Yapımı hâlâ devam eden Bilkent Şehir Hastanesi yaklaşık iki haftadır hasta kabul ediyor. Resmi açılışı 14 Mart’ta yapılacak olan ve birçok sorunla birlikte hizmete başlayan hastaneye gelen hastalar, başta ulaşım olmak üzere sağlık hizmetinin niteliği ve teknik hizmetlerin yetersizliğinden şikayetçi. Bir yurttaş hastaneye Keçiören’den 4 araç değiştirerek geldiğini anlatırken, bir diğeri ise “Kocaman bina yapmışlar, koca binada 2 tane ultrason cihazı var. Randevum olmasına rağmen iki buçuk saat bekledim” diye anlattı yaşadıklarını.

Evrensel’de yayınlanan habere göre hastaların Bilkent Şehir Hastanesi’ne yönelik en temel sıkıntısı ulaşım. Başkentin merkezi Kızılay’dan metro, ardından da yürüyerek toplam 40 dakikada hastaneye ulaşılabildiği söylenen hastane kampüsünde bölümlere ulaşabilmek için de uzun mesafeler yürümek gerektiği ifade ediliyor. Hastalardan bazılarının, gün içinde hiçbir işini halledemeden evine dönmek zorunda kalanlar oluyor. Hastane içerisindeki şantiye alanları, iş makinelerinin çokluğu ve bitmeyen kazı çalışmaları ise dikkat çekiyor.

‘HASTA GELİRKEN YOLDA ÖLÜR’

 Yüksek İhtisas Hastanesi’nde safra kesesinden ameliyat olduğunu ancak devam eden tedavileri için şehir hastanesine geldiğini söyleyen yaşlı bir hasta “Hasta gelirken yolda ölür. Böyle tedavi olmaz. Oradan oraya dört tane araba değiştirecek. Ben Keçiören’den geliyorum. Bana burada Nisan’ın 18’inde ultrason çekecekler. Şubat ayında verdiler, nisanda çekecekler. Bu sürede hasta ölürse ne olacak? İlaç almaya geldim. O da yazılmadı başka yerde yazılacak, sistem çalışmıyormuş” dedi. Evden 7.30’da çıktığını ancak 9’a doğru hastaneye gelebildiğini anlatan kadın “Yaşlı insan için çok zor. Başka hastaneye giderim artık buraya gelmem ne yapayım? Telefon ediyorum burada kimseyi de bulamıyorum, telefon sistemi de tam oturmamış” diye konuştu.

‘İLAÇ YOK, YARIN GELİN’ DEDİLER

Onkoloji hastası bir kadın da oğlu ile birlikte Amasya’dan geldiğini anlatarak, daha önce Kolej’deki hastaneye gelip gittiklerini söyledi. Bağırsak ameliyatı olduğunu ve karaciğere kitle sıçradığını, bunun için de belli aralıklarla Ankara’ya gelmek durumunda kaldığını söyleyen kadının oğlu, “Bizim için şu an her şey daha zor. Öğle vakti oldu, şu ana kadar kan tahlili bekledik. Tahlil çıktı, şimdi de ‘İlaç yok, yarın gelin’ dediler. Şimdi ilacı bekliyoruz. Saat 5.30’dan beri kan tahlili bekliyoruz. Bu saate kadar kan tahlili mi beklenir? Önceki yerde bir saat içinde her şeyi hallediyorduk geri aynı gün Amasya’ya dönüyorduk. Artık yarını bekleyeceğiz ve otelde kalacağız, yapacak bir şey yok. İlaç Amasya’da yok diye buraya geliyoruz, çok saçma” dedi.

‘KOCA BİNADA İKİ TANE ULTRASON VAR’

Ultrasondan çıkan ve memur olduğunu söyleyen bir yurttaş ise “Lütfen gidin de ultrasonun rezilliğini çekin. Kocaman bina yapmışlar, koca binada 2 tane ultrason var. Randevum olmasına rağmen ben iki buçuk saat bekledim. 9’da randevu verdiler saat 11.10 oldu ama zor geldi sıra. Sistemde hata varmış. Ben Yüksek İhtisas Hastanesi’nden geliyorum buraya. Keşke o hastane kalsaydı. Biraz evvel televizyonu arayacaktım, vazgeçtim” diye konuştu.

‘ARABALAR TIKLIM TIKLIM BİNEMİYORUZ’

Etimesgut’tan geldiğini söyleyen yaşlı bir amca ise “Arabalar tıklım tıklım, binip de gelemiyoruz. Ring arabası vardı metroya onu da kaldırdılar. Bunları hep yazın. Burada var ya, alışveriş çok fiyatlı. Bir poğaça 3 lira. Nasıl olacak bilmiyorum” dedi.