TMMOB uyardı: Vazgeçin!

TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu, Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’ne kurulması planlanan kömürlü termik santralin faaliyete geçmesi halinde çevreyi ve kentte yaşayanların sağlığını ciddi şekilde olumsuz etkileyeceğini belirterek, santralden vazgeçilmesi çağrısında bulundu.

Rıfat Doğan - İleri

TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu (İKK); Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DOSAB)'nde kömür yakıtlı termik santral kurulmasının planlanmasına karşı bir basın toplantısı düzenledi. İKK, termik santralin kurulması halinde çevreyi ve kentte yaşayanların sağlığını ciddi şekilde olumsuz etkileyebileceğini belirterek, santralden vazgeçilmesini çağrısında bulundu.

TMMOB İKK'nın hazırladığı raporda kömür bazlı termik santrallerin çevresel etkileriyle ilgili veriler şöyle:

"Termik santrallerde tüm gerekli önlemler alınsa da çevresel etkileri sıfırlanmaz ve yadsınamaz zararlarını kontrol etmek ve azaltmak için sıkı devlet normları olmasına rağmen ekosistemde muazzam bir stres oluşturmakta ve Çevre üzerinde ölçülemez ve sonsuz etkiler yaratmaktadır. Çevreye etkileri en aza indirecek sistemlerin maliyet, arıza vb. nedenlerle bir an bile devre dışı kalması durumunda, aşağıda belirtilen olumsuzlukların olabilirliği net olarak bilinmelidir.

HAVAYI KİRLETİYOR

Hava kirliliği açısından; Hemen hemen tüm kömür yakan termik santrallerde günde tonlarca kömür tüketimi gerçekleşir ve yoğun olarak çevre bölgedeki havayı kirletir. Yanan kömür ile birlikte büyük miktarda zehirli cıva ve arsenik serbest bırakılır.

Sera Gazı Emisyonları açısından; Kömür özellikle eksik/ yetersiz yanma durumunda, karbon, sülfat ve diğer gaz halindeki kirleticiler açısından yoğun kirletici yakıt olarak kabul edilmektedir. Sera gazı emisyonlarının yaklaşık % 21’inden  Kömür Bazlı Termik Santral/Kömür Yakan Termik Santraller sorumlu tutulmaktadır. Bir diğer önemli konu da, iklim değişikliğinin ana sebebi olan küresel ısınmaya katkısı en çok olan CO2 emisyonlarının çok yüksek miktarlarda (0,9-0,95 kg/ kwh) olmasıdır.

GÜNLÜK YAŞAM DURMA NOKTASINA GELİYOR

Siyah Karbon Oluşumu açısından; Kömür Bazlı Termik Santral/Kömür Yakan Termik Santraller nedeniyle oluşan siyah karbon kış sezonunda yoğun sis, pus ve dumana neden olur ve günlük  yaşamı durma noktasına getirir. Siyah karbon konsantrasyonundaki bir artış yağış (muson) modellerinde değişikliklere ve doğaya şiddetle emilirken atmosferin anormal düzeyde ısınmasına neden olmaktadır.

Küresel ısınma ve İklim Değişikliği açısından; Kömür, fosil yakıtlar arasında en yoğun karbonu bulunduran, büyük miktarlarda CO2 yayan ve en çok iklim değişikliğine ve küresel ısınmaya sebep olanıdır.

SAĞLIK SORUNLARINA NEDEN OLUYOR

Solunum Hastalıkları açısından; Kömür içeriğindeki yüksek kükürt oranı, yanma aşamasında önlem alınmadığı takdirde, yanma gazlarında ortaya çıkan SO2, solunum bozuklukları gibi bir dizi sağlık sorunlarına neden olur.

Su Kirliliği açısından; Külün bertarafında, termik santralden kül çukurlarına taşırken sulu karışım kullanılır. Su, belirli bir süre içinde sızma eğilimi olan Bor gibi zararlı ağır metalleri ihtiva edebilir. Buna bağlı olarak yeraltı suyu kirlenir ve ev içi kullanıma uygunsuz hale gelir. Su ortamını etkileyen ikinci faktör de kül göletinden lokal su kütlelerinin içine olan akım/ sızıntılardır. Bu da sucul yaşam için zararlıdır.

