Mayıs 1968: İsyan günlerini anlatan 10 film

Mayıs 1968: İsyan günlerini anlatan 10 film

Ülkemizde Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, Harun Karadeniz gibi devrimci gençlik önderleriyle anılan, dünyada da başta Fransa olmak üzere birçok ülkede gençlik ayaklanmaları, işçi grevleri, fabrika işgalleri ve kitlesel protestolarla hatırlanan 68 kuşağını, 20. yüzyılın en önemli aktörlerinden biri haline getiren 1968 Mayıs eylemlerinin 50’inci yıl dönümünde sinemakolektifi.com tarafından hazırlanan ve o dönemi anlatan filmlerin derlemesini okuyucularımıza sunuyoruz.

10-Direniş Günlerinde Aşk – Something in the Air (Olivier Assayas, 2013)

Geçtiğimiz yıl “Hayalet Hikayesi-Personal Shopper” filmi ile dikkatleri üzerine çeken yönetmen, “Direniş Günlerinde Aşk” filminde 1968’in hemen ardından yaşanan sürece bizi götürüyordu. Yükselmekte olan devrim dalgası etkisini yavaş yavaş yitirmeye başlarken, döneme hakim olan kolektivizm zamanla yerini hayal kırıklıkları ve bireysel tercihlere bırakmaya başlıyordu.

9-Godard ve Ben – Redoubtable (Michel Hazanvicious, 2017)

Ünlü yönetmen Jean-Luc Godard’ın; listemizde yer alan “Çinli Kız” filmini çektiği döneme odaklanan ve yönetmenliğini Michel Hazanavicius’un yaptığı yakın tarihli film, aydınların üniversite öğrencileriyle kurduğu ilişkiden, sanata bakış açılarına kadar detaylı bir anlatıma sahip. Luis Garrel’in usta oyunculuğuyla Godard’ı canlandırdığı film, 68 atmosferine girmek için iyi bir başlangıç.

8-Çinli Kız –  La Chinoise (Jean-Luc Godard, 1967)

Godard’dan bahsetmeye başlamışken, onun en önemli filmlerinden biri olan “Çinli Kız” ile devam edelim. Yönetmenin yeni bir sinema arayışının ilk meyvelerinden olan film, 5 öğrencinin Mao’nun görüşlerinden etkilenerek yürüttükleri tartışmalara ve yaklaşmakta olduğunu düşündükleri devrime ilişkin görüşlerine odaklanıyordu.

7-Ne Ekersen  –  İf.. (Lindsay Anderson, 1968)

Malcolm Mcdowell’ın başrolünde oynadığı ve Lindsay Anderson’un yönettiği film; İngilterenin baskıcı ve katı eğitim sistemini, 68’in ruhuyla sorguluyordu. 1968 yılında protestolar ve sinemacıların boykotu nedeniyle yapılamayan Cannes Film Festivali’nin ardından, 1969’da büyük ödül “İf..” filminin oluyordu.

6-Hal ve Gidiş Sıfır –  Zéro de conduite : Jeunes diables au collège (Jean Vigo, 1933)

Yanlış görmediniz, film 1933 tarihli. Ancak uzun yıllar Fransa’da yasaklı olması sebebiyle, kendisinden sonra gelen pek çok şeyi etkilemiş durumda. Konu bakımından “İf..” filmine benzeyen “Hal ve Gidiş Sıfır” filminde, otoriteye karşı baş kaldıran yatılı okul öğrencilerinin hikayesi anlatılıyordu.

5-Düşler, Tutkular ve Suçlar – The Dreamers (Bernardo Bertolucci, 2003)

Ünlü yönetmen Bernardo Bertolucci’nin son yıllarda yaptığı en önemli filmlerden biri olan “Düşler, Tutkular ve Suçlar” filminde, Fransa’ya gelen Amerikalı bir öğrencinin, iki kardeşle tanıştıktan sonra yaşadıklarına odaklanıyordu.  Kendilerini bir eve kapatan bu üçlü, sokakta gerçekleşen 68 ayaklanmasına kayıtsız kalamıyordu.

4- Fırınların Saati – La Hora De Los Hornos (Fernando Ezequiel Solanas, Octavio Getino 1968)

1968 yılı sadece ulusal çapta etki doğurmadı. O dönem farklı bölgelerde filizlenmeye başlayan fikirlerin güçlenmesinde önemli bir rol oynadı. Aynı zamanda, bu etkileşimden sinema da nasibini alıyordu. Üçüncü Sinema Hareketi’ni başlatan film olan 260 dakika uzunluğundaki “Fırınların Saati”, Latin Amerika’da sömürgecilik karşıtı mücadelenin simgelerinden birine dönüşüyordu.

3-Easy Rider (Dennis Hopper, 1969)

68 kuşağını anlatan en önemli filmlerden biri de kuşkusuz “Easy Rider” filmidir. Dönemin Amerikan kültürüne ve savaşa  karşı tepki olarak yükselen Amerikan gençlik hareketinin, yollarda ne hale geldiğini gözler önüne seriyordu. Bugünden bakıldığında, dönemin depolitize olan gençliğini anlamak için önemli bir film.

2-Zabriskie Noktası – Zabriskie Point (Michelangelo Antonioni, 1970)

Amerikan tüketim topluluğuna bir eleştiri niteliğindeki Zabriskie Noktası, aynı zamanda 1968 kuşağının Amerikan Hippi anlaşıyışına ve nihilist bakışına dışardan bir gözle bakıyordu. Ünlü yönetmen Michelangelo Antonioni’nin filmi, 1968’deki yenilgiyi kabul etmeyen gençliğin özgürlük için mücadeleye devam etmesini anlatıyordu.

1-Her Şey Yolunda – Tout Va Bien (Jean-Pierre Gorin / Jean-Luc Godard, 1972)

Godard’ın Jean-Pierre Gorin’le birlikte yaptığı “Her Şey Yolunda” filmi, bir fabrikadaki grevde yaşananlara ve bu grevi yorumlamaya çalışan gazeteci ve reklamcı eşine odaklanıyordu. Sosyalist bir bakış açısıyla çekilen film, tarihin en Brechtyen filmi olarak kabul edilmeye devam ediyor.

DAHA FAZLA