'O Heykel Gerçek mi?' ya da Degas ve Küçük Dansçı

'O Heykel Gerçek mi?' ya da Degas ve Küçük Dansçı

Degas ve Küçük Dansçı, ailesinin parası olmadığı için bale okuluna yazılamayan ama balerin olma hayallerine de veda etmeyen küçük Marie ve dünyaca ünlü ressam Degas’ın gerçek hikayesi. Aslında bu kitap, görmeye alıştığımız sıradan kariyerlerin dışına çıkmayı başarmış bir dansçı kızın azim öyküsü. Bu kitap, sanatın ölümsüzlüğünün de hikayesi. Aynı zamanda yazar Laurence Anholt’un ‘’Sanatçılar Serisi’’ kitaplarının en çok dikkat çekenlerinden biri.

Burcu Adıgüzel

“Marie’nin tek bir hayali vardı, balerin olmak istiyordu. Üstelik sıradan bir balerin değil, Paris Operası’nda dans eden bir balerin. O, dünyanın en ünlü balerini olmak istiyordu.’’

Degas ve Küçük Dansçı, ailesinin parası olmadığı için bale okuluna yazılamayan ama balerin olma hayallerine de veda etmeyen küçük Marie ve dünyaca ünlü ressam Degas’ın gerçek hikayesi. Aslında bu kitap, görmeye alıştığımız sıradan kariyerlerin dışına çıkmayı başarmış bir dansçı kızın azim öyküsü. Bu kitap, sanatın ölümsüzlüğünün de hikayesi. Aynı zamanda yazar Laurence Anholt’un ‘’Sanatçılar Serisi’’ kitaplarının en çok dikkat çekenlerinden biri.

Marie’nin babası terzi, annesi ise çamaşırcıdır. Anne ve babası, Marie’nin balerin olma isteğini destekler, bunun için aralıksız çalışarak para kazanmaya gayret ederler. Başarırlar. Marie için yeterli para bir araya getirilir ve Marie, bale okulunun sınavını geçerek bale okumaya hak kazanır. Atların ve dansçıların resimlerini yapan, tabiri caizse her ikisine de aynı şekilde davranan, biraz huysuz bir ihtiyar olan ressam Degas ile Marie’nin yolları bu okulda kesişir. Degas, balerinleri normal hallerinden farklı şekilde resmeden bir ressamdır. Onun resimlerinde balerinler sadece klasik bale hareketlerini yapmaz konuşur, esner, gazete okur ya da ayakkabılarını bağlarlar.

Her şey yolunda gidiyordu. Marie dans etmeyi çok seviyor, okula erkenden geliyor ve okul kapanana kadar dans çalışıyor, iyi bir balerin olma yolunda hızla ilerliyordu. Marie’nin babasının hastalanması ile bütün bu büyü birden bire bozuldu.

Peki Marie bale okuluna nasıl devam edecekti? Bu soru, Marie’nin Degas’ın modelliğini yapmaya başlaması ile bambaşka bir şekilde cevap bulur.

Degas, sadece bir ressam değil aynı zamanda bir fotoğraf ve heykel sanatçısıdır. İlgi çekici bir hayata sahiptir. Modern yaşamın içerisinde gördüklerini resmetmeyi tercih eder. En çok da balerinleri... Asla erkek dansçıları çizmez, onların heykellerini yapmaz. Eserlerinde sadece kadınlara yer verir. Paris Opera Binası ise Degas’ı balerinler ile buluşturan yerdir. ‘’Hayatımın eseri’’ diye adlandırdığı, Marie’ye ait, ‘’14 Yaşındaki Küçük Dansçı’’ heykeli şu an Paris’te Louvre müzesinde sergilenmekte ve onu diğer eserlerinden ayıran olağanüstü gerçekçi özellikleriyle de kendine hayran bırakmaktadır.  

Marie ile Degas’ın öyküsü; içerisinde dans, tutku, hayal ve çeşitli gizemleri barındıran bir öykü. Bu gizemi kitabın her satırında hissedecek, gerçek hikayenin detaylarını öğrenmek için sabırsızlanacaksınız. Degas niçin Marie'yi balenin 4. pozisyonunda hayal etmişti? Keyifli okumalar….

Künye: Degas ve Küçük Dansçı, Laurence Anholt, Çev. Cemile Şenulubaş Tankurt, Pearson Yayınları, 30 sayfa.

DAHA FAZLA