RADYASYONA YOL AÇIYOR

Termik Santralin Kömür Külünden meydana gelen Jeokimyasal Tehlike; Toksik / Radyoaktif elementler veya Radyonüklidlerce zengin, büyük miktarda külün santral çevresindeki açık alanda, büyük havuzlarda depolanması/bertaraf edilmesinde durumunda bitki örtüsü, toprak ve yer altı akiferleri kirlenecektir. Bir yer altı astarının yokluğu alanının yüzey toprağı ile külün kolayca karışmasını sağlar. Al, As, Zn, Mo, Ba, V, Mo, Cd, Mn, ve Pb açısından Dünya Sağlık Örgütü ’nün kuyu sularının içme suyu standartlarını aşmaktadır. Kül göletleri yakınlarında yaşayan insanlar ( kül ve toprak örtüsünden) yüksek bir radyasyon dozuna maruz kalırlar.

TARIMA ZARAR VERİYOR

Toprak Kirliliği açısından; Külün santral çevresine sızması ve yayılması konusunda gerekli önlemler alınmaması durumunda, doğal toprak, uçucu külün alkali yapısından dolayı daha alkali hale gelir ve bu da tarım/ tarım sektörüne zarar verir.

Biyolojik Çevreye Etkileri açısından; Biyolojik çevre üzerindeki etkisi, ikiye ayrılabilir; flora üzerine etkisi ve fauna üzerine etkisi. Flora üzerine etkisi, iki ana nedeni de arazi kullanımı ve yanma  sonucu oluşan baca gazı emisyonları. Arazi kullanımı aynı zamanda habitattaki bazı türlerin kaybına da yol açar.

OVAYA ETKİLERİ

Bu bağlamda söz konusu alanda Enerji (Termik) ve Buhar üretim tesisine ait bir teknik altyapı tesisi olan kömür depolama, kırma ve karışım hazırlama tesislerinin yapılabilmesi için Toprak koruma kurul toplantısı  70 nolu kararı (Ek-1) uyarınca  Toprak Koruma Kurulundan  tekrar izin alınması bir zorunluluktur. Aksi halde enerji  üretim tesisi (Termik santral) ile doğrudan ilgili Kömür depolama, kırma ve yakma karışım oluşturma tesisinin söz konusu alanda yapılması Toprak Koruma Kurul kararı dolayısı ile 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu ihlali demektir.

Toprak ve Su Kaynaklarına Etkisi açısından; Proje tanıtım dosyasında AB standartlarının da altında emisyonun sağlanacağı bildirilmesi  toz, SO2, NO2, CO gibi zararlı atıkların Bursa Ovasının atmosferine salınacağının ancak standartlar ölçüsünde kalınacağının bir bildirimidir.

Uygulamada çok yıllık üretim planında  işletme maliyeleri, olası arızalar vb. olumsuzluklar nedeniyle söz konusu limitlerde kalınamayacağı açıktır. Ayrıca Söz konusu limitlerde kalınsa bile kömürün yapısında bulunabilecek diğer zararlı kimyasalların kirleticilerin ne olacağı da belirsizdir. Bu bilgiler ışığında DOSAB kullandığı milyonlarca metreküp suya ek olarak doğanın, tarımın ve  tüm canlılara ait olan 3.65 milyon m3 suyu daha kullanarak  yok edeceği öngörülmektedir.

OVA ÜRETİM MERKEZİ

Ovada Üretimi Yapılan Tarımsal Ürünlere Etkisi açısından; Bursa Ovası büyük çoğunluğu ihracata giden ürünlerin yetiştirildiği  ülkemizin önemli üretim merkezlerinden birisidir. Başta armut (deveci, santa maria); şeftali, ayva,elma gibi çoğu ihracata giden meyve üretimi yapılmakta olup söz konusu ürünler ile bacadan çıkacak asidik kimyasallar ve ağır metal içen tozlardan ciddi zarar görecekleri açıktır. Aynı zamanda oluşacak kirlilik nedeniyle ihracat olanakları azalacağı gibi iç piyasada tüketilen ürünlerle halkımızın sağlığı zarar görecektir. Bu kirliliğe  ek olarak bacalardan yayılacak 180 oC (DOSAB yetkilileri ve muhtarlar buluşmasından edinilen bilgi uyarınca) sıcaklığa bağlı iklimsel değişimler çiçeklenmeden, meyve bağlamaya ve hasada kadar uzanan süreçte  verim ve kalite kayıplarına neden olacak olumsuz etkiler  yaratacaktır.

MEYVE AĞAÇLARI KURUYACAK

Bacalardan çıkacak asidik kimyasalların asit yağmurları biçiminde bitkilere; meyve ağaçlarına ve sebzelere ulaşması bitkilerin zarar görmesine ve ileri aşamalarda da meyve ağaçlarının kurumasına neden olacaktır.    

