Ersan Kınık

6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Hatay, Gaziantep, Adıyaman başta olmak üzere 10 ilde çok sayıda bina çöktü. On binlerce insan hayatını kaybederken, yüz binlercesi ise yaralandı.

Kahramanmaraş’taki depremlerin ardından gözler deprem riskinin yüksek olduğu İstanbul’a çevrildi. İstanbul’da çok sayıda okul, yapılan incelemeler sonucunda riskli olduğu gerekçesiyle tahliye edildi.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) tarafından hazırlanan rapora göre, Can Eğitim Grubu bünyesindeki Doğa Koleji’nin Ataşehir’de yer alan binasının okul olarak kullanılmasına uygun olmadığı ortaya çıkması üzerine Doğa Koleji velileri ayağa kalktı. Doğa Koleji yönetimi tarafından “hibrit eğitim sistemi”ne geçileceği açıklaması, veliler tarafından tepkiyle karşılandı.

İleri Haber’e açıklamada bulunan Doğa Koleji velilerinden Biricik Kaymaz, 2021 yılında İTÜ tarafından hazırlanan raporda 3 kampüs için okul olarak kullanılamaz uyarısının bulunduğunu, diğer kampüsler için ise güçlendirilmesi gerektiğinin belirtildiğini söyledi. 2022 yılında Özdönüşüm isimli özel bir firmadan alınan raporda ise binaların, eğitim kurumu olarak kullanılmasında sakınca bulunmadığı bilgisinin yer aldığını ifade ederek “Biz bu 2 rapor arasındaki taban tabana farklı verileri kabul etmiyoruz” diye konuştu.

‘BU RAPORLAR NEDEN YOK SAYILIYOR?’

25 Şubat’ta Doğa Koleji Ataşehir Kampüsü önünde bir araya gelen çok sayıda veli burada bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

2021 yılının Ağustos ayında İTÜ tarafından hazırlanan rapora göre Doğa Koleji binalarının riskli olduğunun kamuoyundan gizlenmesine tepki gösterilen açıklamada, “bu raporlar neden yok sayılıyor” denildi.

Basın açıklamasını Doğa Koleji velisi Biricik Kaymaz okudu. Kaymaz, İTÜ tarafından hazırlanan rapor ile Özdönüşüm Mühendislik, Mimarlık, İnşaat Şirketi tarafından hazırlanan rapor arasındaki çelişkiye dikkat çekerek, “Biz veliler olarak hangisine inanmalıyız? Ya da hiçbirine inanmamalı mıyız? Bu sorunun cevabını tam da güvenilir olarak kimden alabiliriz” dedi.

‘ÇOCUKLARIMIZIN GÜVENLİĞİ GÖZ GÖRE GÖRE YILLARCA TEHLİKEYE Mİ ATILDI?’

Kaymaz açıklamanın devamında şunları söyledi:

“Bu raporların tarihlerine bakıldığında çocuklarımızın ve eğitim kadromuzun güvenliği, yıllardır göz göre göre tehlikeye mi atıldı?

Bu süreçte söz konusu okullar için deprem analizi yaptıran ve sonrasında Can Holding’e devir gerçekleştiren İTÜ ETA vakfı da bir taraftır.

‘İTÜ ETA VAKFI SESSİZ KALMAYI BIRAKIP RAPORLARI KAMUOYUYLA PAYLAŞMALIDIR’

Kamu yararı hem çocuklarımızın hem de çalışanların güvenliği için İTÜ ETA vakfının bir an önce sessiz kalmayı bırakıp raporları kamuoyu ve biz velilerle şeffaflıkla paylaşmalıdır.

Bu konuyla ilgili başta MEB ve tüm ilgili kurumları göreve çağırıyoruz. Bu raporlarda herhangi bir usulsüzlük ve tedbir konusunda yetersizlik varsa bunların tespit edilmesini ve bir an önce gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasını talep ediyoruz.

‘HİBRİT EĞİTİM ÖNERİSİNİ KABUL ETMEMİZ ASLA MÜMKÜN DEĞİLDİR’

Bazı kampüslerin hibrit eğitim önerisini kabul etmemiz asla mümkün değildir. Sorumluluk burada velilerin omuzlarına yüklenmemelidir.

Sözü geçen kampüslerdeki tüm çocuklarımızın, eğitimcilerimizin ve çalışanlarımızın hepsinin birden can güvenliği emniyet altına alınmalıdır ve eğitimin kesintisiz yüz yüze sürmesi için gerekli koşullar oluşturulmalıdır. Riskli grupta yer alan hibrit eğitim mesajı dahi almayan kampüsler hakkında acilen tedbirler alınmalı ve eğitim kesintisiz devam ettirilmelidir. Henüz deprem riski analizi raporu bile olmayan diğer doğa kampüslerinin deprem analizlerinin bir an önce yaptırılması ve velililerle şeffaflıkla paylaşılması gerekmektedir.

‘SESİMİZİ KARARLILIKLA YÜSELTMEYE DEVAM EDECEĞİZ’

Uyarıyoruz;

Can Holding, bağımsız kurum bilirkişi ve denetçilerle iş birliği yapmalı ve bu süreçte şeffaf bir şekilde Doğa Koleji velileriyle paylaşmalıdır. Aksi takdirde sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı ve Doğa Koleji velileri olarak kararlılıkla sesimizi yükseltmeye devam edeceğimizi bildiririz.”

TÜKONFED BAŞKANI AYDIN AĞAOĞLU: EĞİTİM SEKTÖRÜ, TİCARİ AMAÇLA HAREKET EDİLECEK BİR ALAN DEĞİL

Biricik Kaymaz tarafından yapılan basın açıklamasının ardından Tüketici Konfederasyonu Başkanı (TÜKONFED) Aydın Ağaoğlu açıklamalarda bulundu. Zincir okulların, bu işi ticarete dönüştürdüğünün altını çizen Ağaoğlu şu sözleri kaydetti:

“Özellikle zincir okullar bu işi ticarete dönüştürdüler. Eğitim sektörü, ticari amaçla hareket edilecek bir alan değil. Kamusal hizmettir ve onların tüm çalışmaları, eğitim müfredatı MEB’in kurallarına ve denetlemesine tabidir.

O nedenle burada mutlaka kamu otoritesinin, MEB’in ve belediyelerin devreye girip, tarafsız otorite olarak velileri rahatlatacak önlemleri alması ve açıklamaları yapması gerekmektedir.”