Eğitim-Sen "eşit işe eşit ücret" talebiyle sokağa çıktı
Türkiye'nin pek çok kentindeki eylemlerde basın açıklaması yapıldı.
İleri Haber
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), AKP iktidarının kararıyla yürürlüğe giren Öğretmenlik Meslek Kanuna'na karşı mücadelesine devam ederken, bugün Türkiye'nin birçok yerinde " eşit işe eşit ücret" talebiyle eylem yaptı. Ankara'daki eylemin adresi Çankaya'daki Selanik Caddesi oldu.
Açıklamaya Genel Başkanı Nejla Kurul'un da katıldığı baın açıklamasında, Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) ve Kariyer Basamakları Sınavı (KBS) sonucunda oluşan ücret eşitsizliklerine dikkat çekildi. Açıklamada, "Eşit işe eşit ücret" talebi dile getirilirken, eğitimin furumuna ilişkin rapor paylaşıldı.
Eğitim-Sen önünde yapılan açıklamada, ÖMK ile "eşit işe eşit ücret" ilkesinin ortadan kaldırıldığı vurgulandı ve eğitim sisteminde yol açacağı olası sorunlara dikkat çekildi.
Eğitim sisteminin rekabetçi ve eleyici yapısına öğretmenlik mesleğinin de dahil edildiği kaydedilen açıklamada, MEB'in siyasal ve ideolojik kararları hayata geçirmeye devam ettiği belirtildi.
Taleplerin de dile getirildiği açıklamada, mücadeleye devam edileeği vurgulandı.
'İNSAN ONURUNA YAKIŞIR ÜCRET TALEPLERİ YOK SAYILDI'
"Öğretmenlik Meslek Kanunu "eşit işe eşi ücret" ilkesini yok etmiştir" başlığıyla yapılan ve Eğitim-Sen Ankara 1 No'lu Şube Başkanı Sacit Ünalmış tarafından okunan basın açıklaması şöyle:
"2022/23 eğitim öğretim yılının ilk yarısında; öğretmenlerin, eğitim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarına ilişkin sorunları Milli Eğitim Bakanlığ'nın yine gündeminde olmamıştır. Yıllardır ekonomik, sosyal ve özlük haklarımıza ve geleceğimize yönelik talepler görmezden gelinirken, insanca yaşam ve insan onuruna yakışır ücret talepleri yok sayılmıştır.
'EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET UYGULAMASI İKTİDAR VE MEB ELİYLE KALDIRILDI'
Öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, "eşit işe eşit ücret" ilkesini ortadan kaldıran, öğretmenler arasındaki ayrımcılık ve eşitsizliği derinleştiren Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) düzenlemesinin 14 Şubat 2022 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından, 19 Kasım 2022 tarihinde Kariyer Basamaklan Sınavı yapılmış ve kamuda yıllardır uygulanan "eşit işe eşit ücret" ilkesi fillen ortadan kaldırılmıştır. Türkiye'deki bütün eğitim kurumlarında 15 Ocak 2023 itibarıyla "eşit işe eşit ücret" uygulaması bizzat siyasi iktidar ve MEB eliyle kaldırılmış bulunmaktadır.
ÖMK çerçevesinde yapılan Kariyer Basamaklan Sınavı sonrasında "başöğretmen" ve "uzman öğretmen" unvanı alan öğretmenler, aynı derece ve kademede görev yapan öğretmenlerden daha yüksek maaş alacaktır. Örneğin 1. ve 2. derecede olan bir "başöğretmen" aynı derece ve kademedeki diğer meslektaşlarından net 4 bin 944 TL, "Uzman öğretmen" ise aynı derece ve kademedeki meslektaşından farklı bir iş yapmadığı halde net 2 bin 472 TL daha fazla maaş alacaktır.
ÖMK sonrasında bir okulda aynı derse girip, tamamen aynı müfredatı işleyen ve 25 yıllık kıdemi olan 3 öğretmenden kariyer basamakları sınavına girmeyen normal bir öğretmenin 14 bin 480 TL, "uzman öğretmen"in 16 bin 930 TL, "başöğretmen"in 19 bin 385 TL maaş alması haksız ve adaletsiz bir uygulamadır. Aynı işi yapan öğretmenler arasında sadece derece ve kademeden kaynaklı maaş farklılığı olabilir. Bu kadar yüksek maaş farklılığının olduğu bir eğitim sisteminde eşitlikten, adaletten ve nitelikli eğitimden bahsetmek mümkün değildir.