Termik Santral İmar Durumu ve Çevresel Etkileşim

Yapılması düşünülen Termik Santral; Demirtaş Organize Sanayi Alanı içerisinde yer almaktadır. Diğer yandan;  DOSAB’ın doğusundaki yaklaşık 6 ha’lık alana ilişkin Büyükşehir Belediye Meclisince 1/25000 ölçekli Merkez Planlama Bölgesi Nazım İmar Planı’nda değişiklik yapılmış olup; DOSAB’ın doğusunda “Teknik Alt Yapı Alanı” planlanmıştır. Böyle bir tabloda, elektrik ve buhar üretim tesislerinin DOSAB içinde yer alacağı, Teknik Altyapı Alanında ise santralde yakılacak kömürün depolanması ve santralin ihtiyacı olan diğer altyapı tesislerinin yer alacağı öngörülmektedir.

1/25000 ölçekli Merkez Bölgesi Nazım İmar Planı incelendiğinde, termik santral ve teknik altyapı alanı, kuzey ve güney yönünde konut alanları ile doğu ve batı yönünde ise tarım alanları ile çevrili olduğu görülmektedir .

BÜYÜK RİSK

Termik Santral alanı, Bursa Merkeze kuş uçuşu 9 kilometre mesafede yer almakta olup; kentin en büyük nüfusuna sahip 3 merkez ilçesine oldukça yakın bir konumda bulunmaktadır. Alanın ova bölgesinde yer alıyor olması ise; büyük ilçelere olan yakınlığı ile birlikte düşünüldüğünde tesisin yaratacağı riskleri çok büyük oranda attıracaktır. Yüz binlerce insanın yaşam alanına bu derece yakın bir alanda bulunan tesiste; gerek görüntü, gerekse çevresel etmenler açısından meydana gelebilecek en küçük problem gelecekte telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurması açısından yer seçimi kararı nedeniyle büyük bir risk taşımaktadır.

Termik Santral alanı, Bursa ili hakim rüzgar yönü açısından değerlendirildiğinde, santralin faaliyete geçmesiyle kirletici unsurlar nedeniyle kent açısından büyük tehlike oluşturacağı öngörülmektedir. Hakim rüzgar yönü kuzey-doğu olan ilde, santral faaliyetleri sonucu oluşacak toz, duman vb. maddeler rüzgarın etkisiyle nüfus yoğun ilçelere taşınacağı açıktır. Yine santralin yakın çevresi düşünüldüğünde, konut alanları, çalışma alanları, donatı alanları ve tarım alanlarının büyük bir risk altında olduğunu söylemek mümkündür.

Termik santraller kuruldukları alanlarda önemli riskler barındırırken, yerleşim alanlarına bu kadar yakın olması ciddi tehlikeleri beraberinde getirmektedir. Termik santral alanının yakın çevresinde yer alan konut alanlarına mesafeleri termik santral alanına 1 kilometre’den daha yakın mesafede Demirtaş ve Panayır Mahalleleri yer almakta olup, 1.5 km mesafede Bursa Modern, 2.5 kilometre mesafede ise İsmetiye Mahallesi yer almaktadır.

KENT SİLÜETİ AÇISINDAN ENDİŞE VERİCİ

Bu nedenle santral alanında yükselecek yanma odaları ve duman tahliye bacasının yüksekliği de kent silueti açısından endişe vericidir. Yükseklikle ilgili yapılan açıklamalarda net bir bilgi bulunmasa da; sunulan tanıtım filminde modellenen yapılardan ölçekleyerek çıkarabileceğimiz yaklaşık değerlerle yanma odalarının yüksekliği 80 m’yi; bacanın yüksekliği ise 100 m’yi bulmaktadır. Ovada ve yatay düzlemde gelişen bir sanayi bölgesinde böylesi bir yapının kentin merkezinde bu denli yükselmesi doğru değildir. Uygulanacak tesisin çevre etki değerlendirme raporu ne kadar olumlu olursa olsun yapının, yukarıda da görüntülerde de verildiği üzere  yakın çevrede yerleşmiş ve yerleşecek olan mahalle sakinlerine görsel olarak da olumsuz etkisi olacaktır. Bunun sonucu olarak bölge halkı üzerinde çevre kirliliği konusunda psikolojik baskı yaratacak; ve bölgenin sağlıklı gelişiminin önüne geçecektir."

DAHA FAZLA