'Savaş bir halk sağlığı sorunudur' diyen TTB üyeleri bir kez daha hakim karşısına çıktı

'Savaş bir halk sağlığı sorunudur' diyen TTB üyeleri bir kez daha hakim karşısına çıktı

Türk Tabipleri Birliği eski Merkez Konseyi üyelerinin savaş karşıtı açıklamaları nedeniyle yargılandıkları davanın ikinci duruşması bugün Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Avukatların talebini reddeden mahkeme duruşmayı 3 Mayıs'a erteledi.

Fotoğraf: İleri Haber

İleri Haber

Türk Tabipleri Birliği (TTB) eski Merkez Konseyi üyelerinin “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” başlıklı açıklama nedeniyle yargılandıkları davanın ikinci duruşması bugün saat 09.00’da Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Avukatların talebini reddeden mahkeme duruşmayı 3 Mayıs'a erteledi.

Türkiye tarafından Afrin’e düzenlenen operasyon sırasında yaptıkları savaş karşıtı açıklama nedeniyle 30 Ocak 2018’de gözaltına alınan ve bir hafta tutulduktan sonra serbest bırakılan 2016-2018 dönemi TTB Merkez Konseyi üyesi 11 hekim, bugün Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı.

Gazete Duvar’dan Serkan Alan’ın haberine göre; “Terör örgütü propagandası yapmak” ve “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ile suçlanan hekimlere destek olmak amacıyla çok sayıda tabip odası temsilcisi, Avrupa Hekimler Daimi Komitesi önceki dönem Başkanı Dr. Jacques de Haller ve Dünya Tabipler Birliği Genel Sekreteri Dr. Otmar Kloiber duruşma salonunda yerini aldı.

'SAVCI 24 SAYFALIK MÜTAALAYI ÖNCEDEN HAZIRLAMIŞTI'

Duruşma TTB yöneticilerinin avukatlarının savunmasıyla başladı. TTB avukatlarından Ziynet Özçelik ilk duruşmanın tamamlanmasının ardından dava savcısının mütalaa hazırlamasının adil yargılama hakkını engellediğini ve iddianameden kopyalanarak hazırlandığını belirterek şunları söyledi:

“Geçen celse şuna şahit olmuştuk. Yargılananlar suçlamalara karşı diyeceklerini dedikten sonra bu delillerin tartışılmasının üzerine savcılık makamına söz verildi. Savcı flash disk çıkardı ve ‘mütalaa hazır’ dedi. Sayın savcının yargılananların ve bizlerin suça karşı açıklamalarının ardından mütalaa hazırlayacak vakti yoktu. Sayın savcı 24 sayfalık mütalaayı önceden hazırlamıştı. Savcı sizin huzurunuzda ve bizim huzurumuzda önceden hazırlanan bir belgeyi sunmakta sakınca görmedi. İçine de, sanıkların ve vekillerinin beyanları değerlendirerek yazmış. Mahkemenizin yürüteceği adil yargılamayla bu doğrudan ilişkili. Sayın savcı mütalaa adını verdiği şeyde iddianameyi almış, şüpheli sözcüklerini çıkarmış sanık yapmış ve bazı yerleri değiştirmeden kalınlaştırmış”

SAVCININ DEĞİŞTİRİLMESİ TALEBİNE RET

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurduklarını belirten Özçelik, “Savcının değiştirilmesini talep ettik. Mahkemenizden bunun bir mütalaa olarak dikkate alınamayacağına, mahkemeniz tarafından da savcılığın tarafsızlık ve adil davranma ilkelerini ihlal etmesi nedeniyle değiştirilemesi için başvuruda bulunmasını talep ediyoruz. Bu aşamasının gerçekleşmesinin ardından taleplerimizi sunacağız. Atılı suçlara ilişkin savunmamızı yapacağız. Savcının mahkeme karar vermeden bu durumdan dolayı rencide olacağını düşünerek kendi kararıyla çekilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.

TTB avukatı Özçelik’in savcıya ilişkin taleplerini görüşen mahkeme heyeti talepleri oy birliği ile reddetti. Bunun üzerine yeniden söz alan Özçelik duruşmanın ertelenmesini talep etti. Mahkeme heyeti bu talebi de reddetti.

'GİRİLEMEYEN SİTELERDEN TALİMAT ALINDIĞI İDDİA EDİLİYOR'

Özçelik’in ardından TTB avukatı Mustafa Güler söz aldı. İddianameyi eleştiren Güler, “İddianame içindeki unsurları araştırmamız gerekir. İlk on sayfada bazı internet sitelerinden bahsediliyor. Ben de avukat olarak girdim baktım. Talimat alındığı iddia edilen sitelere erişim engeli gelmiş hem de 2015 yılında. İddianame ise bu sitelere bakıldığını girilmeyen sitelerden talimat alındığı iddia ediliyor. Girilemeyen internet sitelerinin ne zamandır kullanılamaz olduğunun tespit edilmesini talep ediyoruz. Kilitli bir binanın içinde ne olduğunu gördüğümüz iddia ediliyor” dedi.

Güler, suç unsuru oluşturduğu iddia edilen basın açıklaması metninin HDP’den gelen talimatla hazırlanmasının HDP’den gelen mail saati dikkate alındığında imkansız olduğuna dikkat çekti. Bilgisayarda bulunan sakıncalı olduğu iddia edilen fotoğraflara ilişkin ise Güler, internet araması sırasında bilgisayar hafızasına irade olmaksızın kaydedildiğini söyledi ve bilirkişi incelemesi talep etti.

TALEPLER REDDEDİLDİ, DURUŞMA 3 MAYIS’A ERTELENDİ

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti TTB avukatlarının taleplerini reddettiğini açıkladı. Sanıkların yeniden mütalaaya karşı savunma yapmaları için süre veren mahkeme heyeti bir sonraki duruşmayı 3 Mayıs 2019 Cuma saat 09 15’e erteledi.

İLK DURUŞMADA NE OLMUŞTU?

"Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur" başlıklı açıklama nedeniyle açılan davanın ilk duruşması 27 Aralık'ta görülürken, savcı tarafından hekimler için, 1 Eylül 2016 ve 24 Ocak 2018 tarihinde yapılan iki açıklama sebebiyle iki kez ayrı ayrı cezalandırma istendi. Hande Arpat için ise, ayrıca sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek ayrı bir cezalandırma talep edildi. Avukatlar, savcı mütalaasının savunmalardan önce kopyala-yapıştır yapılarak hazırlandığını söyledi.