Berkay Ustabaş tahliye edildi!

Berkay Ustabaş tahliye edildi!

Berkin Elvan'ın cenazesine katıldığı gerekçesiyle 1 yıldan uzun süredir tutuklu bulunan üniversite öğrencisi Berkay Ustabaş'ın yargılandığı davanın 5. duruşmasında tahliye edildi!

İzel Sezer - @izelsezer

Gezi Direnişi sırasında polisin attığı gaz fişeğinin kafasına isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden 14 yaşındaki Berkin Elvan'ın cenazesine katıldığı gerekçesiyle 1 yıldan uzun süredir tutuklu bulunan İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğrencisi ve Devrimci Gençlik Dernekleri Genel Sekreteri Berkay Ustabaş'ın yargılandığı davanın 5. duruşması bugün İstanbul Adalet Sarayı'nda görülüyor.

GÜNCELLEME 15.32

Berkay Ustabaş yurt dışı yasağı ve adli kontrolle tahliye edildi!

Yine tutuklu sanıklardan Adil Kayam ile Ali Olcayto Öğretmen'in de tahliyesine karar veren heyet, sanıklar hakkında yurtdışına çıkış yasağı konulmasına karar verdi.

Dosya kapsamında farklı suçlamalardan tutuklu yargılanan Özgür Arslan ve Helin Bölek'in ise tutukluluğuna devam kararı verildi. Sanık avukatlarının esas hakkında mütalaaya karşı süre taleplerini kabul eden heyet, duruşmanın 15 Nisan saat 10.00'da Silivri Cezaevi Kampüsü'ndeki duruşma salonlarında görülmesine karar verdi.

GÜNCELLEME 15.20

Berkay Ustabaş davasında savcı tahliye istedi, müzakere için ara verildi.

DURUŞMA ÖNCESİ BASIN AÇIKLAMASI

Sevk edildiği Kırıkkale F Tipi Kapalı Hapishanesi'nde aylardır çeşitli işkencelere ve engellemelere maruz kalan Ustabaş'ın yakınları, 14.30'da başlayacak olan duruşma öncesinde bir basın açıklaması düzenledi.

Düzenlenen basın açıklamasına Ustabaş'ın arkadaşları, ailesi ve avukatlarının yanı sıra HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, Sosyalist Devrimci Gençlik (SDG); Genç Sosyalistler Derneği, Öğrenci Faaliyeti, Öğrenci İnisiyatifi, Öğrenci Kolektifleri, Marksist Fikir topluluğu (MFT); Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF); İstanbul Üniversitesi öğrencileri, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, EHP Gençliği, Umut-Sen, Teori ve Politika, Kaldıraç ve CHP İstanbul destek verdi.

Berkay Ustabaş davasının 5. duruşması öncesinde düzenlenen basın açıklamasının tamamı şu şekilde:

'BERKİN’E ADALET, BERKAY’A ÖZGÜRLÜK!'

İstanbul Üniversitesi Sosyoloji bölümü son sınıf öğrencisi Berkay Ustabaş, 5 Ocak'ta "Berkin Elvan'ın cenazesine katılmak” suçlamasıyla tutuklandı. Sürgün, işkence ve hak ihlalleri ile dolu tutukluluk süreci 1 yılı aşkın süredir sürüyor. Tam 1 yıldır ailesinden, üniversitesinden ve arkadaşlarından koparılarak hapsedilen Berkay, birazdan 5. kez hakim karşısına çıkacak.

2013 yılında, polis tarafından atılan bir gaz fişeğiyle başından vurularak katledilen ve Gezi direnişinin sembolü olan Berkin Elvan’ın cenazesine katıldığı gerekçesiyle Berkay, kendi ayağı ile ifade vermeye gittiğinde evinden çıkan tamamı yasal kitaplar delil gösterilerek tutuklandı. Savcının “Ahdımız var, bizim polisle mutabakatımız var seni tutuklayacağız” sözleri ile davanın hukuki değil siyasi olduğunu altını çizmesiyle başlayan tutukluluk sürecinde önce Metris’e, ardından Silivri 9 No’lu Hapishanesi’ne, oradan da evinden, ailesinden ve üniversitesinden tam 600 km uzağa Kırıkkale F Tipi Hapishanesi’ne sürüldü. Bununla da kalınmadı; 1 yıllık tutukluluğunun büyük çoğunluğu kamerasız odalarda, koğuş baskınları sırasında, doktor muayenelerinde gördüğü işkenceler , kitap, görüş ve iletişim yasağı gibi hak ihlalleri ile geçti.

