşıdılar. Kiev tarafı ise cephanelerinin tükenmesinden şikayetçi. Biden yönetiminin Ukrayna'ya verdiği destek dikkate değer, ancak aşırı yavaşlar. Cumhuriyetçilerin bu desteğe tahammülü de giderek düşüyor" şeklinde değerlendirdi.

Ilıman bir kış ve doğal gaz stokları nedeniyle Avrupa ülkelerinin Moskova'yla anlaşmaya kendisini mecbur hissetmediğini vurgulayan Fukuyama, "Ancak, Atlantik'in her iki yakasındaki siyasi gidişat net: Ukrayna'ya verilen destek zaman içinde azalacaktır. Ukrayna toprak kazandığı takdirde dış destek devam edecek, savaş uzun süreli bir çıkmaza dönüşürse duracaktır. Putin'in güvendiği senaryo bu" ifadelerini kullandı.

'YAPTIRIMLAR ETKİSİZ'

"Moskova neredeyse sınırsız insan gücü kaynaklarına ve bozulmamış bir savunma sanayi üssüne sahip. Yaptırımlar Rus ekonomisine umulduğu kadar zarar vermedi" itirafıyla sözlerini sürdüren Fukuyama, son birkaç haftadır bir başka saldırı hazırlığı için on binlerce Rus askerinin Ukrayna sınırlarına yığıldığına dair haberlerden endişe duyduğunu aktardı.

Ukrayna'nın önüne koyması gereken en önemli hedeflerin Rusya'ya bağlanan Herson ve Zaporojye bölgelerini ele geçirmek olduğunu savunan Fukuyama sözlerine şöyle devam etti:

"Ukrayna, Azak Denizi limanlarına yeniden erişim sağlamadan ekonomik olarak ayakta duramaz. En kritik olanı ise Rusya'dan Kırım'a giden ikmal hattını tutan Melitopol kentini almak olacaktır. O zaman Rusya'nın Kırım'daki kuvvetlerini destekleme yeteneği ciddi bir riske atılacak ve bu noktada Rusya'nın daha ciddi bir şekilde pazarlık masasına oturmaya zorlanacağı düşünülebilir. Nihayet de Kırım'ı geri almak. Bütün bunlar Donbass'tan daha önemli."