Eğitim Sen'den İTÜ'deki ihraç ve açığa almalara karşı çağrı
Eğitim Sen, İTÜ'de sendika üyesi idari personellerin ihraç edilmesine, akademik personellerin de açığa alınmasına karşı bir Ayazağa Kampüsü önünde eylem çağrısında bulundu.
İleri Haber
İstanbul Teknik Üniversitesi'nde (İTÜ) OHAL kanunları ile geçtiğimiz yıl haklarında soruşturma başlatılan Eğitim Sen üyesi idari personeller Arzu Acar, Cihan Koca ve işyeri temsilcisi Ekin Demirkan ihraç edilirken, sendika üyesi akademisyenler Hüseyin Mercan ve İlke Kızmaz ise açğıa alındı.
Eğitim Sen'den konuya ilişkin yapılan açıklamada, ihraç ve açığa alma kararlarının hukuksuz olduğu vurgulanarak, 21 Kasım Salı günü saat 12.00'da İTÜ Ayazağa Kampüsü önünde düzenlenecek basın açıklamasına çağrı yapıldı.
Eğitim Sen İstanbul 6 Nolu Üniversiteler Şubesi'nden yapılan açıklamada şu şekilde:
İstanbul Teknik Üniversitesi yönetiminin KHK kapsamında hukuksuz bir biçimde verilen bir yetkiyle 2016 yılının Aralık ayında açmış olduğu bir soruşturma sonucunda, geçtiğimiz hafta, İTÜ idari personeli ve aynı zamanda şube yürütme kurulu üyelerimiz Arzu Acar, Cihan Koca ve iş yeri temsilcimiz Ekin Demirkan hakkında ihraç, akademisyen üyelerimiz Hüseyin Mercan ve İlke Kızmaz için ise açığa alma kararı verildi. Mevcut kanun ve yönetmeliklere açısından bile usulsüz bir şekilde bu soruşturma sonucunda verilen ceza ile de hukuk bir kez daha ayaklar altına alınmış oldu. Üyelerimizin etnik kökenlerini sorgulayan ırkçı imaların hepimizi dehşete düşürdüğü soruşturmaya yasa maddesi çiğnenerek sendika avukatımız alınmamış, tüm ısrarlara rağmen “sizi ilgilendirmez”, “OHAL var” denerek mevcut suçlamaya kaynaklık eden “çok gizli” ihbarlara ilişkin tek bir kanıt gösterilmemişti. Bu soruşturmalar başka yerlerdeki gibi İTÜ’de de üniversite emekçilerini sindirmek, cemaat yapılanmaları ile kimlerin içli dışlı olduğu hakikatini bulandırmak ve sendikal çalışmaları engelleyerek kamu emekçilerinin çalışma koşullarını güvencesizleştirmek için kullanılıyor. Fakat her türlü kumpas ve yalana rağmen güneş balçıkla sıvanamıyor.
İTÜ yönetiminin kâğıt üzerinde icat ettiği söz konusu ihbarların hedefi açık ortadadır: İTÜ’de Rektör Mehmet Karaca’nın yaptığı her hukuksuzluğu kamuoyuna ifşa eden, çalışanların hakları için mücadeleden bir an geri durmayan güçlü Eğitim-Sen geleneği hedef tahtasına oturtulmaktadır. Geçtiğimiz beş yıl içerisinde İTÜ’de yüzlerce araştırma görevlisini işsiz bırakan 50/d maddesine karşı gece gündüz mücadele sürdüren İTÜ Asistan Dayanışması üyelerinden intikam alınmaktadır. Bu arkadaşlarımıza bu biçimde mağduriyet yaşatarak idarenin vermek istediği mesaj, çizmek istediği kırmızı çizgiler açıktır. OHAL sürecinde fırsattan istifade her türlü hukuksuzluğu yaparız, susun ve oturun denmektedir. Hukuksuzluğunu İTÜ kamuoyuna açıklamakta zorluk çeken İTÜ yönetiminin üyelerimizi “terör örgütleri ile iltisak” gibi mesnetsiz ifadelerle yaftalama ve itibarsızlaştırma çabası gülünç ve beyhudedir. İTÜ’de bu soruşturmaya gösterilen tepkiyi « Liste Ankara’dan geldi” diyerek azaltmaya çalışan ITÜ Rektörlüğü çok açıktır ki bu listeyi kendisi hazırlamıştır. Beş yıldır her türden haksızlığa karşı gelen idari personeli ve 50/d gerekçesiyle isten attığı ama mahkeme kararlarıyla geri dönen akademisyenleri listeye koyması bunu açıkça göstermektedir.
İTÜ yönetimine soruyoruz? En temel kreş, servis, lojman, beslenme hakkı için mücadele eden, idari personelden akademik personele, öğrenciden taşeron işçiye kimin sorunu olsa çözmek için koşturan sendika yöneticilerimiz ve temsilcilerimiz mi “terörist”? Asistanların iş güvencesi, özlük hakları ve 50/d sorununu çözmek için direnen akademisyen üyelerimiz mi “terörist?”
Biz EĞİTİM SEN olarak yıllardır verdiğimiz mücadeleyle İTÜ’ye beş yıldır kâbus gibi çöken bu hukuksuz ve vicdansız yönetimi mahkemelerde rezil etmekten bıktık, bugün bu OHAL ortamında dahi iş mahkemeye ve YÖK’e gittiği takdirde farklı bir sonucun çıkacağını düşünmüyoruz. Fakat susmayacağız, gerçekleri tüm çıplaklığıyla söylemeye devam edeceğiz. Arkadaşlarımız kendilerine yapılan hukuksuzlukların İTÜ kamuoyunun gerçek gündemlerini perdelemesine izin vermeyecek.
Yine bilinmesini isteriz ki, İTÜ yönetiminin çaresizlikle başvurduğu son hukuksuzluk da bizi susturamayacak İTÜ’de sendikal çalışmalarımızı asla durduramayacak. İTÜ’nün yetkili sendikası olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da tüm İTÜ çalışanlarının sorunlarının takipçisiyiz, kreş ücretlerine yapılan fahiş zamları geri aldırma mücadelemizi sürdürüyoruz, önümüzdeki günlerde yapılacak Kurum İdari Kurulu toplantısına hazırlıklarımıza devam ediyoruz. İTÜ yönetimi de bilmektedir ki yaptığı hiçbir baskı karşısında EĞİTİM SEN susmadı, susmayacak!
İTÜ’de üyelerimiz nezdine sendikamıza yönelik bu sinsi saldırıya karşı tepkimizi göstermek ve kamuoyu ile paylaşmak amacıyla 21 Kasım 2017 Salı günü genel merkez yönetimimiz ve emek dostlarıyla birlikte İTÜ’nün önünde olacağız.
Tarih: 21 Kasım 2017 Salı
Saat: Toplanma 12.00 Basın Açıklaması 12:30
Yer: İTÜ Ayazağa Kampüsü Kapısı/Metro Çıkışı
Eğitim Sen İstanbul 6 Nolu Üniversiteler Şubesi