BERKİN'İ KATLETMEK DEĞİL, KİTAP OKUMAK SUÇ

Berkay'ın 18 Nisan, 5 Haziran, 5 Eylül ve 1 Kasım tarihlerinde görülen dört duruşmasında da “yeni Türkiye”nin yeni cezalandırma pratiği olan SEGBİS dayatması ile savunma hakkı gasp edildi. Mahkeme heyeti tarafından arkadaşımıza “Günlük hayatınızda hangi kitapları okuyorsunuz?”, “Sadece sol kitaplar mı okuyorsunuz?”, “İslami ve sağcı kitaplar da okuyor musunuz?” gibi adil yargılamanın kıyısından dahi geçmeyecek sorular soruldu. Komiktir ki Berkay’ın davasına “delil” oluşturan kitaplar daha sonra Kırıkkale F Tipi yönetimi tarafından onaylanarak hapishaneye kabul edildi.

Şimdi buradan, İstanbul Adalet Sarayı önünden soruyoruz, Berkay’ın evine yönelik baskından hemen sonra üstelik gözaltında dahi değilken soruşturma savcısına kendi ayağı ile giderek ifade vermişken, dahası 20 yıldır aynı yerde ikamet ettiği ve aynı kentte üniversite okuduğu göz önüne alındığında Berkay hangi kaçma şüphesinden söz edilerek aylardır tutuklu yargılanıyor?

Beş yıl önce gerçekleşen ve dönemin neredeyse tüm gazetelerinin ilk sayfasından duyurduğu bir cenazenin yazılı ve görsel tüm delilleri ortadayken hangi delilin toplanması gerekçe gösterilerek arkadaşımız 4 duruşmadır tahliye edilmiyor?

Delil niyetine gösterilen kitaplar, herhangi bir kitapçıdan satın alınabilir yasal ve bandrollü kitaplar iken ve üstüne üstlük hapishane yönetimi aynı kitapları hapishaneye kabul etmişken bu kitaplar ne için ve nasıl “suç” teşkil edebiliyor?

Ve elbette savcı, kimlere, neden ve nasıl ahdetmiştir ki 1 yıldır bir üniversite öğrencisi ailesinden ve arkadaşlarından uzakta bir hapishane hücresinde tutuluyor?
Bizler biliyoruz ki, cevapsız bırakılan bu soruların yanıtları, bir gecede aniden işinden edilmiş on binlerce akademisyen için, Soma’da katledilen ve failleri cezasız bırakılan 301 işçi için, türlü bahanelerle tutuklanmış ve eğitim hakları ellerinden zorla alınmış on binlerce öğrenci için, uydurma deliller ile tutuklanmış gazeteciler için, yani tepeden tırnağa bir memleket için süren “adalet” mücadelesinden geçiyor.

'BİZİM BERKİN DİYEN SESİMİZ FAŞİZMDEN GÜÇLÜDÜR'

AKP’nin en ufak bir hak arayışına dahi polis saldırısı, hedef gösterme, ev baskını, gözaltı ve tutuklamayla karşılık verdiği koşullarda; salt bir susturma değil muhalefeti “yok etme” ve “yalnızlaştırma” gayesiyle hareket ettiğini biliyoruz. Bugün Gezi’den 5 yıl sonra bile ardı ardına Gezi davaları açarak, Gezi gerekçesiyle her gün muhaliflere yeni cezalar vererek, Gezi’nin simgesi Berkin’in cenazesine katıldığı için bir üniversite öğrencisini tutuklayarak Gezi milyonlarına verilmek istenen mesajın farkındayız ve Berkay'ın 1 yıl önce söylediği sözleri tekrarlayarak cevap veriyoruz: ‘’Bizim 'Berkin' diyen sesimiz faşizmden daha güçlüdür ve bu ses yenilgi tanımaz!’’

Eğer Berkin’in cenazesine katılmak “suç” ise biz de buradan duyuruyoruz: O gün hepimiz Berkin’leydik, milyonlar ile beraber hep bir ağızdan “Berkin'in hesabını soracağız!” diye haykırdık ve elbette Berkin için adalet, Berkay için özgürlük mücadelemizi her koşulda sürdürmeye devam edeceğiz!
Berkay Ustabaş’a özgürlük, memlekete özgürlük!