BTS'den Çorlu Raporu: Personel Sayısı 15 Yılda Yarı Yarıya Azalmış

BTS'den Çorlu Raporu: Personel Sayısı 15 Yılda Yarı Yarıya Azalmış

BTS'nin hazırladığı Çorlu tren kazası raporuna göre TCDD'de çalışan personel sayısı 15 yılda yarı yarıya azalmış.

8 Temmuz'da Çorlu'da meydana gelen ve 25 kişinin yaşamını yitirdiği, yüzlerce kişinin ise yaralandığı tren faciasıyla ilgili rapor hazırlayan KESK'e bağlı Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası'nın (BTS) hazırladığı rapora göre çalışan personel sayısı 15 yılda yarı yarıya azalmış.

Raporda "Rayların yüzde 80'i 20 yaş grubu içinde olsa da yüzde 50'sinin (4487 metre) 60 kg/m altında olması, küçük yarıçaplı kurpların, eğimlerin ortadan kaldırılamaması, mevcut geometrik özelliklerinin iyileştirilmemesi, demiryolu hatlarının tamamında dingil basıncının minimum 22,5 tona çıkarılmaması hat kapasitesini ve verimliliği artırmanın, taşıma maliyetlerini ve tehirleri azaltmanın önünde engel teşkil etmekte olduğu gibi kazalara da davetiye çıkarmaktadır. Keza facianın yaşandığı Çorlu İlçesi Balabanlı Köyü Sarılar mevkiinde kilometre 162'deki menfez kargir kemer tipi olup yaşı da 101 üzerindedir" ifadelerine yer verildi.

15 YILDA PERSONEL SAYISI YARI YARIYA AZALMIŞ

Özelleştirme sürecine dikkat çekilen BTS raporunda "TCDD'nin 2003 yılında 35 bin 853 personel ile faaliyetlerini sürdürürken, 2016 yılında bu sayıyı 28 bin 146'ya, 2017 yılında ise 17 bin 747'ye düşürüldüğüne vurgu yapılarak "Personel sayısı azaltılırken teknolojiye ve bilime yatırım yapılması gerekirken bütçeden ayrılan kaynakların aslan payı YHT yatırımlarına ayrılarak konvansiyonel hatlara üvey evlat muamelesi yapılmıştır" dendi.

KAPIKULE-ESKİŞEHİR ARASINDA SADECE 5 YOL BEKÇİSİ VAR

Raporda, Çorlu'daki kazadan sonra gündeme gelen 'yol bekçileri' ile ilgili şu ifadelere yer verildi:

"TCDD istihdam edilen personel sayısının azaltılması sonucu 9 bin 23 kilometre olan konvansiyonel hatlarda yaya olarak yol kontrolü yapan yol bekçisi unvanlı çalışan sayısı 39'a düşmüştür. Kapıkule Eskişehir arası demiryolu hatlarında ise yol bekçisi unvanlı çalışan sayısı sadece 5'tir. Yol bekçisi açığı yalnızca tehlikeli hat kesimlerinde personel görevlendirilerek, ya da ihtiyaç halinde yol işçilerinden takviye yapılarak çözülmeye çalışılmaktadır. Birçok fuzuli harcamalar yapılırken işçilerin tatil günlerinde mesai ücreti zamlı olduğu için tasarruf etmek amacı ile tatil günlerinde Yol İşçileri yaya yol denetimine çıkartılmamaktadır. Çorlu İlçesi Balabanlı Köyü Sarılar mevkiinde kilometre 162'de meydana gelen kaza da tatil gününde olduğu için yaya olarak demiryolu kontrolü yapılamamıştır. Özetle yol güvenliğinin sağlanması konusunda günümüz teknolojik sistemleri kullanılmamıştır. Yol kontrolü insan eliyle sağlanması ise zaten sayılarının az olması bir yana olsa bile yeterli olmayacaktır."

KAZADAN 18 GÜN ÖNCE İPTAL EDİLEN İHALEYE KAZADAN 17 GÜN SONRA ONAY ÇIKMIŞ

Raporda tren kazasının meydana geldiği noktada menfezde ray ve traversten oluşan çerçevenin altındaki altyapıyı korumak amacı ile istinat duvarı yapılması gerektiğinin bildirilmesi üzerine 14 Demiryolu Bakım Müdürlüğü mıntıkasında menfezlerin sel ve diğer dış etkenlere karşı korunmasını sağlamak için TCDD 1. Bölge Malzeme Müdürlüğü tarafından 7 Haziran tarihinde ihale açıldığı ancak ödenek tahsis emri çıkmadığı için ihalenin kazadan 18 gün önce 20 Haziran tarihinde iptal edildiği kaydedildi.

BTS raporunda TCDD'nin kazadan 17 gün sonra, iptal edilen ihalenin yenilenmesine onay ve ödenek verdiği kaydedilerek verilen ihale ilanına göre, 16 Ağustos 2018 tarihinde iptal edilen ihalenin yenileceği belirtildi.

KURUM ATAMALARINDA İKTİDAR YANDAŞLIĞI ESAS ALINIYOR

Artı Gerçek'ten Rıfat Doğan'ın haberine göre kurumda yaşanan atamalardaki usulsüzlüklere de dikkat çekilen raporda şu değerlendirme yer aldı:

"Özellikle son 20 yıl içinde en alt kademesine kadar siyasi müdahaleye uğramış yandaşlık bakışı ile uzmanlık, liyakat ve bilgi isteyen kurum atamaları iktidar yandaşlığı esas alınarak yapılmıştır. Özellikle bilgi birikim ve tecrübe gösterilmesinin bir kat daha önem taşıdığı demiryollarında bu durum daha bir hassasiyet taşımaktadır. Kurumların işleyişinde atamalarda olması gereken liyakat ve eğitim ölçüsü bir kenara bırakılarak yapılan her türlü atama ya da görevlendirme, kurumda iş barışını bozduğu gibi görevlerin tam olarak yerine getirilmesini de engellemekte, zaman zaman istenmeyen olayların yaşanmasına da neden olmaktadır."