'BAĞIŞ' VE KAYIT PARASI' VURGUSU
Öğretmenlik mesleği ve öğretmenin saygınlığı, ÖMK üzerinden polemiğe açılmış, öğretmenlik mesleği daha da itibarsız hale getirilmiştir. Önümüzdeki dönemde çocuğunun sınıfına uzman ya da başöğretmenin girmesini isteyen velilerle okul idaresi ve öğretmenler arasında sorunlar yaşanması kaçılmazdır. Bu durum ayrıca çocuğunu "uzman" ya da "başöğretmen" sınıfına yazdırmak isteyen velilerden yüksek miktarlarda "kayıt parası" ya da "bağış" talep edilmesini kaçınılmaz olarak beraberinde getirecektir.
'EĞİTİM SİSTEMİNİN REKABETÇİ VE ELEYİCİ YAPISINA ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ DE DAHİL EDİLDİ'
Türkiye'de aynı işi yaptıkları halde farklı statü ve maaş kaleminde çalışmak zorunda kalan, aynı işi yaptığı halde bu kadar farklı ücretlendirme yapılan başka bir meslek grubu bulmak mümkün değildir. ÖMK ile öğretmenler arasında halen var olan aday, sözleşmeli, kadrolu, ücretli ayrımına yenilerini eklenirken, eğitim sisteminin rekabetçi ve eleyici yapısına öğretmenlik mesleği de dahil edilmiş, aynı derece ve kademedeki öğretmenlere yönelik farklı ücretlendirme politikası sonucunda iş yerlerimizde huzursuzluk artmıştır.
'EN DÜŞÜK ÖĞRETMEN MAAŞI YOKSULLIK SINIRININ ÜZERİNDE BELİRLENMELİ'
Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) ve Kariyer Basamaldanı Sınavı (KBS) sonrasında aynı sınıfta aynı konuyu anlatan bir öğretmenin sırf unvanı farklı olduğu için farklı maaş alması doğru değildir. Eğitim Sen olarak talebimiz ÖMK sonucunda oluşan ücret farklarının "eşit işe eşit ücret" ilkesi doğrultusunda düzenlenmesi, derece ve kademe gibi kriterler dikkate alınarak en öğretmen maaşının yoksulluk sınırının üzerinde belirlenmesidir.
'SİYASAL-İDEOLOJİK HEDEFLERE UYGUN KARARLAR'
2022/23 eğitim öğretim yılının ilk yarısında eğitim alanında yaşanan gelişmeler, MEB'in eğitimin yapısal sorunlarına yönelik somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmek gibi bir derdinin olmadığını göstermiştir. Okullarda yaşanan yoğun dinselleşme ve eğitimi ticarileştirme uygulamaları, siyasal-ideolojik hedeflere uygun olarak alınan bilim karşıtı kararlar eşliğinde okullarda hayata geçirilmeye devam etmektedir.
'DAYATMACI POLİTİKALAR İLE EĞİTİM SİSTEMİNİN BAŞARILI OLMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR'
Eğitim alanında yaşanan sorunlann çözümü için gerekli adımların atılmadığı, eğitime erişimde yaşanan sorunlar başta olmak üzere eğitimde dayatmacı politikaların sürmesi nedeniyle öğrencilerin ve öğretmenlerin mutsuz olduğu; öğretmenlerin esnek, güvencesiz ve angarya çalışmaya zorlandığı, siyasal kadrolaşmanın devam ettiği, eğitim sürecinde farklı dil, kimlik ve inançların dışlandığı, eğitimin zaten sorunlu olan niteliğinin daha da kötüleştiği bir eğitim sisteminin başarılı olması mümkün değildir.
'EĞİTİM-SEN, MÜCADELESİNİ KESİNTİSİZ SÜRDÜRMEYE KARARLIDIR'
Eğitim sisteminde yaşanan sorunlanın ülkedeki ekonomik, toplumsal ve siyasal alanda yaşanan gelişmelerden ayrı ve bağımsız olmadığı açıktır. Eğitim-Sen, her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içine çekilen, okul öncesinden üniversiteye kadar bilimin ve laikliğin değil milliyetçiliğin, ayrımcılığın ve inanç sömürüsünün referans alındığı bir eğitim sisteminde kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve ana dilinde eğitim hakkı için mücadelesini kesintisiz sürdürmeye kararlıdır."