5 ayda 101 kadın öldürüldü
KCDP Genel Sekreteri Fidan Ataselim, "Kadın cinayetlerinin büyük bir kısmı şüpheli kadın ölümü verilerinde gizli olabilir" dedi.
Kadınların yaşam haklarına yönelik saldırılar ve cezasızlık politikaları sürerken, yılın ilk 5 ayında 101 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetti. AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Sözleşmesi'nin iptalini onayladığı 2021 yılının ilk 5 aylık süresinde, ölümü "şüpheli" olarak kayıtlara geçen kadın sayısı 79 olmuştu.
Kocaeli'de şüpheli şekilde evinde ölü bulunan Beyzanur Özel Fidan davasında 3 bilirkişiden 2'si olayın cinayet olduğunu, biri ise intihar olduğunu söyledi. Buna karşın sanık erkek Ömer F. beraat etti. Şüpheli şekilde bir pansiyonun üçüncü katından düşerek ölen Şebnem Köker davasında da sanık erkek Timuçin Bayhan beraat etti.
'ŞÜPHELİ ÖLÜMLER, CİNAYETLERDEN DAHA FAZLA ARTIYOR'
Hakkında kapatma davası açılan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun (KDCP) Genel Sekreteri Fidan Ataselim, şüpheli kadın ölümlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. "Şüpheli kadın ölümleri en önemli meselelerden biri" diyen Ataselim, "Son yıllarda bizim verilerimize göre kadın cinayetleri belli bir seyirde devam ederken ve İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın geri çekilmesinin ardından artarken şüpheli kadın ölümleri ise kadın cinayetlerinden çok daha fazla artıyor durumda. Burada gördüğümüz şey, kadın cinayetlerinin büyük bir kısmı şüpheli kadın ölümü verilerinde gizli olabilir. Biz ailelere ulaştığımızda, bir adalet sürecinin takipçisi olduğumuzda şüpheli bırakılmış olan birçok kadın cinayetlerindeki deneyim üzerine gerçekleri açığa çıkartabiliyoruz" dedi.
'HER ŞÜPHENİN ÜZERİNE GİDİLMELİ'
Cumhuriyet'ten Rengin Temoçin'e konuşan Ataselim, devamında, "Yüksekten düşüp ölü bulunan kadınların yanlarında mutlaka bir erkek oluyor. Bu tip ölümlere intihar süsü vererek kaza süsü vererek cinayet olduğu gerçeğini gizlemeye çalışıyorlar. Her bir şüphenin üzerine gidilmesi gerekir. Hiçbir kimsenin aklında soru işareti kalmayacak şekilde gerçekler açığa çıksın" ifadelerini kullandı.
'ÇOCUĞUMUN İNTİHAR ETTİĞİNE İNANMIYORUM'
Arzu Özel, kızı Beyzanur Özel Fidan'ın ölümünü değinerek, "Bizim için çok acıydı. Bizim bir tarafımız yıkılırken o insanların oradan gülerek çıkması kelimelere dökülmeyecek duygulardı. Kızım evlendi ve 'Çok pişmanım' dedi” ifadelerini kullandı.
Dosyanın istinaf mahkemesinde olduğunu belirten ve dosyaya işaret eden anne Özel, "Odada kendini boğabileceği yer yok, tıbben bir insan kendini boğamaz. Olayın aydınlatılmasını istiyorum. Çocuğumun intihar ettiğine inanmıyorum. Ben ülkemde adalet istiyorum, hiçbir davanın çözülmeden yarım kalmasını istemiyorum sonuç ne olursa olsun" diye konuştu.
'POLİS İNCELEMEDEN OLAY YERİ KAPATILDI'
Yüksekten düşerek hayatını kaybeden Şebnem Köker’in babası Abdullah Köker ise "Bu beraat kararı zaten başından verilmişti. Bizi resmen kandırdılar. Bir komplo kurulsa böyle kurulamazdı. Savcı olay yerine gitmeden mefta kalkıyor. Polis incelemeden olay kapatılıyor. Bir polis bizi aradı. 'Kızınız üçüncü kattan, seni seviyorum diyerek aşağı atladı' dedi. Bu bilgiyi nereden aldı? Bir polis kendi kendine bu yorumu yapamaz. Bu olaydaki bir erkek olsa bu olmazdı. Lanet olsun bu ülkeye kadın olarak gelmeye" dedi.